Bizi toz bulutundan kurtarın!

A -
A +

Sayın Başbakan'ın dikkatine; Bizler, Hakkari'nin Merzan Mahallesi'nde ikamet etmekteyiz. Şehrin kenarındaki mahallemiz, meyve bahçeleri, ağaçları ve bostanları ile yemyeşil bir manzara oluşturmakta; Hakkari'ye nefes aldırmaktadır. Mahallemizin ortasından bir yol geçmektedir. Durankaya Beldesi ve 15 civarında köy bu yolu kullanmaktadır. Zaman zaman Beytüşşebap için de bu yol kullanıldığı gibi, Van yolu kapandığı zaman yine alternatif yol olarak buradan geçilmektedir. 2 lise, 3 ilköğretim okulu ve Kredi-Yurtlar Kurumunun Öğrenci Yurdunda kalan öğrenciler de bu yolu kullanmaktadır. Yani oldukça yoğun bir araç trafiği bulunmaktadır. Asfaltsız köy yollarının dahi neredeyse kalmadığı günümüzde, bu kadar yoğun trafiği olan mahallemizin yolu yıllardır bir türlü asfaltlanmamaktadır. Araçlar geçtiği zaman yoğun bir toz bulutu etrafı kaplamakta; bırakın balkonlarımıza çıkmayı, evimizin içinden bile zor nefes alınmaktadır. Duvarlarımız, pencerelerimiz, kapılarımız tozdan bir türlü kurtulamıyor. Silmemiz de kâr etmiyor, bir araç geçince eski durum oluşuyor. Sonbahardan itibaren de çamur çilemiz başlayacak... Bu yoğun toz bulutundan meyve ağaçlarımız, sebze bahçelerimiz tahrip oldu, çoğu kurumaya yüz tuttu. Bu tozların sağlığımıza ne büyük zararlar verdiği, hasta sayımızdaki anormal artıştan görülüyorsa da, asıl sonuç bilimsel bir araştırma sonucu görülecektir. Sağlığımızı elimizden alan, bahçelerimizi tahrip eden; kısaca maddi ve manevi olarak bizi yıkan, hayatı bize zehir eden bu toz bulutundan kurtulmamız çok kolay. Bütün mesele bu yolun asfaltlanması... Yolu genişletirlerse asfaltlama işini yapacaklarını belirten yetkililere güvenerek, tarlalarımızdan, bahçelerimizden feragat ettik, yol genişletildi. Ama bütün müracaatlarımıza rağmen asfaltlama işi bir türlü yapılmadı. Valilik, buranın belediye sınırları içinde kaldığını, İl Özel İdaresi imkânlarıyla bu yolu yapamayacaklarını söylüyor; Belediye de bu yolu asfaltlayacak imkânlarının bulunmadığını belirtiyor. Kamu kurumlarının çekişmesinden vatandaş olarak biz mağdur oluyoruz... Lütfen bu işe siz el atın, bir çözüm bulun. Yurt çapında yaptığınız duble yollara şahit oluyor, bu hizmetlerinizi takdir ediyoruz. Bu kadar yoğun trafiği olan ve sağlığımızı riske atan mahalle yolumuzun yapılması için de devreye girin... > Bir grup mahalle sakini-HAKKARİ >> Türkçe öğretmenlerinin feryadı * Öğretmen olmak hayaliyle okumuş, üniversiteden mezun olmuş birçok genç şimdi hayal kırıklığı yaşıyor. Özellikle atanma ihtimalleri daha yüksek diye Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nü bitirmiş öğretmen adayları üzüntülerini ve feryatlarını yetkililere ulaştırmaya çalışıyor. Çok sayıda öğretmen adayından gelen mesajlarda anlatılan sıkıntılar ortak. Çiğdem T.'nin belirttiği gibi, artık bu bölümleri bitirenler aday oluyor, öğretmen olamıyor: "Artık Eğitim Fakültesi'nden mezun olmak, öğretmenliğe başlamak için yeterli olmuyor. KPSS engelini de atlatmak zorundasınız. Ve bu engel gün geçtikçe aşılmaz hâle geliyor. Biz bu bölümü önünün açık olduğu gerekçesiyle okuduk ve bu bölüme çok yüksek puanlarla girdik. Çok zor şartlarda okuduk. Her sene binlerce atama olurken, bu sene rakam birden düşürüldü. Hepimiz bu durum karşısında şaşkınlığa uğradık. Branşımızda çok fazla açık olduğunu biliyoruz. Ama bu açıklar ücretli öğretmenlerle doldurulmaya çalışılıyor ve sonuçta herkes mağdur oluyor." Burçin Y. de Türkçe öğretmenliğinin önemini belirterek, kendilerine tanınan kontenjan rakamlarının komik olduğunu söylüyor: "2008 Ağustos ayı atamalarında branşımız olan Türkçe Öğretmenliği'ne çok komik bir rakam verilmiştir. Bu bütün Türkçeci arkadaşlarımı çok büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır. Yeni nesillere güzel dilimizin inceliklerini öğretme gibi kutsal bir görevi yerine getirme azmi ve coşkusuyla dolu olan biz Türkçe Öğretmenleri'nin sayısını azaltmaya çalışıyorlar. Türkçemiz de ehli dil olmayan insanların elinde kalıyor. Açıklarımız başka branş öğretmenleri ve ücretli öğretmenlerce dolduruluyor. Mağduriyetimiz had safhada. Biz ki geleceğe, yeni nesile umut verecek olan insanlarız. Ama gelin görün ki, ezikliğimiz, kimsesizliğimiz, sesimizin bir türlü duyulmaması en çok bizi umutsuzluğa sürüklüyor." >> Biber gazı taşımak suç mu? * İçişleri Bakanlığı'na; Ben sıradan bir vatandaşım. Tinerci, kapkaççı, yankesici ve diğer suçlulara karşı kendimi bir nebzecik güvende hissetmek için yanımda biber gazı taşıyordum. Ağustos ortalarında bir iş için Fatih Kaymakamlığı'na gittim. Kapıdaki görevli polis memuru biber gazımı aldı, sonra da "bunu taşımak yasak" diyerek iade etmedi... Böyle bir yasak var mı? Böyle basit koruma araçlarımızın kime ne zararı var? > İsmi mahfuz-Fatih/İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.