Boş vaatler artık işe yaramıyor
Sadece seçimden seçime yüzünü gördüğümüz bazıları, seçimlerin yaklaştığı günümüzde boy göstermeye başladılar. İşyerlerini gezerek hatır sormalar, etrafa sahte gülücükler dağıtmalar, vatandaşlarla içli dışlı sohbetler, sarmaş dolaş samimi pozlar görülmeğe değer. Fakat, hesap edemedikleri şeyler olduğunu unutuyorlar, kaybettiklerinde de kabahati seçmene buluyorlar. Sanki seçmenler eski gözü kapalı seçmenler, neyin ne olduğunu ya da ne olmadığını bilmiyorlar. Herkes her şeyin farkında artık. Olanı biteni takip ederek analizini yapan seçmen sayısı giderek artmaktadır. Gelen ziyaretçileri de rencide etmeden yolculama nezaketini göstermektedirler. Bazen, sadece seçimden seçime görünenlere imalı sözler söyleyenler de yok değil tabii. Ama alacakları cevabı da tahmin etmektedirler. "Efendim, bu ilk ziyaretimiz ama son olmayacak." Bugüne kadar hep işittiğimiz ama bir türlü sonu getirilmemiş klasik laflar. Dahası da var. Şunu yapacağız, bunu yapacağız vs. Hep havada kalan sözler. Sahi, her seçimde "Atış Serbest" emrini verenler kimler? Vatandaşı kandırmaya yönelik boş vaatler artık işe yaramıyor, bunu bilesiniz. Bundan sonra oylar kuru sıkı laflara, boş vaatlere değil, icraatlara olacaktır. Laf üretmek, seçmeni seviyesizlikle, eğitimsizlikle, kültürsüzlükle, kısacası cahillikle suçlayanların işidir. İcraat ise seçmene, yani bu millete ve milletin milli ve manevi değerlerine saygı duyanların işidir. Bu millet, bunu çok iyi anlamıştır, anlamak zorundadır da... Aksi takdirde, siyasilerden şamar yemeye devam edeceğini çok iyi bilmektedir. Onun için oy avcılığı yapmak yerine, bu milleti anlamaya çalışanlar, mutlu geleceğimizi kuracaklardır. Dün bu milletin mukaddes değerlerine saldıranlar, hakaret derecesinde alay edenler, bu değerleri yok edebilmek için elindeki her kozu değerlendirerek mahkeme kapılarına taşıma gafletinde bulunanlar, bugün hiçbir şey olmamış gibi davranarak aynı değerlerden medet bekler olmuşlardır. Oylarımız, bu milleti anlayanlara ve anlama gayreti içerisinde olanlara olacaktır. Yılmaz Garip >> Şantiyelerdeki eski greyder ve dozerler büyük israfa yol açıyor Ulaştırma Bakanlığı'na; Ben, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bağlı Konya 3. Bölge Müdürlüğü Afyon-Akşehir yol yapım şantiye şefliğinde çalışmaktayım. Şantiyemizin görevi, yolların toprak dolgusunu yapmak. Kullandığımız makineler çok eski, en yenisi 1976 model. Dozer ve Greyderler daha eski. Bu makineler saatte 40-50 litre mazot yakıyor. 3-4 saat çalışıp, haftalarca arızalı kalıyor. Şantiyemizde bu araçlardan 30-40 tane olduğu düşünülürse, bunların yakıtları, arıza masrafları, yağ ve personel giderleri düşünüldüğünde, ortaya nasıl bir tablo çıkıyor, siz düşünün. Şantiyede haftada 5-7 ton mazot harcanmakta ama ortaya kayda değer iş çıkmamaktadır. Bu mazotu dışarıdan aldığımız düşünülürse, manzaranın kor-kunçluğu daha da belirginleşiyor. Bu demode araçlarla çalışan, büyük masraflar çıkaran yapım şantiyelerini kaldırmak, aynı işi çok daha düşük maliyetle ve daha hızlı şekilde müteahhite yaptırmak akıl icabı değil mi? Bu fakir milletten toplanan vergilerin bu şekilde çar-çur edilmesi vicdanımı sızlatıyor. Bir işçi >> Deli Dumrul vergisinden vazgeçin! Biz, nakliye işiyle uğraşan küçük ölçekli bir şirketiz. Kanunlara ve yönetmeliklere uyarak işimizi yapmaya çalışıyoruz. Ama sağolsun ilgililer işimizi yaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Araçlarda dosyaları taşımak için yer ayırmaya başladık. Baştan sona bürokrasiyle boğuşuyoruz. Bizim işimizin de tabii ki kuralları olacak. Taşımacılık için yetki belgemiz olacak, aldık. Sürücülerin (SİC) belgesi olacak, aldık. Psikoteknik belgesi olacak, aldık. Araçların yol belgesi olacak, başka türlü çalışamazsınız, o da var. Şimdi de ne hikmetse, Büyükşehir Belediyesi Yol Güzergahı Belgesi ve Kullanım İzin Belgesi adı altında bir belge çıkardı, bunun için yıllık 250 TL alınıyor. Bunun neyle alakası olduğunu anlayamadık. Bu belgeyi almazsanız, çalışamıyorsunuz. Yolunuz kesiliyor, araç 5 gün bağlanıyor. İşimizi yapmak için her türlü belgemiz var, bu ne oluyor? Zaten çok zor şartlar altında çalışıyoruz, bir de ekmeğimize ortak olmalarının ne anlamı var? Lütfen bu Deli Dumrul vergisinden vaz geçilsin. Kamyoncu Esnafı