Böyle adaletsizlik olur mu?..

A -
A +

Resmî kurumların yaptıkları bazı işler vatandaş nezdinde hakkaniyete uygun görülmüyor. Ne itirazlar dikkate alınıyor, ne de ikna edici çabalar... Haksızlığa uğradığına inanan vatandaş da öfkeleniyor, kurumlara olan güvenini kaybediyor. Yapılan işlem doğru ise, vatandaşı inandırın; değilse geri adım atın... Bunun tipik bir örneği de Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Personel Lojmanları Sakinleri'nin başına gelmiş: "11.07.2003 tarihinde Adalet Bakanlığı'na bağlı icra memurları, Çocuk Sitesi'ne bitişik Bahçelievler Personel Lojmanları'ndaki evlerimize polis nezaretinde geldiler. Sabahın köründe bu güne kadar kapısında polis görmeyen kadın, çocuk ve yaşlılarımız, 'Çobuk evinizi boşaltın, aksi takdirde biz zorla tahliyede bulunacağız' tehdidiyle gözlerini açtılar. 40 aileden oluşan sitenin çoluk çocuğu, yıllar önce zamanın bakanı ile müdürünün yanlış istemlerinin cezasını çekmekte. 1986 yılında Maliye Bakanlığı'nca Genel Müdürlüğümüze tahsis edilen arsada, tamamı müdürlük bütçesiyle yapılan 40 daireye 1989 yılında oturulmaya başlanmış. Aynı yerde 1996 yılında Karantina ve Eğitim Tesisi de yapılmış ve bu tesis halen önemli bir sağlık hizmeti görmektedir. Lozan Antlaşması'nda bile, 'Türk Sağlık Yönetimi'ne bağlı tüm mallar, bu kurumun ihtiyaçları dışında başka amaçla kullanılamaz' diye hüküm vardır. Oldu bittiye getirilmiş 1997 yılında zamanın Sağlık Bakanı ve Genel Müdürü, çalışanları hiçe sayarak tesisi kiraya vermek istemiş. Bu amaçla görüş sorulan Milli Emlak Genel Müdürlüğü ise lojmanları, Adalet Bakanlığı'na bağlı Adli Tıp Kurumu'na tahsis etmiş!.. Bizler de devletimizin memuruyuz. Bu lojmanlardaki evlerimizden çıkartılıp Adalet Bakanlığı memurlarının yerleştirilmesi, her ne kadar usulen kanuna uygun olsa bile, özünde hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Umudumuz, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın bu 'adil olmayan' muameleden dolayı uğradığımız mağduruyetimizi gidermeleri..." Adalet kavramına ve vatandaş isteklerine çok duyarlı olduklarını bildiğimiz her iki Sayın Bakanın da bu işi inceleyip, hakkaniyete uygun bir karar vereceklerine inanıyoruz... Yolumuzu istiyoruz Bizler, Giresun'un Eynesil ilçesinin İshaklı köyündeniz. İlçemiz, bundan 20 sene önce bu bölgenin ticari merkezi idi. Fakat politikacılarımızın hataları yüzünden bu özellik yitirilmiş, kasaba görüntüsüne bürünülmüştür. Sayın Canikli, bir televizyon programında, stabilize veya betonlanmış yolların asfaltlanması için Köy Hizmetleri ile anlaştıklarını ve toplam 640 kilometrelik yolun bu yıl bitirileceğini müjdelemişti. Eynesil, Köseli Mahallesi, İshaklı ve Belen köyü toplam 7 kilometrelik yoldur. Burası ilçemizin en işlek yolu olup, Sisdağı yayla turizmine de hizmet etmektedir. Yolumuz, 15 yıl önceden ihalesi yapılmış, genişletilmiş, asfaltlanmış gözüküyor. Fakat, bunda da hortumcu zihniyet görülmüş, seçtiklerimizin faydası olmamış, ilçemiz adeta kasabaya çevrilmiştir. Yol çalışması yapılırken, yetkililer arasında sen-ben kavgası silah çekme derecesine kadar varmış, bu yüzden de ekipler toplanıp gidiyor. Politik nedenlerle duran bu çalışma, bilinmeyen bir tarihe ertelenmiştir. Politikacılar yüzünden yolumuzdan mahrum kalmak istemiyoruz. Yetkililerin, biran önce yolumuzu yaparak bizi bu mağduriyetten kurtarmasını istiyoruz. İshaklı Köyü sakinleri Eynesil / GİRESUN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.