Böyle cehalet olur mu?

A -
A +

Diyanet İşleri Başkanlığı'na; 83 yıllık hayatımda, 76 yıldır namazımı kılar, camilere gider, alimleri okur ve dinlerim. Yüce dinimiz ve kitabımız hakkındaki bilgilerimi eski alimlerden, onlar da daha önceki alimlerden öğrendiler. Son yıllarda camilerde, televizyon ve gazetelerde dinimiz daha değişik şekilde anlatılmakta, adeta nübüvvet kaynağından tevatüren gelen birçok hüküm bazı madrabazlar tarafından değiştirilmek istenmektedir. Gerçi islamiyeti tahrif etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir, ama Diyanetişleri Başkanlığımız biraz daha aktif olmalı; bu kötü niyetli, reformcu din cahillerini kendi bünyesinde barındırmamalıdır. Cuma namazını kılmak için camiye gittim. Adını bilmediğim bir hoca vaaz ediyordu. Eline Kur'an-ı Kerimi alarak edepsizce sallayıp, "Abdestsiz ve cünüp olarak Kur'ana el sürülmez diyorlar, yok öyle bir şey, nasıl ki bir avukatın elinin altında hukuk kitabı duruyorsa, bu Allah kelamı da müslümanın elinin altında her zaman durmalı, abdestsiz de olsa, cünüp de olsa. Bu kitabın aslı levhil mahfuzdadır ancak ona abdestsiz ve cünüp dokunulmaz" dedi. Salladığı Kur'an-ı kerimin üzerinde mealen, "Kur'ana ancak temiz olanlar el sürebilir" ayeti kerimesi yazıyordu. Bütün kitaplarda temiz olmak, abdestli olmak, cünüp olmamak olarak izah edilir. 1400 senedir yüce kitabımıza cünüp ve abdestsiz olarak el sürülmeden gelmişken, bu hükmü cahil ve sapık bir din adamı nasıl değiştirebilir, böyle bir adamın arkasında namaz kılınır mı? Müslümanlar uzun yıllar cahil bırakıldı, dinlerini öğrenebilme fırsatı verilmedi. Diyanet teşkilatı, Milli Eğitim'den sonra kadrosu en kalabalık teşkilat, ama görüyorum ki imamlık vasıflarını taşımayan birçok cahil ve sapık bu teşkilata girmiş, müslümanları sapıtmaya çalışıyor. Bunlar teşkilattan temizlenmezse, "yarım imam dinden, yarım doktor candan eder" atasözü mucibince, müslümanların dinden çıkarak ebedi felakete düçar olması söz konusudur. Birçok camide hoca efendiler önlerinde Kur'an-ı Kerim, yalan, yanlış mana veriyorlar. Kur'an-ı Kerime mana vermek bu kadar kolay mı? Eski hocalar bir ayete mana verirken korkudan yaprak gibi titrerler, mutlaka bir islam aliminin izah ettiği manayı naklederlerdi. Hadis-i Şerifte, "Kur'an-ı kerime kendi kafasına göre mana veren kafir olur" buyrulduğu için, Mızraklı İlmihal gibi kitaplardan fıkıh bilgilerini naklederler, cemaat da ibadat, ukubat ve muamelat konularını iyice öğrenirlerdi. Siz Diyanet yöneticileri, görevlilerinizi bir müslümanın bilmesi gereken ibadat, ukubat ve muamelat konularında imtihan edin, bakalım kaç görevli imtihanı verecek. Bu milletin camilerde geçen zamanının heba olmaması için yeni bir program yapmanız, müslümanların zaruri ihtiyacı olan ilmihal bilgilerini önce görevlilerinize, sonra da millete öğretmeniz asli vazifeniz değil midir? > Kemal Arkun - İSTANBUL Polisimizin benzini kısıtlanmasın! Geçenlerde gördüğüm bir olay karşısında gözlerim yaşardı. Türk polisinin, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak için yaptığı bir fedakarlığa şahit oldum. Polislerimiz, aralarında para toplayarak benzini biten polis aracına benzin almışlardı. 3 litrelik yağ konulan bidona aldıkları benzinle, adeta dünyaları avuçlarına almış gibi mutluydular, şükrediyorlardı. Gözlerindeki o mutlu pırıltıyı görseydiniz, ne demek istediğimi daha iyi anlardınız... Vatan ve millet sevgisi ile görev aşkı olmadan asla başarılamayacak böylesi zor ve kutsal vazifeyi, yüreği sevgi dolu polisimiz severek yapıyor. Böylesine zor ve önemli görevi ifa eden, başımız her sıkıştığında anında imdadımıza gelen bu fedakar insanlarımızdan benzin esirgenir mi, kısıtlanır mı? Katile, hırsıza "sen bekle benzinimiz bitti" mi diyecekler? Zor günler geçirdiğimiz doğru. Ama huzur ve güven de en az para kadar gerekli değil mi? Güvensiz bir ortamda paranın ne kıymeti var? Zaten maaşları yeterince düşük, bir de benzinleri kısıtlanmasın... > Ayla Öztürk - İSTANBUL Verilen sözler tutulsun Sağlık Bakanlığı'na; Bizler DMS'yi kazanıp da açıkta kalan sağlık memurlarıyız. Ben kendimden bahsedeyim, bu zamana kadar tayinlerimiz çıkacak diye bekledim. Askerlik yaşımın geçmesine rağmen askerliğimi sırf bu yüzden erteledim. Şimdi bir çay ocağında garsonluk yapıyorum. İnanın halimiz çok perişan, içler acısı yani... Bizlere, tüm sağlık memurları 70 puana kadar alınacak dendi. Biz de bu ümitle, bugünlere kadar geldik. Şimdi ise yeni bir sınav yapılacak. Bize verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Yapılacak bu yeni sınavdan önce bizim tayinimizi yapsınlar.. > Murat Sağlam - SAMSUN Davetiyenizi bekliyoruz Sağlık Bakanı'nın dikkatine; Sayın Bakan sağlık personelini Doğu ve Güney-Doğu'ya davet ediyor. "Halen 28 bin 71 hemşire, 14 bin 463 ebe ve 28 bin 817 sağlık memuruna ihtiyacımız var" denerek, bu bölgelerimizde sağlık personeli sıkıntısı bulunduğunu söylüyorlar. Bildiğim kadarıyla DMS'yi kazanan sağlık memurlarının çoğu göreve başlatılmadı. Ben de bu sınıfa dahilim ve bu sınavdan 80 puan aldım, ama hala boştayım. Tercihlerim de Kars, Iğdır, Şirnak, Van, Mardin, Bingöl, Urfa, Adıyaman ve bazı Karadeniz Bölgesi illerini tercih ettim. Sayın Başbakan geçici işçileri kadroya alacağını ilan etti. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen açığını kapatmak için istediği zaman kadro alabiliyor. Kültür Bakanlığı kadro talebinde bulunmadığı halde, kadrosunu geçici işçilerle doldurdu. Sağlık Bakanı da sadece açığını belirtmekle yetiniyor. Boş davetiye ile kadro dolar mı? Sayın Bakanım, biz "dayısızlar" olarak her an ve her yerde en kısa zamanda göreve hazırız, davetinizi bekliyoruz... > İsmi mahfuz Almaktan çok vermeyi düşünenler gelsin... Herkesin fikrini rahatlıkla açıklayabileceği bir ortam, bütün vatandaşlara eşit şekilde davranan bir yönetim anlayışı istiyoruz. Ağalık, dayılık taslayan; koltuk sevdalısı yöneticiler istemiyoruz. Artık halka birşeyler verebileceğine inanan kişiler bu zor göreve soyunsun, halktan almaya talip olanlar değil, vermeye istekli olanlar gelsin... > İsmi mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.