Branş öğretmenleri üvey evlat mı?

A -
A +

Ben, Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan bir branş öğretmeniyim. Mevzuat gereği branş öğretmenleri haftada 15 saat maaş karşılığı ders okuturlar. 15 saatin üzerinde derse girerlerse her saat için ek ücret alırlar. Sınıf öğretmenleri ise yine mevzuat (1998 tarih ve 98-12120 sayılı Ek ders ücret yönetmeliği) gereği haftada 18 saat maaş karşılığı ders okuturlar, 18'in üzerinde okuttukları her ders saati için ek ücret alırlar. Yönetmeliğin bir başka maddesinde (madde 17) "sınıf öğretmenlerinin sınıfına idareci ya da branş öğretmeni girdiği saatlerde sınıf öğretmeni okulda bulunması halinde ek ders görevini yapmış sayılır" denmekte, bu durum sınıf öğretmeni ile branş öğretmenleri arasında sınıf öğretmenleri lehine bir eşitsizlik, adaletsizlik oluşturmaktadır. Şöyle ki; Ben şu anda branş öğretmeni olarak okulumda haftada 15 saat yani tam maaş karşılığı kadar ders okutmaktayım. 15 saatten fazla ders okutmadığımdan hiç ek ücret alamamaktayım. Aynı okuldaki 5. sınıfı okutan bir sınıf öğretmeni arkadaşımın müzik, beden, din, İngilizce, iş eğitimi, bilgisayar derslerine branş öğretmenleri girmekte bu nedenle o sınıf öğretmeni de aynı benim gibi haftada 15 saat ders okutmaktadır. Ancak ücret yönetmeliğinin 17. maddesi gereği bu sınıf öğretmeni arkadaşımız girmediği, okutmadığı haftada 15 saatin ücretini almakta bu da yaklaşık ayda maaşımızın üçte birini (200 milyon) tutmaktadır. Bu haksız uygulama bir an önce durdurulmalı, ya tüm öğretmenler bu haktan yararlanmalı ya da sınıf öğretmenlerine de okutmadıkları dersin ücreti ödenmemelidir. H.Hüseyin-TEKİRDAĞ Vergide adalet, eşitlik ve fayda olmalı Yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı bir işte çalışmaya başlayanlardan alınmakta olan %30 destekleme primine karşılık; yaşlılık aylığı almakta iken, Maliyeye kaydını yaptırıp mükellef olanlardan herhangi bir prim alınmadığı, dolayısıyla vergide adalet ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiği görüşü gerekçe gösterilerek bu kesimden %10 oranında "Sosyal Destek Primi" alınmaya başlandı. Oysa, gözardı edilen çok önemli iki husus var: Birincisi; mükellef olan şahısların Maliyeye kazandırdığı KDV, Gelir Vergisi, Damga Vergisi gibi gelirlerin çalışanlardan alınan Destek Priminden kat kat fazla olması. İkincisi de; bu mükelleflerden bazılarının yanlarında bir veya birden fazla kişi çalıştırarak, asgari brüt kazançlarının %36.5 nispetini aşan oranda SSK'ya prim kazandırması... İşsizlik oranının oldukça yüksek olduğu ülkemizde, istihdamın arttırılması, işsizlere iş bulunması bakımından, yapılacak yeni düzenlemede; yaşlılık aylığı alıp işçi çalıştıran mükelleflerden alınmakta olan Sosyal Destek Primi uygulamasına son verilmelidir. Ali Kayıkçı-SAMSUN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.