Bu adaletsizlik son bulsun!

A -
A +

Maliye Bakanlığı, devlet memuruna yapılacak ufak bir maaş artışında dahi hop oturur hop kalkar. Bütçe dengeleri sarsılıyor diye feryad-u figan koparır. Aynı Maliye Bakanlığı, Üst Kurullar'da ya da Bütçe dışından da gelir aktarılan bazı kurumlarda (örneğin SSK Genel Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu gibi) yapılan maaş artışlarına hep seyirci kalır ve ses çıkarmaz. Böylece Ücret Eşitsizliği meydana gelir. Böylece Kamu'da aynı işi yapan, ancak oldukça farklı maaş alan personel karşımıza çıkar. Bu kapsamda şu çarpıcı örneği vermek istiyorum. Kamu İhale Kurumu'nda çalışan ve 2.600.000.000 TL maaş aldığını söyleyen arkadaşım, bu yüksek maaşların devlet bütçesine yük oluşturmadığını iddia ediyor. Hemen belirteyim, Kamu İhale Kurumu'nun geliri, yapılan her ihaleden (ihale bedelinin %03 oranındaki gelir) paylardan oluşuyor. Peki, bu pay Kamu'nun kaynağı değil mi? Ben Genel Bütçe'ye dahil bir bakanlık elemanıyım ya, aldığımız maaşa 20 milyoncuk ek yapılsa Maliye Bakanlığı, "bütçe açık veriyor" diye ayağa kalkar ya. Bu mantık çok yanlış! Kamu kaynağı bu kadar hoyratça nasıl bazı kurumlardaki personele veriliyor? Diğer taraftan da, gariban bakanlık memurları, kedinin ciğere baktığı gibi bakıyor!!! Bu adaletsizlik son bulsun artık... > Bir Bakanlık Memuru Dolambaçlı yollardan para alınmasın! İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne; "İlk endeks, son endeks" yerine, herkesin bildiği "ilk gösterge, son gösterge" denilse olmaz mı? Yılın 12 ayı vatandaşlardan "bakım ve tamir ücreti" adı altında para alınıyor. Mesela, benim su saatim hiç tamir olmadığı halde Nisan ayında 2 milyon 167 bin 360 lira kesilmiş. Bu ücret vatandaşlardan bu ad altında niçin alınır? Ağaç bedeli de öyle. Yazmaya utanıyorum, yılın 12 ayı, 20 bin lira ağaç bedeli alınır. Hele yuvarlama adı altında 36.483 lira alınması ne kadar gülünç. Piyasada 20 bin lira, 36483 lira olmadığına göre, niçin talep edilir anlamak mümkün değil. Bugün piyasada dolaşan en küçük paramız 50 bin lira, bu çilekeş vatandaştan 20 bin lira yerine 50 bin lira alınıyor. Bunun başka izah tarzı var mı? Nisan ayı içerisinde 15 ton su harcamışız bu 16.076.157 lira ediyor. Bakım tamir ücreti, ağaç bedeli, yuvarlama, ücreti (saatimiz nereye yuvarlanıyorsa) toplam 19 milyon 800 bin lira ödemeye mecbur oluyoruz. Böylece 3 milyon 723 bin 843 lira yuvarlama, bakım, tamir ve ağaç bedeline gidiyor. Bu gülünç rakamları bırakalım, 5 milyon lira bunların yerine ilave edin gitsin. Zavallı vatandaşlarımız sizden hesap mı soracak. Kırtasiyecilik su tüketim bildirimlerinin değişmez kuralı gibi öylesine sarılmış ki hiçbir yetkili bugüne kadar düzeltememiş. İstirham ediyorum, böylesine dolambaçlı yollardan vatandaşlardan para almaya son verilsin. > İsmail Avcı-Çiğli/İZMİR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.