Yıllardır SSK'lı hastaların çektikleri çileyi dile getiriyoruz. Nüfusun yarısını teşkil eden bu kesime ayrılan hastane sayısı yetersizdi. Haliyle yığılmalar ve ıstıraplar tahammül edilemez bir hale gelmişti. Yetersiz hastane problemi çözülmeden alınan hiçbir tedbir işe yaramıyordu. Bu hükümet çok doğru bir karar aldı. Devlet hastanelerinin SSK'lı hastalara açılması çok önemli bir karardır. Aslında özel sağlık kuruluşlarının da bu kapsama alınması gerekir. Bir hastanın SSK'ya maliyeti bellidir. Özel sağlık kuruluşları da bu hizmeti verirse, maliyetin artmayacağına inanıyorum. Hasta da iyi hizmet veren kuruluşu tercih edecektir. Kendini yenileyemeyen, vatandaşı memnun edemeyen sağlık kuruluşları işsiz kalacak; tasfiye olup yerine bu millete layık kuruluşlar gelecektir. Bu milleti en iyi hizmete layık görmeyenler, milletin parasıyla beslenmemeli. İzmirli okuyucum İsmail Avcı'nın tabiriyle "Büyük bir devrim" olan bu karar vatandaşı memnun etmiştir. "Şu güzelliğe bir bakın: Hastaneler işçiye, dula, yetime, amire, memura, emekliye; kısacası ayırım yapılmadan bütün vatandaşlarımıza açık. Bu aziz milletimiz yıllarca ayırımlardan kayırmalardan çok çekti. Hastane kapılarından sürünmektense, canına kıymayı tercih edenler bile çıktı. Şirin Çiğli'mizin Güzeltepe Mahallesi'nde oturan yaşlı bir amca SSK Hastanesine gitmeye çabalar; yaşlı iki teyzenin omuzlarına tutunarak, dolmuşa binerler. Çiğli Belediyesi'nin önünde dolmuştan inip belediye otobüsüne binerek, İzmir Garajına gidecek olan vasıtaya ulaşmak isterler; oradan da SSK Hastanesine gidecek olan vasıtaya. SSK Tepecik hastanesine gitmek için 3 ayrı vasıtaya binmek zorunda kalırlar. Oysa çok yakında 2 Sağlık Ocağı, Çiğli Egekent Hastanesi ve Karşıyaka Devlet Hastanesi bulunmaktadır. Hasta sigortalı olduğu için buralara gidemezdi, şimdi gidiyor. Şimdi siz yeni uygulamaya nasıl büyük devrim demezsiniz... Yıllarca bu aziz halkımıza kan kusturdular. Bir tarafta tabak-çanak kıranlar, öbür tarafta hastaneye gitmek için yılanlar gibi kıvrananlar... Sevk işlemleri için de aynı çileler çekildi. Yıllarca vatandaşa büyük zulüm yapıldı. Vatandaştaki sevince bir bakın; otobüs durağına 20-30 metre kala kendini yere atan adam tepinip duruyor, bir elindeki cep telefonu da kulağında. Yanına yaklaşan adam soruyor: 'Hayrola ne oldu, ne var, Fener gol mü attı?' Sevinerek yerinde oynamaya devam eden genç , 'yok yok ne topu, hükümetimiz bizlere de tüm hastane ve sağlık ocaklarını serbest etmiş...' Elbette bunda da bazı aksamalar görülecektir. Ama Sağlık Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bu aksamaları da düzelteceklerdir. Halkı sevindireni halk da sever ve sevindirir... TEDAŞ neden paramızı vermiyor? Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın Dikkatine, Çağlar Sitesi yöneticisiyim. TEDAŞ'ın, İzmir/Gaziemir Emlak Evleri A. H. Yavuz Cad. No: 46 Asansör adına kayıtlı, abone No:3012.0, dosya sıra No:(0064.00)-(0034.00) olan bu abonenin Haziran ve Temmuz 2003 ayları faturaları problemlidir. Sitemiz dahilinde toplam 10 blok olup, yönetimimizi ilgilendiren toplam 15 abonelik vardır. TEDAŞ'a ait faturalarımız zamanında ödenmektedir. Ancak.Temmuz ayı faturasında, yukarıda belirttiğim aboneye ait faturanın 1.602 280.000 (bir milyar altıyüz iki milyon ikiyüzseksenbin) TL.olduğunu görünce, faturayı alıp TEDAŞ Gaziemir Şefliğine gittim. Halka ilişkiler görevlisi, böyle bir şeyin yanlış olduğunu, yazan görevlinin bu faturayı kendilerine vermesi gerektiğini söyleyip, irtibat için telefon numaramı faturanın üstüne yazdı, "tamam, biz ilgileniriz" diyerek beni gönderdi. Benden bir dilekçe ile müracaatımı istemedi. Bu hata, TEDAŞ'ın periyodik olarak eski sayaçlarımızı değiştirmesinden kaynaklanmaktadır. Biz site yönetimi olarak, Halk Bankası Gaziemir Şubesine elektrik ve su paraları için otomatik ödeme talimatı verdiğimizden, TEDAŞ da hatayı bilgisayarlarından düzeltmediği için, bu para bizden 14 Temmuz 2003 tarihinde otomatikmen kesildi. Ben bankanın ekstresini (dekontunu) alıp gittim. Bana 15 gün sonra Site Yönetim Kurulu Karar Defteri ve nüfus hüviyet cüzdanımın fotokopisi ile gelmemi söylediler. Bu arada bizim gerçek borcumuzun (18.840.000 TL) onsekiz milyon sekizyüz kırk bin TL. olduğunu belgelediler ve bu parayı veznelerine 25 Temmuz 2003 tarihinde, üstüne üstlük gecikme cezasını da ilave ederek, toplam 19.250.000 TL olarak tahsil ettiler. Gittiğimde, Karar Defterinde TEDAŞ'la ilgili işlemleri de yapacağıma dair bir kayıt olmadığını, Yönetim Kurulu olarak yeni bir karar alarak, bunu yazmamızı ve bu sayfanın fotokopisini çektirerek getirmem halinde bu alınan paranın kasadan ödeneceğini söyleyerek, paramızı vermediler. Şimdi soruyorum, bu işte bizim site yönetimi olarak bir suçumuz var mı? Kendi hatalarını vatandaşa ödettirmeye hakları var mı? Kaldı ki, aynı abonenin haziran 2003 ayı faturası da gelmemişti, ben yine TEDAŞ'a giderek faturamızı ödedim, belgeler elimdedir. Beni durduk yerde onca sıkıntı ve strese sokmaya, onca yol parası vererek bu işlerinin hatasını bana ödetmeye, TEDAŞ yetkililerinin hakkı var mı? Bu nasıl otomasyon sistemi? Avrupa Birliği'ne bu anlayışlamı gireceğiz? Ben bu para için her gün TEDAŞ'a gitmeye mecbur muyum? Ben vergisini tam ödeyen bir vatandaş olarak (Ek taşıt ve emlak vergileri dahil) bir kez daha para almak için dahi gitmek istemiyorum. Lütfen ilgili banka şubesine paramız yatırılsın. Sayın Bakanımızdan, yapılan bu yanlışlığın derhal düzeltilerek; 1-Anormal kesilen 1.602.280.000.TL.mızın+15 günlük yasal faizi ile iadesini, 2-Gecikme cezamızın geri ödenmesini, 3- TEDAŞ'a ulaşmak için harcadığım 4.500.000.TL'nin de ödenmesini, yaşadığım onca stresten kaynaklanan tazminat hakkımın saklı tutularak, ufacık bir özür metninin yine bu köşede yayımlanmasını itiyorum. > Fikri Dağlıgil (Çağlar Sit. Yön. Kurl. Başk) - İZMİR Korsan taksiciler yüzünden iş yapamaz olduk Giresun Valiliği'ne; Bizler, korsan taksiler yüzünden ekmek parası kazanamayan taksi sahipleriyiz. Sürekli uyarmamıza ve Şoförler Cemiyeti'ne bildirmemize rağmen ilgilenilmedi. Duraklar bir araya gelerek, korsan taksilerin plakalarını isim isim tespit ettik ve yetkililere bildirdik, dilekçe ile şikayetimizi bildirdik; fakat gereği yapılmadı. Artık bu konuya birilerinin dur demesi lazım. Canımız yanmış, geçinemeyecek duruma düştük. Biz devlete vergi veriyor, işimizi yasal bir şekilde sürdürürken; vergi vermeyen korsan taksiler haksız rekabete yol açıyor. Bazı arkadaşlarımız kiralarını bile ödeyemez hale geldi. Lütfen herkes kanunlara uysun, taksicilik yapmak isteyenler bu işi kanuni olarak yapsın, kimse kimsenin ekmeği ile oynamasın... > Eynesilli mağdur taksiciler GİRESUN Arsam için neye istinaden ilave para isteniyor? Eyüp Belediye Başkanlığı'na; 1957 yılında Eyüp/Esentepe Menekşe Sokak'ta 250 metrekare arsa üzerinde gecekondu yaptım. 1957'den 2003'e kadar devamlı vergisini verdim. 15.08.1984 tarihinde İstanbul Belediyesi Hesap İşleri Müdürlüğü'ne "gecekondu önleme payı olarak 2 bin lira ödedim. 2981 Sayılı İmar Affı Yasası'na göre tahsisi yapılacak gecekondu ve arsam için, 22.04.1986-13.02.1987 tarihleri arasında İstanbul Belediyesi Tahsisi Belediyeye Ait Gecekondu Hesabına, 77.798 TL. yatırdım. Şimdi, gecekondumun tapusunu almak için Eyüp Belediyesi'ne müracaat ettim. Yapılan inceleme neticesinde, arsa parası olarak 6 milyar 270 milyon TL. daha ödemem gerektiği söylendi. Arsanın kıymetini zamanında belediye koymuştu ve o bedeli benden almıştı; şimdi neye istinaden benden ilave para isteniyor? > İsmail Kopan -KARACABEY Sicil affı istiyoruz Türk Telekom'da 11 yıl Teknisyen olarak çalıştıktan sonra, 26.09.2002 tarihinde Disiplin Kurulu Kararıyla, bana "İşten Çıkarma Cezası" verildi. Emekli Sandığı'na bağlıydım. İş mevzuatına geçmiştim (1.5 yıldı). Benim durumumda olan çok sayıda memur ve işçi var. Sayın Ulaştırma Bakanımıza seslenmek istiyorum; lütfen sicil affı çıkarın. Mağduriyetimizi giderin. Çocuklarımız perişan halde. Devlet, hainleri, katilleri, hırsızları affetti. Bize de bir af getirin. Bu hususta Trabzon Milletvekili Sayın Kemalettin Göktaş ve arkadaşları bir kanun teklifi vermişti. Lütfen bunu hızlandırın... > M. İlhan Dervişoğlu - AĞRI