Bu defa başaralım

Gerilimsiz günümüz olmadı. Bazı örgütler tarafından kurtarıldığı(!) iddia edilen üniversitelerde okuduk. Oturduğumuz semtler de öyleydi. Bazen gözlerimizin önünde gencecik çocuklara kıyılırdı. 1980 ihtilaliyle bu kâbusun biteceğini düşünerek sevinmiştik... Ama beklediğimiz olmadı, bu defa daha kanlı bir terörün pençesine düştük. 30 binden fazla canla, 100 milyarlarca dolarlık maddi kayıplarla, kaybedilmiş yıllarla ve ruhumuzun derinliklerinde oluşan travmalarla büyük bir bedel ödedik. Bu kâbusun da bitmesini yıllarca ve dört gözle bekledik... Bunu da başka gerilimler, kıyımlar, iflaslar, krizler izledi. Tabir yerindeyse, bizim nesil gün yüzü görmedi. Ama yine de bir ümit vardı; Avrupa Birliği üyeliğimiz olumlu gidiyor, yeni hükümet cesurca adımlar atarak Türkiye'yi dönüştürüyor, ekonomi rayına oturtuluyordu. Yakın bir gelecekte Türkiye'nin üyeliği kesinleşecek, yarınlara biraz daha güvenle bakacak, insanımızın layık olduğu bir demokrasi ve hayat standardına kavuşacaktık... Derken, bu hayalimizden de uyanmamız zor olmadı; kalbimizden bombaladılar. Şimdiye kadar görmediğimiz büyüklükte patlamalarla insanlarımızı öldürdüler, güzelim İstanbul'umuzu savaş alanına çevirdiler... Ama yine de ümidimizi kaybetmedik. En azından bizden sonraki nesiller için daha güzel, daha yaşanılır, kansız, acısız bir Türkiye bırakmak zorundayız. Bizden sonraki neslin de feda edilmesini kabul edemeyiz. Ben etmiyorum, siz de etmeyin. Bu güzel bayramı vesile bilerek, bu ortak noktada buluşalım ve bütün şer güçlere karşı yekvücut olalım. Göreceksiniz, bu defa başarırız... Hepinizin bayramı mübarek olsun... Minibüsleri kim denetliyor? Anadolu yakasını bilemiyorum, ancak Avrupa yakasında çalışan, bilhassa Topkapı'dan kalkan ve şehrin birçok yerine sefer yapan hatlı minibüslerin tüm Londra Asfaltını durak yapmaları ve ağır gitmeleri yolcuları bu araçlara bindiğine pişman etmektedir. Ana durak olan Topkapı'dan hareketlerine tarifeli olarak başlayan minibüsler, araç yoğunluğu yüzünden kendilerine tahsis edilen garajdan 10 dakikaya yakın bir zamanda çıktıktan sonra, ilk önce Cevizlibağ durağında beklemeye başlamaktadır. Aynı hatta çalışan bir sonraki aracın arkalarına geçmesiyle, buradan kalkan (bu kalkış süresi de 5-10 dakika) minibüs Tınaztepe, Merter, İncirli, Bahçelievler Metro duraklarında da aynı şekilde oyalandıktan sonra Şirinevler'de diğer bekleyişlerini mumla aratacak şekilde 15-20 dakikayı bulan bir zaman içerisinde yolcu beklemektedirler. Bu şekilde E5 üzerinden Topkapı- Bakırköy 20 dakika yerine 40 dakika, Sefaköy 45 dakika, Altınşehir 90-95 dakika, Avcılar 35-40 dakika yerine 60-70 dakika; Yedikule yolu üzerinden Tokapı-Zeytinburnu Hatboyu arası 20 dakika yerine 40, Bakırköy Yenimahalle 35 dakika yerine 55 dakika, Davutpaşa yolu üzerinden Topkapı Merter 20 dakika yerine 55-65 dakika sürmektedir. Bu sürelere trafik sıkışıklığı da eklenirse minibüsle bir yerden bir yere gitmenin zorluğu ortaya çıkacaktır. Gidecekleri güzergahlara göre Londra Asfaltının dışına çıkan minibüsler neticede yolculara yol boyunca sıkıntıdan kan kusturmaktadırlar. Minibüs şoförlerinin sadece bu şekilde davranarak yolcuları bezdirmeleri bir yana, sayılan yerlerde bulunan İETT duraklarına otobüslerin yanaşmalarına da engel olarak tam bir trafik karmaşasına sebep olmaktadırlar. Kendi keyiflerince yolcu taşımacılığı yapan minibüs şoförleri, uyaran yolculara "işin varsa taksiye binseydin, ne yapalım boş mu gidelim, bildiğin yere şikayet et" tarzında ukalaca cevap vermekte, hatta yolcuları durak harici olarak yol ortasında indirmektedirler. Minibüs stresi yaşamak istemeyen yolcuların tek dileği minibüslerin her durağı ana durak gibi görmemelerinin sağlanmasıdır Erol Kara - İSTANBUL