Bu hataya son verin!

A -
A +

Unutulan, bir köşeye fırlatılan Meslek Liseleri ve Teknik Öğretmenlerin sıkıntılarını giderecek ilgililere, bu camianın çığlığını duyurmalıyız. Aslında bu problemler, ülkemizin geleceğini belirleyecek olan ve bütün vatandaşları doğrudan ilgilendiren hususlardır. Teknolojideki hızlı değişimlere artık ayak uyduramadığımız bir zamanda yaşıyoruz. Artık savaşlar değil, üretilen teknoloji ve gelişen bilim, ülkelerin geleceğini tayin ediyor. Bütün ülkeler bilim ekseninde yeni üretim modelleri peşinde koşup, dünyada söz sahibi olma arzusuyla yanıp tutuşurken; Türkiye acaba bu yarışta yerini alıyor mu, önümüzdeki yıllarda alabilecek miyiz? Ülkemizin ve gençliğinin ilerideki halini, şu anlarda ortaklaşa atacağımız küçük adımlar belirleyecektir. Ve bu adımlar, geleceğin dünyasında Türkiye'nin söz sahibi olmasında en etkin değer olacaktır. Ben; 1978 yılında Afyon'da doğdum. Meslek Lisesinin yolunu bile bilmezdim, elime "Endüstri Meslek Lisesi Tesisat Bölümü'nü kazandınız" yazısı gelip, liseye gidene kadar. Babam hep özendirir, bu okulların değerini anlatırdı. Çok büyük umutlarla devam ettiğim lise eğitimim boyunca, öğretmen olup okuduğum okulda görev alacağım, kendi öğrencilerimle iç içe olacağım günün hayaliyle üniversite sınavlarına hazırlandım. İnanın bana o zamanlar seni mühendis yapalım diye sorsalardı asla kabul etmezdim. Çünkü ben Öğretmenliği dünyanın hiçbir hediyesine değişmezdim. Gecemi gündüzüme katarak sıfırdan başladığım yolun sonunda, nihayet öğretmen olabildim, ama sadece diplomada. Tüm aldığım eğitimimin ve harcadığım emeklerimin bir gün boşa çıkacağının hesabını hiç yapmamıştım. Dönemin hükümeti tarafından Katsayı Uygulaması hayata geçirildi. Amaç İmam Hatip Liselerini bitirmekti. Ama Meslek Liseleri mezunlarını ve Teknik Öğretmenleri de bitirdiler. Gelecekte ise bunun darbesini ülke olarak hepimiz yiyeceğiz. Katsayı uygulamasıyla amaç edinilen bu yıkım ülkemizin gelişmesini istemeyen insanları çok ama çok mutlu etmiştir. Zira katsayı engelini getirmenin amacı Mesleki ve Teknik Eğitimi çökertip, ülkemizin her yönden dışa bağımlığını arttırma arzusu değil miydi? Genç nüfusumuzun %70'inin Mesleki Eğitime yönlendirilmesi elzemdir. Hatta mühendislik fakültelerine meslek lisesi öğrencileri sınavsız alınmalıdır. Günümüzde her yerde ara gücü eleman ihtiyacı ekmek, su derecesinde aranırken, diğer taraftan her geçen dönem üniversitelerimiz ihtiyaç fazlası kişiler mezun etmektedir. Şu anda hiçbir işe yaramayan diplomamda lisans mezunu Tesisat Öğretmeni yazıyor. Yazıyor iyi güzel ama asıl sorun, asıl hayal kırıklığı burada başlıyor. Diplomamı elime aldığımda diplomamın Avrupa'da hiçbir karşılığı ve denkliğinin olmadığını; ülkemizde ise özel sektörde lise mezununun yaptığı işi yapabileceğimi, öğretmen olamazsam piyasada harcanacağımı o zaman anladım. İşte o zaman nefes almakta güçlük çektim. Peki, sönen, biten, yıkılan hayallerimin, umutlarımın hesabını ben kimden soracağım? Mühendislik eğitimi alan kişilerle %90 dersimiz aynı olmasına rağmen, onların yetkisine sahip değiliz. Öğretmen atamamız yıllardır yapılmadığı gibi, mühendislik hakkı da verilmiyor... Mesleki ve Teknik Eğitimin problemlerinin çözümlenmesi ve Teknik Öğretmenlerin hak, yetki ve istihdam sıkıntılarının giderilmesi, yetkilerimizin genişletilmesi zamanı gelmedi mi? Beytullah Taşpınar (Teknik Öğretmen) >> Teknik Öğretmenlerle ilgili yönetmelik neden çıkarılmıyor? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Teknik Öğretmenlerin yetki ve sorumlulukları ile ilgili yönetmelik, bundan 15 yıl önce kabul edilmiş 3795 sayılı kanunun 6. maddesi gereğince çıkarılması gerekiyordu; 15 yıl geçmiş halen çıkarılacak. Bu çok büyük ihmal değil mi? Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının büyük bir bölümü öğretmen olarak atanamadığı, yetki ve sorumluluklarını belirleyen yönetmelik çıkarılmadığı için mağdur edilmiştir. 1992 yılından beri çıkarılmayan "teknik öğretmenlerin, teknikerlerin ve teknisyenlerin yetki ve sorumluluklarına dair yönetmelik" acilen çıkarılmalıdır. Çünkü, mevcut mevzuat 50 yıl öncesine ait olup, günün şartlarına uymamaktadır. Eğer 3795 sayılı kanunun boşluğundan kaynaklanan sebeplerden dolayı yönetmelik çıkarılamıyorsa, ilgili kanunda değişiklikler yapılmalıdır. Teknik Eğitim Fakülteleri, Teknoloji Mühendisi yetiştiren fakülteler haline getirilmeli; öğretmenlik formasyon dersi alanlar Teknik Öğretmen olmalıdır. Bu fakültelerin ders programları, yeni duruma göre yeniden düzenlenmelidir. Bu konu ile ilgili, 3795 sayılı kanunda gerekli değişiklik yapılmalıdır. YÖK'ün Teknik Eğitim Fakülteleri ile ilgili önerisi ise kurum kapatma hastalığımızın bir devamı olup, çözüm yerine yeni işsizler ordusu oluşturacak niteliktedir. Sami Nogay >> Marka adının yabancı olması, kaliteli olduğunu göstermiyormuş Bu şikâyetimi sizin nezdinizde Franke yetkililerine bildirmek istiyorum. Ülkemizde maalesef hâlâ tüketicinin hakkını savunacak, haksızlığı giderecek kuruluşların eksikliği var. Belki de yeteri kadar var ama bizler bilemiyoruz. İki sene önce aldığımız Franke marka buzdolabı devamlı buzlanma, karlanma yapıyor. Birçok defa Adana yetkili servisini çağırdık, gelip sadece baktılar ve gittiler. Biz belki düzelir diye bekledik, ama artık özellikle hanımın canına tak etti. En son aradığımız teknik servis görevlileri, artık şikâyetlerden usandıklarını ve bakmadıklarını söylediler. Demek ki marka adının yabancı olması kaliteli olduğunu göstermeye yetmiyormuş. Bütün tüketicilerin bundan ders almasını istiyorum... Franke'ye de yazdım ama cevap alamadım. Hasan Cahit Karakaya-ADANA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.