Bu iş çığırından çıktı!

A -
A +

İstanbul'un göbeğinde, güvenlik elemanları bulunan bir sitede hırsızlar bir doktoru tartaklıyor, kızını bıçakla tehdit ediyor, ellerini kollarını sallaya sallaya arabasına el koyuyor, götürüyorlar. Hem de güpegündüz... Ne yönden bakarsanız bakın, dehşet verici!.. Bir başka kalabalık semtte bir emniyet amirinin otosu çalınıyor, bununla kapkaç yapılıyor... Gündüz vakti herkesin gözleri önünde yapılan soygunlar, gasplar, zorbalıklar, yerlerde sürüklemeler ve başka vahşetler... Bu gibi olayları sizler de her gün yaşıyor ve okuyorsunuz, ayrıntıya girmeyi gerekli görmüyorum. Bu iş çığırından çıktı. Artık hiçbir sınır tanımıyor. Güpegündüz eşkıyalık yapılıyor. Sanki her taraf suçluların, hırsızların, katillerin rahatça suç işleyebildikleri alanlara döndü... Ama aynı gün bir de bakıyorsunuz, 2004 yılı içinde yasal olarak 23 bin telefonun dinlemeye alındığı yetkililerce açıklanıyor. Kimin bu telefonlar, içlerinden vatandaşa dehşeti yaşatan kaç kişi var? Kaç suç bu şekilde önlenmiş? Bu rakam biraz fazla değil mi? Bu ayrıntıları da açıklamak gerekmez mi? Haberleşme mahremiyetine bu kadar girilmesinin "meyvelerini" öğrenmek her vatandaşın hakkı değil mi? Hem bu kadar telefon dinlenecek, hem de adımbaşı eşkıyalık görülecek. Bir şeyler ters gitmiyor mu? Artık mazeretler inandırıcılığını kaybetti. Vatandaş netice istiyor. Yakalayın bu eşkıyayı ve hak ettikleri cezaya çarptırın. Durumun çok tehlikeli bir noktaya gittiği görülmüyor mu?.. Polis olmak için istenen yaş sınırı yükseltilemez mi? İçişleri Bakanlığı'na; Üniversite mezunlarının polis olmaları için şart koşulan yaş sınırının yükseltilmesini istiyoruz. Yaş sınırı en az 27 olmalı. Türkiye şartlarını düşünürsek çok fazla sayılmaz. Lütfen bu isteğimizi dikkate alın... Bir grup üniversite mezunu Atık su muamması! Bilindiği gibi, eski su faturalarında su bedeli ile atık su bedeli ayrı kalemler halinde alınıyordu. Sonra ikisi birleştirilerek tek kalem halinde alınmaya başlandı. Anlaşılan yetkililer, Kocaeli'den yazan Ömer Kalkavan'ın belirttiği kanun maddesi için önceden tedbir almışlar: "26.05.1981 tarih 2464 sayılı Belediye Kanunu'nun mükerrer 44. maddesi uyarınca, alınmakta olan "atık su bedeli", 02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5035 sayılı Kanunun 41. maddesi ile, 01.01.2004 tarihinden itibaren uygulamadan kaldırılmıştır. Buna istinaden, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Suişleri Müdürlüğü'ne başvurduğumuzda, ilgili memurlar, "siz dilekçenizi verin ancak dikkate alınmayacak" deyip ciddiye almıyorlar. Kanun çıksa da bu parayı almaya devam edeceklerini ima ediyorlar. Türkiye'de kanunlar işlemiyor mu? Kaldı ki kanun maddesi, 01.01.2004 tarihinden sora alınan atık su paralarının ileriki tarihli faturalara mahsup edileceğini emrediyor." Vatandaşın kafası karışık. İki kalemi tek ad altında tahsil etmek, bu kanun maddesinden muafiyet sağlar mı? Herkes biliyor ki, alınan para temiz su ile atık su ücretlerinin birleştirilmesinden oluşuyor. Zaten fiyatın yüksek oluşu da bu yüzden... İlgililer vatandaşı ikna edici bir açıklama yapmalılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.