Tarım ve Köyişleri Bakanı'nın dikkatine; Bizler, Ziraat Meslek Lisesi'nde okuyup, Ziraat Teknisyeni olarak göreve başladıktan sonra, Bakanlığımızın teşviki (bize okumamız için geçici görev veriyorlardı) ve günümüzdeki ekonomik şartların da etkisiyle, zor bela kazandığımız üniversiteleri bitirerek, Ziraat Mühendisi olduk. Bazı arkadaşlarımız nasıl olduysa Mühendislik kadrolarını alıp tayinlerini çıkarttılar, ama ben ve benim gibiler kadrolarımızı talep ettiğimiz halde alamadığımızdan teknisyen kadrosunda çalışmaya devam ediyorduk. Bakanlığımız, 2001 yılında artık doğrudan kadro verilmeyeceğini belirtmiş, sınav açılıp kazananlara kadrolarının verileceğine dair gerekli düzenlemeleri yapmıştı. Tabii buna bizim gibiler sevindiler. Yine de bu zamana kadar, nasıl oluyorsa sınava girmeden kadrolarını alan birçok arkadaşımız oldu. Biz kadrolarımızı alamadığımız gibi, beklediğimiz sınav da açılmadı. Nihayet, yaklaşık 1000 arkadaş 2004 yılında bakanlığımızın açtığı sınava girerek kadrolarını aldılar, ama çoğunun tayini doğu illerine çıktı... Neden bu Doğu görevi herkese yok da bizim gibilere var? Ben ve benim gibi birçok arkadaşım önceki çalıştığımız yerlerdeyken, ailemize ve okulumuza daha yakın olduğu için doğu bölgelerine tayin istemiştik; o zaman bu isteğimiz yerine getirilmedi. İhtiyaç şimdi mi oluştu? Üstelik, tercih ettiğimiz yere de tayinimiz olmadı. Amaç, bize eziyet çektirmek mi? Netice olarak, bu tayin olayları ve oluş şeklinin aklımızı bulandırmasıyla hayatımız altüst oldu. Aile hayatımız çok sıkıntılı bir duruma girdi. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu işlerin artık adaletli bir şekilde yapılmasını istiyor ve Bakan beyden açıklama bekliyoruz. Mağdur Ziraat Mühendisleri Geleceğe yatırım Kültür ve Turizm Bakanlığı'na; 4 Temmuz 2004 Pazar günü ailemle birlikte gittiğim Gelibolu Milli Parkı izlenimlerimizi aktarma sorumluluğu duydum. Her Türk gencinin en az bir defa bu yarımadayı ziyaret etmesinin gereğine inanıyorum. Bu amaçla, özellikle ilköğretim 6-7-8. sınıflarının, rehberler eşliğinde şehitliklere gelmeleri okullar ve MEB tarafından teşvik edilmelidir. Emin olun, o ortamda anlatılanlar, bir yıllık Sosyal Bilgiler derslerine eş değer olacaktır. Bu motivasyon uygulamalarının; Japonya'da, Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da yapıldığı, hatta bu amaçla Gelibolu Yarımadası'na her yıl 25 Nisan'da binlerce Anzak'ın, atalarını anmak için dünyanın öbür ucundan geldikleri bilinmektedir. Biz, öz evlatlarımızı niye bu nimetten yararlandırmayalım? Şehitliklerin motivasyonu kuvvetlendirmesi amacıyla yeni düzenlemeler yapılması düşünülebilir. Gezide, bizleri üzen uygulamalar olduğunu da üzüntüyle izledim. Şehitliklere ve müzelere her girişte ücret alınması nedeniyle, yurdumuzun uzak köşelerinden gelen gençlerimizin, çocuklarımızın paraları olmadığından müzelere giremeden geri dönmelerine tanık oldum. Sadece Gelibolu Milli Parkındaki milli kültürümüzü işleyen bu müzelerin ücretsiz olması düşünülemez mi? Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin bu durumu gözden geçirmelerini rica ediyorum. İnanın bu müzelerden elde edilen maddi gelirden daha fazla manevi yararların olacağı gelecekte görülecektir. Bahattin Uludağ (Kuyulu-Şevketiye İlköğretim Okulu Öğretmeni)-AYDIN