Anıtkabir'de, görsel efektlerle donatılmış bir müze; "Kurtuluş Savaşı Müzesi." Önce o kahramanlıkların yaşandığı Çanakkale önünde ilerliyorsunuz. Top sesleri arasında Çanakkale'yi geçilmez yapan arslanların yazdığı o büyük destanı birebir yaşayarak... Duygularınız birdenbire derinleşiyor. "Onlar benim dedelerimdi" diye düşünüp gururlanıyorsunuz. Elinde bayrakla siperden sipere koşarken şehit düşen mehmetçiğin o tertemiz alnını uzanıp öpesiniz geliyor; ama kurallar sadece bakmanıza izin veriyor. Tarih içinde, tarihi tarih yapan kahramanlar arasında bir tatil gezintisi. Bir yandan ıslanan gözlerinizi siliyorsunuz, bir yandan elinden tuttuğunuz çocuğunuza bu vatanın işte böyle zorluklarla, kahramanlıklarla kazanıldığını anlatmaya çalışıyorsunuz. Tepede Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal, bulunduğu tepeden sadece Çanakkale Zaferi'nin değil, kurtuluşumuzun da müjdesini verircesine duruyor orada! Ve kurtuluş savaşımız. Yine o kurtarıcı ve toplara karşı dörtnala at koşturan kahraman süvariler. "Allah Allah" sesleri arasında, milletin makus talihini yenmeye iman etmiş askerlerimiz. Dedelerimiz, babalarımız, amcalarımız, dayılarımız. Cepheye sırtında mermi taşıyan ninelerimiz... Şanlı tarihin bu onurlu savaşlarını, o savaşların içindeymişcesine yaşıyorsunuz. Elinden tuttuğunuz küçük çocuk soruyor: "Bunlar bizim atalarımız mı?" Baba cevap veriyor: "Evet, sen bu kahramanların torunusun.!" Çocuk gururlanıyor, baba boş kalan eliyle yaşaran gözlerini siliyor. Bu müzeyi mutlaka görmelisiniz. Sadece görmekle yetinmemeli, çocuklarınıza, torunlarınıza da göstermelisiniz. Herkese "ne olur, sen de gör" diye ısrar etmelisiniz. Bu müzeyi görmeden bu vatanın kıymetini bilemez, o kahramanlar nesline ne kadar borçlu olduğunuzu takdir edemezsiniz! Bu müzenin oluşmasına emeği geçen herkesi ve özellikle Kültür Bakanlığı'nın emektar Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'i yürekten kutluyorum. > M. Necati Güngör (Cumhurbaşkanlığı eski Başdanışmanı) Takdire şayan bir uygulama Alınan bir kararla, fazla yaşlı emeklilerin maaş, vergi iadesi ve farkları birkaç seneden beri ikametgahlarında ödenmektedir. Bu isabetli kararı alarak, bizleri banka önü kuyruklarında çile çekmekten kurtaran TC Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve ilgililerine; istihkaklarımızın geciktirilmeden, zamanında ödenmesini sağlayan PTT Genel Müdürlüğü'ne ve bize ödemeyi yapan Bahçelievler PTT Müdürlüğü'ne, ilgililerine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız... > Mustafa Tan Güngören - İSTANBUL Haksızlık Bizler lise mezunu olarak, 1980'li yıllarda memur olduk. O yıllarda lise mezunu olmak iyi bir merhaleydi. Ama şimdi farklı. Günümüzde açık öğretimle falan artık üniversite mezunları bir hayli arttı. Biz o yıllarda 12/2 dereceden işe başladık şu anda ünvan alanlar 2'nci, almayanlar 3. dereceden aşağıya inemiyorlar. O kadar uğraşmamıza rağmen 2 yıllık da olsa yüksek öğrenim diploması alamadık. Yüksek öğrenim mezunları 10. dereceden başlayıp inebileceği en son dereceye kadar inebiliyorken, neden bizim önümüz kesiliyor? Zaten şu anda kurumlar lise mezununu memur olarak almıyorlar ve yüksek okul mezununu alıyorlarken, neden bizim de emeğimizin karşılığı olan derece ve kademelerimiz verilmiyor? Zaten bir iki yıl içerisinde kurumlarda lise mezunu bizim gibi idareciler de kalmayacak. Bizim bu mağduriyetimizi giderecek vicdan sahibi kimseler yok mu? Herhalde iş yerinde diploma değil, bizlerin emeği ve gücümüz çalışıyor, bunu kimse görmüyor mu? > Lise mezunu idareciler Telekom'dan açıklama Gazetenizin 12 Ekim tarihli nüshasında yayınlanan "Feryadıma kulak verin" başlıklı yazınız üzerine gerekli inceleme yapılmıştır. Müşterimizin isteği üzerine, milletlerarası ve 900'lü Özel Mesaj Servis hatlarına kapatılan telefonun hattında santral ve şebeke yönünden yapılan teknik kontrollerde, fazla ücret tahakkukuna neden olabilecek kaçak tesis, saplama ve herhangi bir arızaya rastlanılmamış, bu incelemenin sonucu müşterimize de bir yazı ile bildirilmiştir. Müşterimiz, telefonun "apartman içindeki hattında 2 adet açık ek olduğu" gerekçesiyle itiraz etmişse de, sözleşme şartnamemizin 5. maddesinde "bina içi telefon donanımı (ankastre) yapımının aboneye ait olduğu, bina içi telefon donanımı olmayan binalara tesis edilecek telefonlara dışarıdan yapılacak her türlü müdahale nedeniyle ortaya çıkacak aksaklıklarda şirketimizin sorumluluk kabul etmeyeceği" açıkça belirtilmektedir. Ayrıca, telefonun mahallinde ve santralda yapılan çok yönlü incelemeler sonucunda, tahakkuk ettirilen ücretlerde ve yapılan işlemlerde de herhangi bir hata bulunmadığı anlaşılmıştır. Telefonun bağlı bulunduğu santralın teknik özelliğinden dolayı ilgiliye detay listesi verilememektedir. Müşterimizin şikayeti üzerine, hattına kontör kontrol cihazı bağlanarak takibe alınmış, bunun sonucunda da herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Sözkonusu borcun, talep ettiği ve şirketimize yazılı olarak başvuruda bulunduğu takdirde, taksitler halinde ödenmesi için müşterimize gereken kolaylık sağlanacaktır. > Mükerrem Ekmen (Uzman), Abdullah Gündüz (Basın Yayın Müşaviri)