Bu ne büyük vahşet, bu ne büyük felaket, bu ne büyük sorumsuzluk!.. Sorumlular sorumluluğunu bilse, biraz daha duyarlı olsa, halk bilgilendirilse; bunun için eğitimler verilse, konferanslar düzenlense. Şehirlerde, kasabalarda, köylerde, okullarda, her yerde... Yangın felaketinin nerelere varabildiği herkese anlatılsa, bu felaketler bir nebze önlenebilir. Bir sigara izmaritinin, bir kibrit çöpünün verdiği kıvılcımın kocaman dağları, evleri, yuvaları, canları nasıl yaktığını görüyoruz. İçimiz, dışımız, her tarafımız yanıyor. Bu büyük felaketlerin çoğu cehaletten ve sorumsuzluktan olmuyor mu? Hektar hektar ormanlar cayır cayır yanarken, acaba ağaçlarla birlikte hangi canlıların, hangi hayvanların yandığını bilen var mı? Bunların nasıl can verdiğini düşünüyor muyuz? Sadece bir tane örnek vererek, felaketin, vahşetin büyüklüğünü bir nebzecik anlatmak istiyorum: Gece sabaha kadar yanan orman söndürüldükten sonra, birçok kişinin gördüğü şu manzara dehşet vericiydi. Bir keklik, yeni palazlanmış civcivlerini bırakıp da gitmemiş, onları alevlerden korumak için kanatlarının altına almış, o şekilde yavrularıyla birlikte yanarak can vermiş... Adını bile bilmediğimiz yüzlerce canlı türü ormanla birlikte yanarak yok oluyor. Sadece bunlar değil; evler yanıyor, bahçeler yanıyor, ahırda inekler, öküzler, tavuklar yanıyor. En kötüsü de, insanlar yanıyor... Bütün bunlar niye oluyor? Bir sigara izmaritinden, bir kibrit çöpünden, dikkatsizlikten, cehaletten, sorumsuzluktan, gafletten... Piknik sonrası ateşi söndürmeden gidiyor; anız yakıyor... Sorumsuzluğun faturasını diğer insanlar da ödüyor, ormanlar yok oluyor, hayvanlar yanıyor... Ateşin şakası olmaz, bu konuda gaflet ve sorumsuzluk kabul edilemez. Cehalet affedilemez. Bu felaketler önlenmeli. Bütün felaketlerin başlarken küçük olduğu, sonra büyüdüğü unutulmamalıdır. Çocuğundan, yaşlısına kadar her vatandaş bu hususta eğitilmelidir. Duyarlı vatandaşlar duyarsızları uyarmalı. Unutulmamalıdır ki, duyarsızın ateşi duyarlıyı da yakar. Yetkililer yurt çapında eğitim seferberliği başlatmalı. İletişim araçları bunun için kullanılmalı. Her vatandaş sorumluluğunun gereğini yapmalıdır. Hele yaz aylarında, rüzgârlı havalarda ormanlar kontrol altında tutulmalıdır. Devriye gezen daha çok ormancı bulunmalı, yangına karşı daha çok hazırlıklı olmalıyız... Duyarlı bir vatandaş > Meslek liseli gençlere bir şans daha verelim Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bütünlemeye kalan Meslek Lisesi öğrencilerine, yeni eğitim dönemi başlamadan, ağustos içinde, ara sınavla bir şans daha verilemez mi? Yetkililer bu okullara önem verdiklerini, sanayimiz için yetişmiş ara elemanı ihtiyacının büyük olduğunu belirtiyorlar. Bu özelliklerinden dolayı önemleri daha da artan bu okullarda okuyan gençlerin bir yılları heba olmamalı... "Meslek Lisesi memleket meselesi" sloganına sahip çıkalım. Ülkemizin yetişmiş, kalifiye elemana çok ihtiyacı var. Konuya bu hassasiyetle yaklaşacak kişi ve kuruluşlara şimdiden teşekkür ederiz... Bir grup veli-Bağcılar/İSTANBUL > Lütfen bu haksızlığı bitirin Sayın Başbakan'ın dikkatine; Ben sıradan bir vatandaş olarak, çalışıp ancak 65 yaşımdan sonra emekli olabiliyorum. Sıradan bir vatandaş olarak benim bu mecburiyetim var ise; herkese bu mecburiyet getirilmelidir. Mesela, Sayın Milletvekilleri, bir dönem Meclis'e girmekle süper emekli olmamalı. Onlara da aynı şartlar getirilmelidir. Yolsuzlukların üstüne gittiniz, bazı haksız uygulamalara son verdiniz; bütün bunlar için teşekkür ederiz. Ama bu anlattığım haksız durum da çok önemli ve bir vatandaş olarak kanıma dokunuyor. Milletvekili olan kişiler biz sıradan vatandaşlar kadar da muhtaç değil, onlar hayatlarını idame ettirecek daha iyi şartlara sahipler. Artık bu ülkede iltimaslılar istemiyoruz. Anayasa'nın eşitlik ilkesi gerçek hayatta da uygulansın. Ben hangi şartlarda emeklilik hakkını kazanıyorsam, vekillerimiz dahil, her vatandaş için bu şartlar geçerli olmalıdır. Lütfen bu işi siz düzeltin; garip-gurebanın duasını, takdirini ve desteğini alırsınız... O.Kaya-TOKAT