İsrail, uçaklarla, tank ve toplarla Gazze'ye bomba yağdırdı. Bu saldırılarda, fosfor bombaları dahi kullanmıştır. Hepimizin gözü önünde ve yanı başımızda gerçekleşti bu katliam. 22 gün boyunca 1400'den fazla Filistinli Müslüman şehid oldu, bunların da 300'den fazlası bebek ve çocuklardır. İşte bu çaresizlik ve hüzün ortamında, bir gür ve yüksek sedâ İsviçre'nin Davos şehrinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından seslendirilmiştir. Başbakanımız çok yerinde ve haklı tavır koymuştur. Bu tavır, yüreği yanan Müslümanların yüreklerine az da olsa su serpmiştir. Başbakanımıza yurt içinde ve yurt dışında büyük destek yağmış ve bu destek artarak devam etmektedir. Bütün bunlara rağmen, bazıları Başbakanımızı öylesine seviyesizce, öylesine tarafgirlikle eleştirdiler ki, İsrailliler bile bu kadarını yapmadı. Bunlara sormak istiyorum; size ne oluyor da, kendi Başbakanınıza bu kadar yabancısınız, kendi insanınızdan neden bu kadar uzaksınız? Millet topyekûn Başbakanlarının yanında iken, siz her zamanki insafsızlığınızla dikilip duruyorsunuz. Neden? "İsrail şunu yapar, İsrail bunu yapar" diye milleti korkutmayın. İnsan, mazlumların yanında yer alınca, her türlü cefaya razı olarak, haksızlığa baştan karşı koymuş oluyor. Taha Nur >> Bizim için de kadro açılsın Sayın Başbakanım ve Sağlık Bakanım; Bizler, 2007 Sağlık Meslek Yüksek Okulu Hastane Yönetimi ve Organizasyon Bölümü mezunuyuz. Okulu açtınız, bizler de gidip okuduk, mezun olduk. Ama diplomamız bir işe yaramıyor. Yani KPSS'ye girerken bile (bu bölüme kadro tahsis edilmediği için) normal lise mezunu gibi muameleye tabi tutuluyoruz. Ben şahsen bu dönemde (2008) KPSS'den 80.950 puan aldım. Birinci atamada hiçbir yere yerleştirilemedim. Bu bölümle alakalı kadrolar açıp, bizlere de yüksek meslek okulu haklarını vermenizi ve bir an önce hayata atılmamıza yardımcı olmanızı istiyoruz. A.Burak Şahin-SAMSUN >> Hayali seçmen kütükleri ve olmayan seçmenler AKS'ye göre (Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi), Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları özel kimlik numarası almakta, ve ayrıca ikamet ettikleri yere göre de adrese yazılmakta, bu kayıt seçmen kütüklerine esas alınmaktadır. Bu sisteme göre, bir kişinin başka başka yerlerde adrese, dolayısı ile seçmen kütüğüne kaydı mümkün olmamaktadır. Zira ikinci yere kayıt için, birinci yerden ayrılış yazısı alıp, bunu gittiği yere vermesi ve kaydı gereklidir. Ayrılış yazısı getirmeyen kişiyi adrese kaydeden kamu görevlisi sorumludur. Bir hanede birkaç aile ve çok nüfusun kaydında ise durum şöyle olmaktadır. Genellikle yaz aylarında tarım işçisi olarak toplu halde başka bir yere çalışmaya gidenler, işlemlerini kolaylaştırmak için adreslerini nakledip topluca bir mekana yazdırmakta, sonra da nakil almadan mevsim sonunda gidince, kayıtları orada kalmakta, dolayısı ile seçmen kütüğüne de yazılmaktadırlar. Durum bu kadar açık iken, sansasyon ve zihin karıştırmak amacı ile, gürültü koparmanın pek anlamı kalmamaktadır. Şu anda geçerli olan seçmen kütükleri, şimdiye kadar yapılanların en iyisi ve gerçek olanıdır. Kimse kimseye çamur atmasın... Şahin Galip Durum-İZMİR BİZE DAİR Daha iyi bir Türkiye için; okuyucularımızın da fikirlerine ihtiyacımız var... Gazetemizde görüp eleştirdiğiniz, beğenip övdüğünüz, düşünüp bize yol göstereceğini umduğunuz her şeyi paylaşın; behcet.fakihoglu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Adres: Türkiye Gazetesi-Yenibosna/İST.