Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu, yıllardır süren Şubat Atama geleneğini, öğretim yılının ortasında, değiştirmek istemektedir. Bu doğru değil. Bu öğretim yılı başlarken, Şubat Atama dönemi söz konusuydu. Hatta resmî bir açıklama yapılmadığı için hâlâ da geçerli. Herkes televizyon izlemek, gazete okumak zorunda değil. Bu açıklamaları görmemiş ve ona göre gelecek planlaması yapmış olabilirler. Bu tür bilgilerin yayınlanacağı yer, başka ortamlar değil, bizzat bakanlığın resmî internet sitesi ya da yayınlayacağı resmî genelgelerdir. En büyük hata, yürürlüğe konan yeni uygulamalarda, geçiş sürecinin olmamasıdır. Birçok kamu kurumu uygulamada bir değişiklik yaparken, bir geçiş süreci öngörmektedir. Mesela, 657 sayılı Kanunun 4/B maddesinde, sözleşmesini fesih edenin 1 yıl boyunca hiçbir kuruma başvuramaması yönünde bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklik 2009 yılı içinde yapılmış olmasına rağmen, uygulamanın yürürlük tarihi 1/1/2010 olarak belirlendi. Olması gereken buydu. Şimdi MEB, atama ve yer değiştirme yönetmeliğini değiştirme hazırlığı içindedir. Bakan Çubukçu'nun, 2010 yılında tek bir atama düşünüyoruz şeklinde yapmış olduğu açıklamanın hukuki dayanağı muhtemelen yönetmelikte yer alacaktır. Ancak, yapılacak olan bu değişiklikte, 2008 ve 2009 puanları ile Şubat atamasını bekleyen öğretmen adayları görmezden gelinmektedir. Oysa ki yapılması gereken, bu derece önemli bir kararda, bir geçiş sürecinin öngörülmesidir. Kararın doğru, zamanlamanın yanlışlığı konusunda hiç kimsenin kuşkusu yok. Ama bunun bir dayatma şeklinde değil, normal prosedürde, gelecek öğretim yılından itibaren uygulanması en doğru seçenektir. "Bugüne kadar beklediniz, 8 ay daha bekleyin" demek, o insanların yerine kendini hiç koymamak anlamına gelir ki, bu da bir siyasetçinin en son yapacağı iş olmalıdır. 2009 yılına kadar yapılan öğretmen atamalarıyla bu yıl yapılan öğretmen atamalarında kıyaslanamayacak kadar fark var ve ülkemizde öğretmen açığı da bir o kadar fazla, buna rağmen yapılan atamalar her geçen gün azalmaktadır. 2009 yılında KPSS'ye girmiş adayların elinden Şubat hakkının alınıp, Ağustos'ta tek atama yaparak, atama sıraları yaklaşıp atanma ihtimalleri doğacakken, tekrar başa dönüp 240 bin adayla yarışa sokulması üzücü bir durumdur. Üstelik bu değişiklikten önce gerçekleştirilen atamalarda Okul Öncesi Öğretmenliği'ne kontenjan açmak için diğer branşların alımı azaltılmış ve diğer branşlar mağdur edilmiştir Mesela; geçen yıl Ağustos döneminde tek atamada branşım olan Sınıf Öğretmenliği'nden 6300 kişinin ataması yapılırken ; 2009 yılı Ağustos ve Aralık atamalarındaki alımları toplasak dahi ancak 4200 kişinin atamasının yapıldığı görülmektedir. Zaten yeterince az atama yapılan branşların elinden Şubat atamasının da birdenbire oldu bittiye getirilip alınmaya çalışılması zulümden başka bir şey değildir. Eğitim bu kadar hafife alınacak ve sürekli yıpratılacak bir durum değildir. Biz öğretmenler bu mesleği layığıyla yapıp, faydalı olmak istiyoruz. Katsayı nedeniyle, maçın ortasında kurallar değişmez diye, mevcut iktidarın çok ağır eleştirileri olmuştu. Ancak şu anda oluşan durum da bundan farklı değildir. Atama bekleyen on binlerce öğretmen ve aileleri için, bu konunun bir defa daha irdelenmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. M. Ortukoğlu Türk Dünyası temsilcilerinden anlamlı mesajlar Bursa'da düzenlenen, 22 ülkeden 30 katılımcı ve 400'e yakın izleyicinin iştirak ettiği, "Yakın Tarihimizde Türk ve Müslüman Soydaşlarımızın Maruz Kaldığı İnsan Hakları İhlalleri" Sempozyumusonunda şu anlamlı sonuçlara varıldı: 1. 1990 yılından itibaren Türkiye'ye göç etmiş olan Ahıskalı Türklerin Türk vatandaşlığına alınması; bunlara her türlü maddi ve manevi yardımın verilmesi; Gürcistan'ın dönüş için gösterdiği olumlu tavrının devamı için teşvik edilmesi gerekir. 2. Filistin halkının yok edilmesine göz yumulmamalı. 3. Doğu Türkistan'daki asimilasyona son verilmeli. 4. Kosova'da yapılan yeni anayasada Türkçe'nin resmî dil olmaktan çıkarılması durumu bir an önce düzeltilmeli. 5. Hocalı soykırımının tanınması ve Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan topraklarının hemen boşaltılması için çalışılmalı. 6. Irak'ta Türkmenlerin barış ve insanca yaşama talepleri karşılanmalı. 7. Bulgaristan'da insan hak ve özgürlükleri her geçen gün kötüye gidiyor, AB üyesi bir Bulgaristan bundan dönmeli. 8. Güney Azerbaycan'da yaşanan gözaltı ve tutuklamalar durmalı, hak ihlalleri bitirilmeli. 9. Batı Trakya'da Türk azınlığa yapılan haksızlıklara son verilmeli. 10. Makedonya'da yaşananların iyi takip edilmesi gerekir. 11. Kırım Tatar Türkleri'nin problemlerine dikkat çekilmeli. 12. Afganistan'da yaşanan şiddet ve sıkıntılar dile getirildi, tedbir alınması istendi. Muhammet İzzetoğlu > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00