Sayın Erkan Mumcu'nun dikkatine; Ben 23 yıllık Fen Bilgisi öğretmeniyim. 3 yıllık Eğitim Enstitüsünün FKB (Fizik Kimya Biyoloji) bölümü mezunuyum. 3 yıl boyunca bu branş derslerimizi laboratuvarda işledik, öyle mezun olduk. Sonradan politik beklentilerle, "Mektupla Öğretim" yoluyla, sadece yazın imtihan yapılarak birçok öğretmen eğitim camiasına katıldı. Birinci yanlış buydu. İkinci yanlış; her çeşit fakülte mezununun öğretmen olarak atanması idi. Üçüncü yanlış da; 90'lı yılların başlarında bir komşu ülkeden göç eden soydaşlarımızın çoğunun öğretmen olarak atanması oldu. Bu insanlar, geldikleri ülkeden bazı belgeler alarak öğretmen olduklarını iddia ettiler; belgelerin gerçekliliğine ve liyakata bakılmadan, biraz da yaşanan dramın oluşturduğu psikoloji ile tayinler yapıldı. Yapılmış bu yanlışlıklar ülkemize ve eğitimimize çok pahalıya mal olmuştur. Bunun düzeltilmesi için, önümüzdeki yaz bir yeterlilik sınavı yapılmalı ve bu sınav 2 yılda bir tekrarlanmalıdır. Sınavda başarılı olmayanlar için başka tedbirler düşünülmeli. Öğretmenler, sadece öğretmen yetiştiren okul mezunlarından alınmalı. Kitaplar, bu haliyle kesinlikle bastırılıp parasız verilmemeli. Her branştan bu işin ehli, pratiğini bilen 20 yıllık öğretmenlerden 20'şer kişilik ekipler tarafından kitaplar yeniden yazılmalı. Parasız dağıtıma ondan sonra geçilebilir. > Bir Öğretmen Özlük haklarımız düzeltilsin Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, 657 sayılı yasaya bağlı olarak çalışan memur ve hizmetlileriz. Bizler çok çalışıp, az ücret almaktayız. Öğretmenlerimiz bir günde 6 saat çalışıyor, bunun 3 saati için ayrıca ek ders ücreti alıyor. Oysa biz, sabah 8'den akşam 17'ye kadar fedakarca çalışmaktayız. Öğretmenlere verilen özlük haklarından biz de faydalanmak istiyoruz. Eşitlik ilkesinin gereği olarak mağduriyetimizi giderin, eşit işe eşit ücret verin. Bir arada çalıştığımız öğretmenlere ek ders ücreti, eğitim ödeneği gibi ödemelerde bulunulurken, bizim boynumuzun bükük kalması adaletle bağdaşır mı? Hepimizin geçim sıkıntısı içinde bulunduğumuzu, çocuklarımızla sefaleti yaşadığımızı bildiğinizi düşünerek, mağduriyetimizi gidereceğinize inanıyoruz... > Bir grup memur ve hizmetli. Böyle haksızlık olur mu? Çalışma Bakanlığı'na; 26 yıl çalıştık. Çalıştığımız yerden de çıkardılar, başka işe almıyorlar, "sen 40 yaşındasın" diyorlar... Sağlık sigortamız yok, iş yok; biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Önceki hükümet bizi yaktı, büyük bir haksızlığa ve mağduriyete yolaçtı. Öyle bir kanun çıktı ki; benden 3 gün önce işe giren bir arkadaşım 15 aydır emekli maaşı alıyor. Biz de 7 aydır iş arıyoruz. Adalet, eşitlik, insan hakları bunun neresinde... 23.05.2002 tarihinde bu kanun üzerinde birtakım değişiklikler yapıldı, ama sevincimiz yine kursağımızda kaldı. Şimdi umudumuz bu Hükümet'te. Bu haksızlığı düzeltmelerini bekliyoruz... > Rasim Karataş - ÇERKEZKÖY Neden bize fazla mesai verilmiyor? Maliye Bakanlığı'na; Ben Vergi Dairesi'nde bekçi olarak çalışmaktayım. Vergi Dairesi'nde gündüz çalışan hizmetli veya kaloriferci fazla mesai alıyor, biz gece bekçileri fazla çalıştığımız halde alamıyoruz. Yetkililerin bizim de mağduriyetimizi gidereceklerine inanıyorum... > İsmi mahfuz