Bunlar ne imiş de bilmemişiz!

Yüzleri eskimiş, defalarca seçim kaybetmiş, bugünkü sıkıntılarımızda payları bulunan bazı politikacılar, hiçbirşey olmamış gibi meydanlarda boy gösteriyor. Ama kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Bu politikacıları dinliyorum ve kendi kendime söyleniyorum: "Acaba bu ülkeyi ben mi batırdım?" Siyaset ne kadar da pişkinlik gerektiriyormuş. Yıllarca oy verip seçtik, sözlerine kandık, ülkemiz için, insanımız için iyi işler yapacaklarına dair güven duyduk. Getire getire ülkemizi bu hale getirdiler; insanımızı işsiz bıraktılar, vatandaşı bir parça ekmeğe muhtaç ettiler. Şimdi de hiçbirşey olmamış gibi, tekrar kurtarıcı rolleriyle pişkin pişkin oyumuzu istiyorlar... Birden bire hepsi kahraman kesildi. Sanki ne yaptıklarını bilmiyoruz. Dünden bugüne ne değişti de bizi kurtaracaksınız? Elinizde reçeteler vardı da neden böyle rezil ettiniz? Bangır bangır bağırıyorlar, oy istiyorlar, yarınlarımızın ipotek altına alınmaması için tek çare kendileri imiş!.. Bunların her söylediklerinin tersini anlıyorum; "sizi süründürürüm, yarınlarınızı ipotek altına aldırırım, işsiz-aşsız bırakırım, el-aleme rezil ederim, batırırım..." diye. Haksız mıyım? Yıllardır tepemizde dolaşan, hiçbir faydalı iş yapmadıkları gibi, ülkeyi batıran politikacılara seslenmek istiyorum; artık gölge etmeyin, sizden birşey istemiyoruz, bildikleriniz sizin olsun, bizi bize bırakın, biraz da yeniler batırsın... Bizi daha fazla maceraya sürüklemeyin. Ülke iyi iken geldiniz, batırdınız; kötü zamanda ne yapabilirsiniz ki. Lütfen artık kendi işinize bakınız. Yıllarca sizi dışarıda okuttuk, Meclise taşıdık, sizi zengin ettik, ülkenin kıt kaynaklarıyla saray gibi evler tahsis ettik, hak etmediğiniz maaşları verdik; daha ne istiyorsunuz? Tükettiniz, birşeyimiz kalmadı, lütfen artık bizi kendi halimize bırakın, bizi daha fazla sevmeyin, takatımız kalmadı. Biraz da sizin beğenmedikleriniz, yeniler gelsin!.. > Ahmet G. Verilen sözler tutulsun! Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; Ben, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü mezunuyum. 2000 ve 2001 yıllarında sınıf öğretmenliği sertifikalarıyla sınıf öğretmenliğine başvurdum. Fen Edebiyat mezunları için Milli Eğitim Bakanlığı'nın 5 bin kişilik ek kadro açması, bu konuda büyük bir umut ışığı oldu. Ve Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin bir televizyon programında yaptığı açıklamada, önce stokta bekleyen Fen Edebiyat mezunlarının atanacağını söyledi. Bunu görüştüğüm İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de teyit etti. Maliye Bakanlığı'ndan 5 bin kişilik bir kadro alındıktan sonra atama işlemleri kararlaştırıldı. Ama işlemler maalesef Bakan Beyin söz verdiği gibi olmadı. Tam atamalarımız yapılacak diye sevindiğimiz sırada, bize yeni bir başvuru yapacağımız haberi geldi. Üstelik geçen yıl 60 olarak belirlenen baraj puanı da bu yıl 70'e yükseltildi. "Önce geçen yıllarda bekleyenlerin mağduriyetini gidereceğiz" diyen Bakan Tekin, şimdi bize başvuru hakkı bile vermiyor. Bakan Bey almayacaktı da neden bize söz verdi. KPSS'den 69.342 puan aldım. Başvuruların başladığı bu sıralarda tek suçu okumak olan ben ve benim gibi geçen yıllarda mezun ve puanı 70'in altında 18 arkadaşım Bakan Bey'in sözünde durmasını bekliyoruz ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. > Zafer İşçi- İSTANBUL "Yapı" ile "İnşaat"ın ne farkı var? ÖSYM yetkilileri, Devlet Personel Başkanlığı ve DSİ Genel Müdürlüğü'nün dikkatine; 2002 KPSS sonucunda 87.816 puan aldım. ÖSYM'ce Erzurum DSİ'ye (taşra ) teknisyen olarak yerleştirildim. Gerekli evraklarla DSİ Genel Müdürlüğü'ne başvurdum. Gerekli olan bütün şartları taşıdığım halde, DSİ Genel Müdürlüğü'nce, atamamın yapılmayacağı söylendi. Diyarbakır Endüstri Meslek Lisesi Yapı Bölümü mezunuyum ."Yapı"nın kelime anlamı inşaat; ilgili kurum ise, "Endüstri Meslek Lisesi İnşaat Bölümü mezunu olmadığın için atamanı yapmayacağız" diyor. İnşaat Bölümü ile Yapı Bölümü'nün lisede müfredatı dahi aynı. Tercih formunda kodu farklı olsa da, 16.10.2002. tarihinde ÖSYM'ye dilekçe ile başvurdum. Son başvuru tarihine (23.10.2002) iki gün kalmasına rağmen başvursam dahi atamam yapılmayacak. Atamam için gerekenin en kısa zamanda yapılmaması halinde hakkımı hukuki yollara başvurarak arayacağım. > Muhittin Durmaz (TC Kimlik No:39985129680)