Üst düzey bürokratlar maaşlarını aldıkları sürece, makam otomobili, şoförü, sekreteri, hademesi olduğu, yemeği kahvesi ve çayı ayağına geldiği sürece, halkın sıkıntısını tam olarak anlayamazlar. Aslında bürokrat da bu durumdan hoşnut değildir. Bu durumu çözmek gerekir. Siyasetçiler göreve ilk geldikleri zaman bürokratları değiştiriyorlar. Ekip bahanesiyle kendi yandaşlarını makamlara getiriyorlar. Bürokratta vasfa ve liyakate bakan yok. Gelen bürokrat ise hiç gitmeyecekmiş gibi davranmakta, işler çığırından çıkmaktadır. Bir kısım bürokratlar ise imza atmaktan korkar olmuşlar. Çünkü siyasi kararlardan bile artık bürokratlar sorumlu tutuluyorlar. Hesap sorma işi objektif verilere göre, kamusal kriterlere göre değil, şahsi hesaplara göre yapılıyor. Kamu gücü özel hesaplaşmalara yansıyor. Bir kısım bürokratların aldıkları maaşla geçinmeleri mümkün değildir. Bir yandan çocuğumu nasıl okuturum, yarınımı nasıl karşılarım gibi endişeleri taşırken, diğer yandan milyon dolarlık ihalelere imza atmaktadır. Bunlar baştan sona hep yanlıştır ve bu yanlıştan artık dönmek gerekir. Köklü bir çözüm bulunması, bürokrasinin azaltılması, bürokratın kurtarılması, bürokratın çalışır hale gelmesi şarttır. > Mustafa Göktaş (ÇETKODER Genel Başkanı) > Tayin ve nakil hakkı istiyoruz Sayın Başbakan'ın dikkatine; Bizler, 4857 sayılı yasaya tabi olarak kamuda çalışan özürlü işçileriz. Bizim tayin ve nakil hakkımız yok mu? Bu konuda yazılar yazıldı, taleplerde bulunuldu ama ilgililer bir adım atmadı. Acaba bu taleplerimiz size ulaştırılmıyor mu? Size ulaşsaydı çözülürdü diye düşünüyoruz... Bizler için çok kanun çıkardınız, bunlar için teşekkür ederiz. Tayin ve nakil hususunda da aynı desteği ve talimatlarınızı bekliyoruz. Aslında çözüm çok basit; 4857 sayılı yasaya dayanılarak çıkarılacak bir yönetmelik can simidimiz olur. Bunu çözün de istediğimiz ilde çalışabilelim, problemlerimizi aza indirelim. Kadromuz, yasal hakkımız, maaşımız çalıştığımız kurumda kalsın. Tüm özlük haklarımız saklı kalmak kaydıyla, istediğimiz ilde çalışalım. Karda, kışta, soğukta bir daha problem yaşamayalım. > Nihal Bektaş > Ek ders ücretlerimizi yok etmek mi istiyorlar? Bizler, Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan eğitimcileriz. Bakanlığımızın bilerek ya da bilmeyerek eğitimcilerin eline geçen cüzi miktardaki ek dersi yok etme girişimini esefle karşılıyoruz. Bilindiği üzere, 4-10 Haziran tarihlerinde 8.sınıf öğrencilerine OKS'den dolayı izin verilmiştir. Ancak çıkarılan genelge açık olmadığından dolayı, 8.sınıfta derse giren öğretmenlerin ek dersleri kesileceği söylenmektedir. Halbuki izin öğrencilere verilmiş olup, öğretmenler okula gelmişlerdir. Dolayısıyla ücretlerin kesilmesi tamamen haksız bir uygulamadır. 23 Nisan Bayramında öğretmenlerin ücretlerinin haksız olarak kesildiğini sayın bakan şifahen söylemiş olup, gerisi gelmemiştir. Eğitimciler cüzi miktardaki ek derslerinin peşinde koşar olmuş, bu da mesleğin saygınlığını maalesef düşürmektedir. Eğitimcileri sefalete sürüklemekle varılacak nokta aşikardır. Öğretmenler olarak, ücretimizi hesap etmek peşinde koşmaya mecbur bırakılmaktan rahatsızlık duyduğumuzu belirtmek isteriz. > Bir Grup Öğretmen > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00