Sayın Erkan Mumcu'nun dikkatine; Ben Bilecik'te ikamet eden bir işadamıyım. Şehir merkezinde yaptırdığımız modern bir binamız, umuma açık yerlere 200 metreden az bir mesafede bulunduğu için dershane olarak kullanılamıyor. (Binamız kahvehaneye 50, birahaneye 180 metre uzaklıktadır.) Bir yüksekokula girebilmek amacıyla dershaneye devam eden bir gencin, dershane yerine umuma açık yerlere gidebileceği korkusuyla yönetmeliğe bu mesafe şartının konduğunu düşünüyorum. Bu şart sebebiyle yerleşim yerlerinde, deshanelerde aranan fiziki şartları taşıyan binaların kabul edilebilir mesafeler içinde temin edilemeyişi halinde, ihtiyaç olmasına rağmen, dershane açılamamakta, verilmesi gereken hizmet verilememektedir. Bir ilk veya orta öğretim okulu yanında umuma açık yerlerin bulunması küçüklerin eğitimi açısından sakıncalı bulunabilir. Ancak, dershaneleri ilk ve ortaöğretim okulu gibi tanımlayıp, tümü için aynı mesafe şartını koymak ne derece doğrudur? Bu konu kesinlikle tartışılmalıdır. Kaldi ki, bir ilin tüm özellik ve ihtiyaçlarını bilmek durumunda bulunan Valilerimizin dahi bu mesafeler açısından yetkisiz bırakılmalarının sebebini bu çağda doğru kabul edebilecek tek bir kişiye rastlayabileceğimi tahmin etmek bile istemiyorum. Devleti temsil yetkisi verilen Valilerimizin, çocuklarımızı korumak adına, dershaneler ile umuma açık yerler arasında olması gereken mesafeleri, bulundukları yerin özellikleri doğrultusunda en sağlıklı şekilde belirleyebilecekleri konusunda kimsenin şüphesi bulunmamalı. "Merkezdekilerin her konuyu yerel yöneticilerden daha iyi bildikleri" yönündeki anlayışın; teşebbüs gücümüz önünde bir engel oluşturduğu ve ihtiyaçlarımıza cevap vermediği görülmektedir. Sayın Bakan, ülkemizdeki, misyonunu tamamlamış, ancak yürürlükte bulunan bürokratik engeller kaldırıldığında, insanlarımızın bugünkünden çok daha üst seviyelerdeki kalkınmışlık platformunu yakalayacaklarına yürekten inanıyor, size başarılar diliyorum. > Mustafa Eğilmez BİLECİK Kitap bağışına çağrı Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın kültürlü, milli ve manevi değerlere bağlı olarak yetişmesi için, çocukların okuyabileceği her türlü kitap, ansiklopedi ve dergileri bağışlamanızı bekliyoruz... > Abdurrahman Şen (Fatih Kasabası Fatih İÖO.) - K. Maraş İlksan kesintileri ne oluyor? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bilindiği gibi, şu anda sadece İlkokul (Sınıf) öğretmenlerinden İlksan'a maaşın binde 2'si oranında aidat kesilmektedir. Bu aidatlar öğretmenlerin derece ve kademelerine göre aylık 10-15 milyon arasında değişmektedir. İlksan Mağazaları vardı.. Öğretmenlere belli bir iskonto uygulanıyordu. Bunların tamamı özelleştirildi. İlksan kesintileri ise devam etmektedir. 25 yıl çalışan bir öğretmene emeklilikte 1 milyar civarı TL verilmektedir. Kesilen aidat bile verilenden fazladır. Şimdi soruyorum: Bir ilkokul öğretmeninden emekliliğe kadar ne kadar aidat kesilmektedir? Emeklilikte kesilen aidatın kaçta kaçı verilmektedir? İlksan'ın kuruluş gayesi ne idi, ne oldu? Şu an aidat kesilmesi uygun mudur? Bu aidatlar nereye, kimin cebine girmektedir? Sınıf öğretmeninin branş öğretmeninden ne eksiği vardır da, bu zulüm yapılıyor? Her şey ortada... Öğretmenlerden 3-4 milyar lira aidat keseceksin, emeklilikte 1 milyar vereceksin? Faizini bir tarafa bırak anaparanın bile tamamı verilmiyor... Bu aidatların kesilmesinin durdurulmasını ve bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyoruz. > Bir Öğretmen