Siirt Valisi Sayın Nuri Okutan'ın, Siirt çevresinde fıstık fidanı dikme kampanyası başlattığını günler önce basından öğrendim. İşin güzelliğine bir bakın; el birliğiyle, herkesin bir gün fıstık ağacı dikmesi için il genelinde bütün amir, memur ve görevliler izinli sayılmış, hep birlikte fıstık ağacı dikmişler... Sıradan bir vatandaş olarak, Vali Bey'in bu harikulade uygulamasına çok sevindim ve mutlu oldum. Umarım bütün valiler bunu örnek alır ve vatan sathında ağaç dikme kampanyası başlatılır... Dinimizde de ağaç dikenler için müjdeli haberler verilmekte, bu işin teşvik edilmesi övülmektedir. İster kendi bahçesinde, ister başkasının bahçesinde, ya da dağlarda, kırlarda dikilsin, aynı şekilde kıymetlidir. Dikilen ağaç ıssız bir yerde ve meyve vermeyen cinsten de olsa farketmez; gelen giden gölgesinden faydalanır... Sert iklimleri yumuşatır, kurak yerlere hayat verir; hele hayvanlar ve insanlar için çok kıymetli gıda olan meyveleri... Sanayideki kullanım alanını saymaya hiç gerek yok; hepimizin evinde bulunan mobilyalar, kalemler ve evimizin diğer aksesuarları... Dikmesi bu kadar sevap ve faydalı olan ağacı gereksiz şekilde kesmek de o kadar zararlı. Siirt Valisi'nin duyarlılığını hepimiz göstermeli ve harekete geçmeliyiz... > İsmail Avcı - İZMİR Neden bu haktan mahrum bırakılıyoruz? 1966 Tokat/Zile doğumluyum. Zile Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü'nü, daha sonra Gaziosman Paşa Üniversitesi Zile Meslek Yüksek Okulu Otomotiv Bölümü'nü başarı ile bitirdim. Otomobil ile ilgili tüm teknik ve uygulamalı bilgim mevcut olup, halen Türk Telekom'da Enerji ve Motor Teknikeri olarak görev yapmaktayım. Çocukken bir kaza sonucu bir gözümü kaybettim. Fakat sağ gözümün yokluğu, bugüne kadar hayatımda bir engel teşkil etmedi. Baba mesleği kamyonculuk, zaman zaman da acil durumlarda otomobil kullanmak zorunda kalıyorum. Bugüne kadar hiçbir trafik kuralını da çiğnemedim. Günümüzün tabiriyle "trafik canavarı" olmadım. 12 yıldır otomobilim var, kanunlara olan saygımdan dolayı zaruri durumlar dışında kullanmadım. Bu olay bende ezikliğe yolaçmaktadır. Kendi ülkemde, her vatandaş gibi rahatça davranamıyorum.Ülkemiz Avrupa Birliği'ne girmek için uğraşmakta. O ülkelerde bizim durumumuzda olanlara rahatça ehliyet verilirken, kendi ülkemizde neden bu haktan mahrum bırakılarak ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutuluyoruz? Lütfen bu haksızlığı bir an önce giderin. > Ahmet Doğhan - TOKAT Bu işte bir terslik yok mu? Sağlık Bakanlığı'na; Ülkemizde çok sayıda trafik kazası olduğu son bayram tatilinde de görüldü. Yeterince "ilkyardım" hizmeti verilmediği için çok sayıda insanımız hayatını kaybetmekte, ya da sakat kalmaktadır. Bunun eğitimini almış olan bizler de işsiz bir şekilde beklemekteyiz. Devlet bunun okulunu açıyor, iş vereceği vaadiyle bizi alıp okutuyor, mezun ediyor sonra da yüzüstü bırakıyor. Binlerce insanımız da bu eksiklikten dolayı hayatını kaybediyor. Bu işte bir terslik yok mu?.. Halbuki açtıkları sınavlara girdik, 73 puan alarak kazandık. Beklemekten bıktık, değişen birşey olmuyor... > Zümrüt Çıttır - AMASYA ÖSS'deki adaletsizlik giderilsin! ÖSS'deki adaletsizlik yüzbinlerce öğrencinin hayallerini yok etmektedir. Bir kısmı rahatça istediği bölüme girerken, diğerleri umutlarını bir sonraki seneye ertelemek zorunda bırakılıyor. Hem öğrenciler, hem de anne-babalar mağdur ediliyor. Sayın Milli Eğitim Bakanımız, bugünden itibaren bu işe el atıp, hiç olmazsa bundan sonra bu tür adaletsizliğin olmaması için tedbir almalıdır... > S. A. - ÇORUM