Dünyada en acı veren şey, bir insanın ve bir ulusun yok olması için çalışmak; bu hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun. Bunun en bariz örneğini Bosna-Hersek, Çeçenistan gibi mağdur olmuş ülkeler ve insanlar yaşadı ve hâlâ da yaşamakta. Bizim ülkemizde de yıllarca bu yaşandı, hâlâ da yaşanmaya devam ediyor. Binlerce insanımızın kanıyla topraklarımız ıslandı. Dünyaya bu terör gerçeğini nasıl anlatabiliriz ve duyurabiliriz diye sayısız çareler arandı. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de New York'a yapılan terör saldırısı şaşkınlık ve hayretle izlendi. Bütün dünya şiddetin, terörün acımasız yüzünü bir kez daha gördü, ve yaşadı bir anda. Şu düşünceler beyinlerde oluştu; "şimdi ne olacak?" Dolar, benzin, borsa vs. bir de bizim gibi ekonomisi bozuk olan ülkelerde çok farklı düşüncelere pencere açıyor. Fert olarak düşüncem şu, hangi ırktan olursa olsun, orada yaşananlar gerçekten acı. O kadar kişinin hayalleri, düşünceleri, başardıkları ve başaracakları hedefleri bir anda yok oluyor. Bu yaşananlar dünyada ilk değil. Benzer örnekler yıllarca Bosna Hersek, Çeçenistan gibi yerlerde yaşandı ve bu sayede binlerce kadın, çocuk, masum insan hayatını kaybetti. Bu son olayla, yıllardır terör ve savaşın acımasız ateşiyle yanan insanların çektikleri daha iyi anlaşıldı. Biz de milletçe bu beladan az çekmedik. Üstelik derdimizi de dostlarımıza anlatamıyorduk. Onlardan arzu ettiğimiz anlayışı ve desteği göremiyorduk. Şimdi, terör belasının bütün insanlık için en öncelikli tehlike olduğu herkesçe anlaşıldı. Her an herkesi vurabilecek sinsi düşmana karşı işbirliğine gitme kararı verildi. Gönül arzu ederdi ki, bu acılar yaşanmadan insanlık bu noktaya gelmiş olsun. Ama zararın neresinden dönülse kar. Umarım bundan sonra hiç kimse, dolayısıyla çok çekmiş olan bizler de bu beladan zarar görmeyiz... ¥ Sevim Kaya - İZMİR Aylık artışında yanlışlık yok 12.09.2001 tarihli gazetemizin bu köşesinde "Neden doğruları anlatmıyorsunuz" başlıklı yazı ile ilgili olarak Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nden gelen not: "Bağlanan aylıklar 2000 yılı için kümülatif olarak %43.69 ve 2001 Eylül ayı itibari ile %42.91 arttırıldığından, Selman Güner'in Eylül 2001 itibari ile 101.076.184 TL olan aylığından, %10 oranında sağlık primi (10.107.619 TL.) kesildikten sonra, ayda 5.850.000 TL. tutarındaki sosyal yardım zammı ile birlikte 96.818.565 TL. tutarında ödenecek olan yaşlılık aylığında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır." Sahillerimiz ayyaşlara kaldı Ben 1974 yılından beri Değirmendere'de ikamet etmekte olan, 1996 yılından bu yana da emekliliğini yaşayan bir vatandaşım. Son iki senedir Değirmendere sahilleri sarhoş ve ayyaşların istilasına uğradığından, ailemizle buralarda dolaşamaz olduk. Sarhoşlarla karşı karşıya gelmemek için de birebir şikayetçi olamıyoruz. Açıkta içki içilmemesi gerektiği halde, güpegündüz sahillerdeki oturma banklarında şarap ve bira içiliyor. Akşamları da arabalarda ve çimenlerde çeşitli ahlaksızlıklar yapılıyor. Sivil toplum örgütleri bu konularla ilgili olarak imza kampanyasına başladılar. Yetkililere sesleniyorum; lütfen gerekenleri yapın, biz vatandaşların rahatını bozanlara fırsat vermeyin! ¥ Emekli bir vatandaş Değirmendere - KOCAELİ Su gibi aziz olun Çok değil, iki yıl öncesine kadar, muslukları her çevirişimizde "tıss, pıss!" sesleriyle karşılaşır, sinir olurduk. Mizahçılarımızın çok iyi bir sermayesi idi bu durum. Şimdi ise sularımız gürül gürül akıyor. İstenirse oluyormuş, demek ki... Son günlerde bedelini ödeyemeyen okulların sularının kesildiği ve bazı sürtüşmelerin sözkonusu olduğunu kaygıyla izliyoruz. Yaklaşık 100 kilometreden mega kentlere su taşıyan, insanların sağlığı, temizliği, mutluluğu için gecesini gündüzüne katan başta ASKİ ve İSKİ olmak üzere, bunca başarılı belediyeler milyonlarca yavrunun sağlığı ile oynarlar mı hiç?.. Bizler vatandaş olarak, zaten olmayan gelirimizle katkıya razıyız. Yeter ki her yerde gürül gürül akan sularımız, sakın ola ki okullarımızdan kesilmesin. Yarınlarımızın teminatı, herşeyimiz olan yavrularımızın sağlığıyla oynamaya kimsenin hakkı yoktur. ¥ Necdet Akay - ANKARA Biz kitapçılar mağdur ediliyoruz Kadirli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne; Kadirli'deki ilköğretim okullarında Tebliğler Dergisi'nde belirtilmeyen Fen Bilgisi, Din Bilgisi ve Ahlak kitapları okutulmaktadır. Biz kitapçılar olarak Tebliğler Dergisinde seçilmiş olan kitapları getirmiş bulunmaktayız. Okul müdürlerine bu konuyu ilettiğimizde, "bu konuyla ilgilenemeyiz" deyip, baştan savmaktadırlar. Liste dışı kitap getirmediğimiz için mağdur duruma düşürülüyoruz. ¥ Kadirli'de bulunan kitapçılar