Sayın Cumhurbaşkanım, Başbakanım ve ilgili Bakanım; Bizler kamuya ait iş yerlerinde çalışan özürlü işçileriz. 4857 sayılı yasaya tabi olan bizlerin tayin ve nakil hakkı yok. Bu nasıl bir adalettir? Çeşitli zamanlarda arkadaşlar bu konuda seslerini duyurmaya çalıştılar, ama kimse duymak istemiyor ne hikmetse. Hep AB diyoruz ya, bizde insan hakları, emeğe, insana saygı yok mu? Bu konuda çok büyük bir boşluk var. İşte fırsat önümüzde, çıkaralım bu yönetmeliği. İstihdam yasası çıktı, hâlâ yönetmelik yok ortada. Biz de insan olduğumuzu, insanca bir hayat olduğunu anlayalım. Talebimiz insanca çalışmak, insanca dolaşmak... Çünkü büyük şehirler bizler için çalışma değil, tam ölüm şehri; ölsen sokakta soran yok, bu adam kim diye... Servisle işe gidip gelmesi başlı başına bir problem. Kış da geldi, hayat şartları daha da zorlaştı. Özürlülere idari izin artık çözüm değil. Çözüm ortada, "istediğimiz ilde çalışmak." Bu, sıkıntılarımızı en aza, hatta sıfıra indirebilir. İstediğimiz yerde olursak, karda kışta yağmurda birçok sıkıntıyı yaşamayız. Sonuçta kamunun işçisiyiz, böyle bir yasa veya yönetmelikle bu sıkıntımız ortadan kaldırılabilir. Çalışmayalım demiyoruz, çalışalım, üretelim; ha burada ha başka yerde, ama istediğimiz yerde... 4857 sayılı yasaya tabi olarak kamuda çalışan tüm özürlüleri kapsayacak, bu hakları sağlayacak şekilde bir düzenleme istiyoruz. Yine tüm maaş, özlük haklarımız, kadromuz çalıştığımız kurumda kalsın. Karda, kışta, yağmura fırtınaya yakalanmadan, bir an önce bu düzenleme yapılsın, 3 Aralık Dünya Özürlüler Gününe yetiştirilsin, bu anlamlı günün hediyesi olarak bize verilsin. > Nihal Bektaş Tek maaşlı öğretmen zengin mi sayılıyor? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Milli Eğitim Bakanlığı, okullarında öğrenim gören öğrencilere sınavla burs veriyor ve bursluluk sınavında öğretmen çocuklarına kontenjan ayırıyor. Ben, 23 yıllık 1. dereceden maaş almakta olan bir öğretmenim. Çocuğum bursluluk sınavına girmek istediğini söyledi. Okuluna müracaat ettiğinde, maaş bordromu istemişler, gönderdik. Maaşım ek dersle birlikte 1.400 YTL Okul idaresi oğluma sınava giremeyeceğini, zira gelirin bakanlıkça belirlenen kişi başına düşen yıllık gelir matrahından fazla olduğunu bildirmiş. Konuyu araştırdık, gerçekten doğru. Bu sınava girebilmek için, ailenin yıllık geliri kişi başı 5.400 YTL'yi geçmemesi gerekiyormuş. Bizimkisi 12x1400= 16.800:3 (ben, eşim ve oğlum)=5.600 YTL olduğundan sınava giremiyor. Sayın Bakanlık Yetkilileri; 1.Tek maaşlı bir öğretmenin çocuğu bile bu sınava giremediğine göre, niçin öğretmen çocuğu kontenjanı ayırıyorsunuz? 2. Maddi durum beyanında sadece ailenin yıllık geliri soruluyor, oysaki bizim gibi bordrolu olmadığından, aylık geliri net olarak görülmeyen, ancak binlerce dönüm arazisi olan, 5-10 adet dairesi vs. olanların çocuğu bu sınava pekala girebiliyor. 3. Ev sahibimin benim bildiğim 4 dairesi var ve ben 400 YTL kirayla evinde oturuyorum, onun çocuğu sınava girebiliyor benim çocuğum "zengin sayıldığımızdan"(!!!) giremiyor. Demek ki ben kirayla evinde oturduğum 4 dairesi olan ev sahibimden zenginmişim.!! Dolayısıyla maddi durum beyanında, gelirle birlikte, hatta gelirden fazla, ailenin sahip olduğu gayrimenkule de bakmak gerekmez mi? > H. Acar TOKİ, krize özel "yarım taksit"i tüm Türkiye'ye yayamaz mı? Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ), İstanbul, Gaziosmanpaşa'da inşa edip satışa arz ettiği Avrupa Konutları Projesi'nin, 9 Ekim'de başlayan beşinci arzında da 'yarım taksit' yönteminin uygulanmaya başlandığını gazetelerde okuduk. Kararın, TOKİ'nin bütün Türkiye sathında devam eden inşaatları için de geçerli olmasını bekliyoruz. Dünya piyasalarındaki krizden birlikte etkilendiğimiz için, TOKİ'nin, yarım taksit imkânını, bütün yurt çapında da yaygınlaştırmasını arzu ediyoruz. Bu vesile ile, Kırşehir Kaman TOKİ evlerinin, ne zaman verileceğinin de açıklanmasını bekliyoruz. > Bir grup vatandaş