Eskiden beri camilerimiz dernekler ve hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla yapılmakta ve korunmaktadır. Camileri yaşatmak çok masraflı bir iştir. Dernek olarak vatandaşa sürekli el açmaktan utanıyoruz. Avrupa Birliği'ne girmek üzere olan ülkemizde, bu işe bir düzen getirilmeli. Bütün yetkililerin unutmaması gereken husus, temizlik ve güzelliğin okul ve camilerden başlayacağı gerçeğidir. Bizim İzmit İstasyon Mahallesi Park Camii, İstanbullu hayırsever bir işadamının bir iş merkezini büyük masraflarla cami haline dönüştürmesi ve düzenlemesi ile oldu. İmamımız da devletçe verildi. Ama iş orada bitmiyor. Bu işe devletçe kalıcı bir çözüm bulunması gerekir. Hayırsever insanlarımızın katkıları da elbette lazım. Ama artık el açmaktan utandık... > Ali Sevimli (Park Camii Dernek Başkanı) - İZMİT Belediye vaat ettiklerini yapsın Bizler Konya/Karatay ilçesi Çataltömek Mahallesi İstiklal Konutları sakinleriyiz. 1999 yılında, şu anda Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olan o zamanki Karatay Belediye Başkanı, biz orta gelirli vatandaşlar için ucuz ve kaliteli evler yapacağını ilan etti. Bize de bu evlerden nasip oldu. Büyle güzel bir hizmet elbette takdir edilir. Ancak gerisi gelmedi, taahütte bulunulanlar yapılmadı. Çocuk Parkı, asfalt çalışması, çevre duvarı (siteler anayol üzeri olduğu için), yeşil saha çalışması, tatlı su çeşmesi, sosyal tesisler... Bunların yapılacağına dair bize söz verilmişti fakat yapılmadı. Ama bunlar bizim hakkımız. Burada 320 daire var, enaz 1300 kişi bu sitede yaşıyor. Defalarca belediyeye müracaat ettik, toplu halde dilekçe verdik, 2 yıldır yapılmadı. Bunun sebebinin kriz olabileceğini düşündük, ama olmadık yerlere parklar, yeşil alanlar yapıldı. Bizim üzerimize düşen birşey varsa, onu da yapmaya hazırız. Yeter ki insanımıza ve Konyamıza yakışacak bir yerleşim yeri olsun. Belediyenin bu çağrımıza da sessiz kalmayacağını umarız... > İstiklal Konutları Sakinleri - Karatay / KONYA Haklarımız gaspediliyor 2000 yılı Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir İlahiyat Fakültesi meznuyum. Öğrenimimiz sırasında, Milli Eğitim'in istediği İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği derslerini aldık. Halen yürürlükte olan 2000 yılı kararında, İlahiyat Fakültesi mezunlarından Pedagojik Formasyon derslerini alanların İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerine atanacağı kararı yürürlükte olmasına rağmen, bu yıl ilk defa, İlahiyat Fakültesi mezunlarına başvuru hakkı tanınmadı. Yürürlükte olan kararlara aykırı olan bu durumu ve bize yapılan bu açık haksızlığı dile getirerek kamuoyuyla paylaşmak istedim. > Ahmet Selöz Gönlümüz kırıldı Ben Erzurumlu olup, Aydın'da ikamet eden 52 yaşında bir vatandaşım. Bizleri, büyüklerimiz vatan için -ölüm dahil- herşeyi yapabimemiz gerektiğini, doğruluktan ayrılmamamız gerektiğini öğreterek yetiştirdiler. Ama şimdi gönlüm kırıldı. Büyük oğlum askerden geleli 4 yıl oldu. Yıllardır ara işlerde, sigortasız olarak 100 milyona çalışıyor. Ticaret Lisesi Muhasebe Bölümü mezunu diye, devletin açtığı imtihana dahi giremedi. Diğer oğlum da Atatürk Üniversitesi'nden 2001'de Felsefe grubundan mezun oldu. Sınıf Öğretmenliği Sertifikası da var. İmtihana girdi 72 puan aldı. Müracaat formu dahi verilmedi. Üstelik bunu öğrenmesi için ta İzmir'e kadar gitmesi gerekti. İnsanımıza bu kadar tahribat yapılabilir mi? Bunların ortaklarına ben de oy verdim; o yüzden kendimi affedemiyorum. Bunlar ne yüzle gelip bir daha oy isteyecekler, merak ediyorum... > Kadir Hancı - AYDIN