Can ve mal güvenliğinden daha önemli görev mi var?

A -
A +

Şehirlerimiz günden güne daha çok güvensiz oluyor. Büyük şehirlerimizde suçlular kol geziyor. Tinerci, kapkaççı korkusundan bazı sokaklara girilmez oldu. Karanlık basınca alt geçitlerden geçmek, kuytu köşelere uğramak cesaret işi. Gözü dönen çeteler soygun yapıyor, fidye almak için vatandaşları kaçırıyor. Kadınların çantaları ellerinden alınıyor, namuslarına vahşice saldırılıyor. Hırsız korkusundan, daire kapıları kale kapılarına dönüştürülüyor. Bütün bunları görmek için, gazeteleri bir gün bile taramak yeter. Bu korkunç ve tahlikeli olaylarda günden güne artış görülüyor. Eskiden bu gibi durumların az görüldüğü köylerimiz bile bu olumsuzluklardan nasibini almış durumda. A. Ş.'nin anlattıkları sadece bir örnek; "Ordu ili, Gülyalı ilçesi Anbarcılı Köyü sakinlerindenim. 16-17 Ocak tarihlerinde köyümüzde hırsızlar 7 evi soydular. Eşim ve çocuklarımla iki ay çalışıp emek verdiğimiz 1.5 ton fındığımız da çalındı. Bize büyük zarar verildi. Güvenlik kuvvetleri gerekli incelemeleri yaptı, ama hâlâ bir sonuç alınamadı. Hırsızlar halen bizim köyde ve çevre köylerde soygunlara devam etmekteler. Hepimiz çok rahatsız ve tedirginiz. Bazılarımız sabaha kadar nöbet tutmak zorunda kalıyoruz. Suçluların bir an önce bulunmasını ve zararlarımızın giderilmesini bekliyoruz." Kim bilir kaç köyümüzde, kaç kasabamızda benzer durumlar yaşanmakta, vatandaşlarımız tedirgin edilmektedir. Bu olumsuzluklar neden yaşanıyor, neden tırmanış gösteriyor? Güvenlik kuvvetlerimiz mi yetersiz, yasalarımız mı eksik? İlgililer bu korkunç gidişe ne zaman dur diyecekler? Vatandaş devlete vergi verir, vatandaşlık mükellefiyetlerinde bulunur. Devletin de bunun karşılığında vereceği hizmetler var. Vatandaşın can ve mal güvenliğinden daha önemli ne görev olabilir ki? Vatandaşın can ve mal güvenliği devletin teminatı ve sorumluluğunda olduğuna göre, bu görev hakkıyla yapılmayınca bir bedel gerekmez mi? Mesela vatandaşın uğradığı zararın karşılanması gerekmez mi? En basit ifadeyle, Ordulu vatandaş A. Ş.'nin 1.5 tonluk fındığının ve diğer zararlarının karşılanması gerekmez mi? Aynı vatandaş vatandaşlık görevlerini aksatınca cezası da kesilmiyor mu? Lütfen vatandaşı koruyacak daha etkili bir mekanizmayı geliştirin ve uygulayın!.. > Bizi duyan yok mu? Bizler, İl Sağlık Müdürlükleri'nde Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) kadrosunda görev yapan personel olarak, yedi (7) yıldan bu yana Görevde Yükselme Sınavı yapılmadığından dolayı, en fazla mağdur olan devlet memurlarıyız. Birçoğumuz Üniversite mezunu olup, zaten masa başı iş (memurluk) yapmaktadır. Temizlik işleri zaten şirketlere verildiğinden, diğer öğrenim mezunu arkadaşlar bile memurluk yapmaktalar. Kendi adıma, dört yıllık İşletme Fakültesi mezunuyum. Bilgisayar sertifikam var. Daktilo sertifikam var ve 8 yıldır zaten memurluk yapıyorum. Bugüne kadar çevremde, yaşadığım ilde, ülkemizde ve dünyada yedi yıl boyunca neler olmuş da bizler Genel İdari Hizmetler Sınıfı (GİH) Memur, Şoför, Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni vb. unvanlarında memur olamamışız. Aklıma gelenlerden sadece birkaçını sıralamak istedim. Önce saçımda beyazlar çıktı, tam yedi kez çocuklarımın doğum gününü kutladım, 14 dini, sayısız milli bayram geldi, geçti, bulunduğum ilde 4 kez vali, birçok kez müdür değişti, ceza evlerine af geldi, hatta birçoğu tekrar geri girdi... Ama biz hâlâ memur olamadık... Birçok hizmetli arkadaş adına > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.