Canım vatanım, kimlere kaldın!

A -
A +

Sevgili vatanım; sana ne oldu? Neden çarpıldın? Televizyon Türkiyemizi, tarihi çeşmeleri gösterdi. Mermer paslanmış, kirlenmiş; insan bir zımpara çeker, temizler, ayıp! Tarihi ahşap evler gösterildi; alttaki katın penceresinden çıkan soba dumanı üst katı, üst pencereyi sarıyor; Kimi, kime şikayet etsinler... Belediye yetkilileri insan sağlığının kıymetini bilmiyor mu? Mahalleden bir cenaze çıktı, millet el çırptı; sanki "bir Türk daha öldü" diye sevinç gösterisinde bulundular. Nerede Diyanet... Nerede, yetkililer, belediyeler, müftüler... Sadece bol bol çekilen içi boş nutuklar ve alınan hakedilmemiş maaşlar. Ah güzel vatanım, canım vatanım; kimlere kaldın... Yollardaki demir ızgaralar çalınıyor, hurdacı alıyor. Bunu nereden aldın diye sormuyor. Muhtar onun amcası, kontrol yok. Herkes birbirinden korkuyor, doğruyu bilenler susuyor. Amerika'da 72 çeşit millet var, ama bütün muameleler İngilizce; peki bize dayatılan yeni diller neyin nesi? Almanya'da herkes Almanca konuşuyor... Tek anladıkları zam, başka ülkelere yaranmak, insanımıza eziyet... Bu ıstıraplar yakıyor beni, içim acıyor, dayanamıyorum... Sanki bütün şartlar soyguncudan, vurguncudan, hırsızdan, haksızdan yana... Bir hayırsever kalkmış, hastane, okul yapmış; servetini millet hayrına harcamış. Ama devlet bu yaşlı vatandaşımızı ödüllendireceğine, cezalandırımış, yaptığı hayırlar için yüklü bir vergi çıkarmış... Başka ülkelerde bu tür insanlar el üstünde tutulur, ödüllendirilir... Düşündükçe aklım kaçıyor. Canım vatanım, sen kimlere kaldın... Nerede ülkemizi cihan devleti yapan değerli yöneticiler? Bu kadar beceriksiz insanlarla ne olacak benim canım vatanım? > Hasbi Taktak - ALMANYA Canım polisim Geçenlerde şahit olduğum güzel bir olay sonucu, bir defa daha gurur duydum şerefli Türk Polisiyle... Yaşlı bir teyze adres sormak için yaklaştı bir polisimize. Polisimiz adresi tarif etti ama, içine sinmemiş olacak ki, yaşlı teyzenin koluna girdi, yolun karşısına geçirdi. Gideceği evin kapısına kadar kendisine refakat etti. Evin kapısı açılıp da teyze içeriye buyur edilene kadar yanındaydı. Kapı açıldı, teyze içeriye yöneldi, polisim sevgi ve hürmetle ellerinden öptü, sonra ayrıldı. Yüzünde görevini yerine getirmiş olmanın huzuru, mutlu bir gülümseme ve müthiş bir insan sevgisi vardı. İç güvenliği yüzüne yansımıştı. İşte her bir vatandaşına böylesi sevgiyle yaklaşan, yüreği Allah, vatan ve görev aşkı, insan sevgisi ile çarpan canım polisim, sizlerle gurur duyuyoruz... > Ayla Öztürk - İSTANBUL İSKİ baraj yaptı, köyümüz susuz kaldı Bizler, Kırklareli/Vize'ye bağlı Aksicim Köyü halkıyız. 2 aydan beri susuzluk çekmekteyiz. İstanbul'a içme suyu sağlamak maksadıyla yapılan Kazandere Barajı nedeniyle içme suyu şebekemiz iptal edildi. Yerine İSKİ tarafından baraj içinde bir kuyu açılarak köyümüze su verilmeye başlandı. Yeni açılan kuyu, köyümüze bir türlü randımanlı şekilde su akıtmadı. Yaz-kış aylarca susuzluk çekmekteyiz. Şimdiye kadar motor tamirine bir servet harcandı. Yine de 2 aydır köyümüze su akmıyor. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nün gönderdiği tanker ile suyumuz karşılanmaya çalışılıyor. Su dağıtımında yapılan haksızlıklar yüzünden halk birbirleriyle kavga etme pozisyonuna getirilmektedir. Verilen bu su, hiçbir arıtmaya ve ilaçlamaya tabi tutulmamakta, bu yüzden halkımızda bazı hastalıklar başgöstermiş bulunmaktadır. Bizleri seçimden seçime hatırlayan, şu anda da kendi seçim korkuları ile meşgul olan ilgililere sesleniyoruz: -Biz vatandaş olarak, bizden istediğiniz herşeyi yapıyoruz. Sıra sizde, neredesiniz? -Ya şimdi, ya da hiç... > Aksicim Köyü Halkı Adına Ali Küçükyılmaz - Vize - KIRKLARELİ Neden yatırımlar gerekli yerlere yapılmıyor? Devlet Bakanı Sayın Mustafa Yılmaz'ın dikkatine; Konya/Karapınar'a bağlı Oymalı Köyü Sulama Kooperatifi 1985 yılında kuruldu. 16 yeraltı sulama kuyusu açıldı. İşletmeye 1990 yılında başlandı. Ama ne hikmetse, bu kooperatifimiz MEDAŞ'a ve diğer kurumlara borcunu ödeyemedi. Köylü kalkınsın diye DSİ epey yatırım yaptı. Ama yöneticiler bunu kullanamadı ve kuyular 7 yıldır kapalı. Borçlar yüzünden bu kuyuların tamamı harap olmuş. Bu tesise bir de Köy Hizmetleri 25 kilometrelik açık beton kanal yapmakta. Çalışmayan bir tesise trilyonlar gömülüyor... Hal böyle iken, neden Konya ve çevresinin en başarılı kooperatifi olan ve pırıl pırıl çalışan Sazgeçit Kasabası Toprak Sulama Kooperatifi'nin 15 kilometrelik sulama kanalı yapılmıyor? Sayın Bakanımız, yüzlerce çiftçimiz, atadan kalma toprak kanalla sulama yapmaktadır. Eğer bir yetkili gönderirseniz, bahsettiğim bu iki tesis de yerinde incelenirse söylediklerimin ne kadar doğru olduğu anlaşılır. Konya'da bulunan bütün kooperatiflerden en az sulama kuyusu bulunan bizim kooperatiftir. Diğer kooperatiflere verilen sulama alanı 8-10 dekar arasında iken, bize 2600-5300 dekar tarım alanının sulaması verilmekte. Diğer kooperatiflerin her birinde en az 20 sulama kuyusu var iken, bizim kuyu sayımız çok az. 7 kuyumuzda eski model su pompası kullanılmakta, bundan da herkes faydalanamıyor... Traktörü olan yararlanıyor, olmayanlar yararlanamıyor, çünkü mazot paraları yok. Bir yıldır bu projenin tamamlanması isteniyor, bu ne biçim bürokrasi... Devletimiz bütün bunları bize paramız ile yapıyor. DSİ ve Köy Hizmetleri'ne kuruşuna kadar borcumuzu ödüyoruz. Buna rağmen hizmet edilmiyor. Hizmet üretmeyen bu kurumlar ne için var? > Ekrem Hortu (Sazgeçit Toprak Sulama Kooperatifi Başkanı) - Ereğli - KONYA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.