Çaresiz bir babanın feryadı

A -
A +

Yaşım altmışı geçti. Beş çocuğum var. Üçü ilk evliliğimden, ikisi ikinci evliliğimden. İki küçük çocukla beraber 12 senedir yapmaya uğraştığım, evim diye sahip çıktığım bir barakada yaşamaya çalışıyorum. Diğer çocuklarımı da burada büyüttüm. Allah'a çok şükür bu iki yavrumu da bu yaşa kadar burada büyüttüm. Kızım 11 yaşında, oğlum 8 yaşında. İkisi de okula gidiyor. Anneleri bırakıp gitti. Hurdacılık yaparak her iki çocuğuma da 6 yıldır kıt imkânlarımla ben bakıyorum. Yedirdim, içirdim, giydirdim. Her iki çocuğumu da bu yaşa kadar getirdim. Hem anne hem de baba oldum. İhtiyaçlarını çok şükür karşılayabildim. Allah izin verirse ömrümün sonuna kadar da karşılarım. Kızım Damla ve oğlum Samet ikisi de aynı okula gidiyor. Her ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilmek için Çocuk Esirgeme Kurumundan yardım da alıyordum ama son dört aya yakındır yardım kesildi. Üstelik kurumdan yetkililer geldiler, beraber oturduk ve o yetkililerle çocuklarımı konuştuk. O yetkililer, çocuklarımla birlikte kaldığım evimize baktılar ve bana, "Her şey iyi güzel çocukları seviyorsunuz, bakıyorsunuz, onlar da sizinle mutlu. Asla ayrılmak istemiyorsunuz ama bu evin sağlıksız şartlarından dolayı bu çocuklar burada barınamaz" dediler. Evet, çocuklarımı seviyorum, onlar da beni çok seviyor. Ben çocuklarımı asla hiç kimseye vermek istemiyorum. İmkânım olmayınca ne yapayım peki? Ben de suyu olan, rahat ve güzel başımı sokacak bir evim olsun, orada oturayım isterim ama yok işte ne yapayım. Yetkililer, sürekli beni arayarak, kiralık bir eve çıkmamı yoksa çocuklarımı elimden alacaklarını söylüyorlar. Benim eğer çalışabilecek bir işim, maaşım olsa kira verebilsem ne işim var baraka gibi evlerde. Kiralık bir eve çıktığım takdirde, bu kiralık evin parasını nereden bulup nasıl vereceğim? Çocuklarımın bu yüzden psikolojisi bozuldu ve her gün, "Baba bizi bırakma" diye ağlaşıyorlar ve korkuyorlar. Bana artık devletimiz yardım elini uzatsın, ben de bu ülkenin vatandaşıyım, ben de devletimizin imkânlarından faydalanmak istiyorum ve diğer insanlar gibi çocuklarımla huzurlu ve mutlu yaşamak istiyorum. Oturduğum mahalleye 15 adet afet evleri yapıldı. Yapılan bu afet evlerinde oturan insanlar neden varlıklı, bir kısmının evi olduğu halde neden afet evlerinden o insanlara ev verildi? Ben ihtiyaç sahibi bir gariban olduğum halde, yıllardan beridir susuzluk çekerken benim evime hayati bir ihtiyaç olan su neden bağlanmadı? Afet evlerinde oturan insanlar, varlık içinde yaşarken ben neden halen sefillik içinde yaşıyorum, onlara tanınan ve hibe edilen afet evleri neden bana verilmiyor? Ben bu yaşımdan sonra kendimden geçtim, bari çocuklarım devletimizin imkânlarıyla rahat etsin, huzurlu yaşasın istiyorum. Adem Dinçer- BEYPAZARI/ANKARA >> TRT artık milletimin TRT'si oldu Eski bir özel Radyo ve Televizyon yayın kuruluşunun kurucusu ve sahibi olarak, TRT kurumunu bugünkü haline getiren herkese teşekkür ediyorum. Başta bu kuruma isabetli yönetici tayinleri yapıp, bunlara verdiği maddi, manevi destekle, çalışmalarını başarı ile devam ettirmelerini sağlayan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti olmak üzere, ilgili Bakanları tebrik etmek istiyorum. TRT'nin Genel Müdürü, verilen bu destekleri iyi değerlendirerek, TRT'yi hem maddi, hem manevî yönden beklenenin üstünde bir noktaya getirdi. Birçok kanalla, ihtiyaç duyulan bütün alanlarda ve bölgelerde yaptığı kalite dolu yayınlarıyla, kültürümüze maddi ve manevi katkılar sağlayan TRT, yıllarca özlemini çektiğimiz bir yayın kurumu haline gelmiştir. TRT, evlerimizde çocuklarımızı zararlı yayınlarından korumak için çaba sarf ettiğimiz ve ailece seyrederken utanacak sahnelerin yayınlanmasından korktuğumuz, seyretmeye cesaret edemediğimiz, milletinin değerlerine küfreden ideolojik bir yayın kuruluşu olmaktan artık kurtulmuştur. TRT, artık millî ve manevî değerlerimizi çocuklarımıza, gençlerimize hatırlatmak gibi bir hizmeti amaçlayan bir kurum hâline gelmiştir. Kaliteli programları ile, artık ailece korkulmadan, hicap duyulmadan seyredilecek hale gelmiştir. TRT, bir aile televizyonu, bir bilim okulu, bir kütüphane, bir müze, bir belgesel kanalı, bir kültür hazinesi, bir teknoloji devi, bir haber kanalı olmuştur. TRT, teknik ve teknolojik olarak, özel TV'lerin kıskanacağı hale gelmiştir. TRT, milletimizin örflerine uygun olmayan programların, kalitesi olmayan yayınların, özel kanallardan bir gün sonra yayınlanan bayat haberlerin yer aldığı bir ekran değildir artık. TRT'nin bu başarılarında, katkısı olan herkesi takdir etmek gerek. Mefhar Tayyar >> Yetkililer bu eksikliklere el atsın İzmir'in en zengin ve çağdaş semti Alsancak'ta bulunan Hocazade Camisinin tuvaletleri ve abdest alma yerleri bu camiye ve semte yakışmamaktadır. Şehit cenazeleri ve başka birçok cenaze bu camiden kalkıyor. Buranın daha temiz ve düzenli olması gerekmez mi? İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nin abdest alma yeri de pislik ve rezillik içindedir. Abdest alma yeri gecekondu gibi derme çatma yapılmış, ızgaraların altı çöplük haline gelmiş, kokmaktadır. Ayrıca hafta sonu ve her gün ikindiden sonra mescit kilitlenmektedir. Son cemaat yerinde kadın-erkek bir arada namaz kılmak zorunda kalmaktadır. Kadınlar erkekleri veya erkekler kadınları beklemek zorunda kalıyor, bu durumda da vakit geçiyor... Balkanların ve Orta Doğu'nun en büyük ve en güzeli diye övündüğümüz hayvanat bahçesinde de ibadetini yapmak isteyenler için bir yer düşünülmemiş, hayvanlara gösterilen itina insanlar için düşünülmemiş. İnsanlar namazlarını ağaç altında kılmak mecburiyetinde kalıyor. Bir mescit çok mu görülüyor? Bir vatandaş-İZMİR > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.