Çek cezaları ile ilgili düzenleme değiştirilmelidir

A -
A +

Adalet Bakanlığı'na; 17 yıl bilfiil ticaret ile uğraştım. Milyarlarca lira ödeme yaptım. 1700 yaprak çek ödedim. İşlerin ters gitmesi ve ekonomik kriz nedeniyle binlerce esnaf gibi ödeme zorluğuna düştüm. 2003 yılında iflas ettim. Ödeyemediğim çeklerimden dolayı, çek kanununa muhalefetten ve karşılıksız çek düzenlemekten adli para cezası aldım. Bu ceza hapis cezasına çevrildi. 5 ay ceza evinde kaldım. Mahkemelerle ve alacaklıların tuttuğu mafya ile uğraşırken, bir de hapis cezasıyla karşılaştım. İlk cezaevine girişim olduğu için hayli zorlandım. Madden ve manen yıkıma uğradım. Psikiyatri hastası oldum. Cezaevindeki en büyük problem sağlıktır. Hastaneye gitme şansınız çok zordur. Cezaevinde çeşitli suçlar işleyen mahkumlarla birlikte yatırıldım. Suç ayrımı olmadığı için katil, cani, gaspçı, hırsızlarla birlikte yatırıldım. Bir suç bilirken binlerce suç öğrendim. Adalet Bakanlığı'na şunları söylemek istiyorum: 1. Adli para cezası çok komik bir rakamdır. Bu para cezasının artırılması ile ilgili bir çalışma yapılamaz mı? 2. Cezaevlerinde çek cezası için yatan binlerce kalifiye insan, atıl bir şekilde tutulmakta, devlete ilave yüklere sebebiyet verilmektedir. Bu insanlar açık cezaevlerinde bulundurulsa, kamu kuruluşlarında istihdam edilse daha iyi olmaz mı? 3. Devlet, çek cezalarında müdahil olmakta, çek bedeli kadar adli para cezası ve hapis cezası vermektedir. Bu ceza çekildikten sonra asli borç bitmemekte, alacaklının hakkı aynen devam etmektedir. Bu adalete ve vicdana uygun değildir. Zaten borçlu borcunu ödeyebilse bu duruma düşmezdi. 4. İflas edipte cezaevine giren esnaf zaten maddi olarak bitmiştir. Kendisi içeride, ailesi dışarıda ceza çekmektedir. Binlerce aile mağdur olmaktadır. 5. Çek suçları için verilen cezalar genellikle kısa süreli olduğu için, açık cezaevi şartlarına uymamaktadır. Yeni bir düzenleme ile buna çözüm bulunmalı, çek suçluları cezalarını açık cezaevlerinde çekebilmelidir. 6. Adli para cezalarının, yeniden düzenlenerek ertelenmesi ya da affı cihetine gidilirse, borçlulara ödeme şansı verilebilir, devlet de ilave yükten kurtulur. 7. Dünyanın hiçbir ülkesinde karşılıksız çek suçu yoktur. Çünkü çekte vade yoktur. Bankalara da yeni sorumluluklar verilip, çekin vadeli kullanılması engellenmelidir. > İsmi mahfuz ------ Beykoz Vakfı ne hale geldi? Beykoz'u kalkındırmak, güzelleştirmek, öğrencilere burs vermek, yoksul ve düşkünlere yardımda bulunmak gibi güzel düşüncelerle, yıllar önce Beykoz Vakfı kurulmuş. Yıllarca güzel faaliyetlerde bulunan bu vakfa hayırsever vatandaşlar da katkılarını eksik etmediler. Birçok kişiye bu vakıf eliyle yardımda bulunuldu, Beykozumuzun daha da güzelleşmesi için faydalı işler yapıldı. Beykoz Vakfı'na tahsis edilmiş, sahilde Milli Emlak'a ait güzel bir bina bulunmakta. Son zamanlarda, bu binada nelerin olduğunu anlayamaz olduk. Yüksek sesli müzikler, içkili sofralar, hepimizi rahatsız eden gürültü kirliliği... Yoksa bizim vakıf binamız gazinoya, bara, pavyon'a mı çevrilmek isteniyor? Vakıf senedindeki amaçlar unutuldu mu? "Vakıf" kavramı nasıl böyle kirletilir? Başta vakıf başkanı ve diğer bütün ilgilileri ve yetkilileri uyarıyoruz; lütfen "Beykoz Vakfı" adını lekelemeyin. İçkili gazinolarınızı başka çatı altında açınız... > Beykozlu bir grup vatandaş ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.