Çevre-Temizlik Vergisi alımındaki adaletsizlik

Başbakan beklenen vergi düşüşlerini açıklayarak, Türkiye'nin normalleşme yoluna girdiğinin de bir bakıma müjdesini verdi. Aşırı yüksek vergi oranları dürüst vatandaşın belini büküyor, kayıtdışı ekonomiyi teşvik ediyordu. Tabir yerindeyse kümesteki kazlar yolundukça yolunuyordu. Bu haksız, adaletsiz durumdan dönüş yapılması Hükümet'in büyük bir başarısıdır. Bu yolla kayıtdışı ekonomiyle mücadele etmek de daha kolay olacaktır. Dürüst vatandaşın sırtındaki aşırı yükler azalacak, ekonomi canlanacak, yatırımlar daha da hızlanacaktır. Bu sayede vergi kaybı olmayacak, muhtemelen toplam vergi gelirleri daha da artacaktır... Ama bazı vergilerdeki adaletsizlikler mutlaka ortadan kaldırılmalıdır. Mesela Çevre ve Temizlik Vergisi; harcanan suyun metreküpü baz alınarak, su faturalarına yükleniyor, tahsil ediliyor. Aylık 50 metreküp su harcayan bir vatandaş, 5 milyon lira da Çevre ve Temizlik Vergisi ödüyor, ki yıllık tutarı 60 milyon lirayı tutmaktadır. Az su harcayanlar da haliyle daha az miktarda Çevre ve Temizlik Vergisi vermekte. Medeniyetin gereği olarak suyu fazla harcayarak temizliğine daha çok dikkat eden vatandaş zaten bunun bedelini fazlasıyla ödüyor; kirli su bedeliyle iki misli fatura ödüyor. Böyle vatandaşlardan Çevre ve Temizlik Vergisini de az su kullananlara göre misliyle almak adaletsizlik değil mi? Sadece kullanılan su mu çevreyi kirletmekte? İnsanları su kullanmaktan caydırmak çağdaş şehircilik anlayışıyla bağdaşır mı? Bu vergi, herkesten eşit miktarda alınmalı. İlle farklı olacaksa, evin büyüklüğü, ya da hane halkı sayısı baz alınabilir. Ama kullanılan su miktarının baz alınması hiç de adaletli değildir... Hani zorla bağış kalkmıştı? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, Kahramanmaraş İbrahim Çalık Lisesi 3. sınıf öğrencisiyim. Üniversite sınavına müracaat için okula ÖSS formları teslim edilirken, okula yardım adı altında 20 milyon istendi. Hani zorla bağış kalkmıştı! Neden yetkililer bu tür uygulamalara dur demiyor? Zaten bankaya 40 milyonu zor bela yatırdık; istenen yardım parası da işin tuzu-biberi oldu... İbrahim Çalık Lisesi 3. sınıf öğrencileri adına-Kahramanmaraş Neden paramız ödenmiyor? Maliye Bakanlığı'na; 2004 yılının ilk ayından bu zamana kadar; "geçici görev yollukları, hastanelere gidiş-geliş ve ilaç paralarımız" ödenmedi. Kurumlarda birikmiş bu tür yüzlerce evrak bekliyor. Malmüdürlüğü'nden "göndermeyin, ödeme yok, ödeyemiyoruz" cevabını alıyoruz. Bizim paramızla bütçeyi denkleştirmeye çalışıyorlarsa, maaşlarımızı da ödemesinler!.. Bir grup memur-Araç/KASTAMONU