Ceza İnfaz Kurumlarındaki kaloriferci ve aşçılara "teknisyen" unvanı verilsin

A -
A +

Ceza İnfaz Kurumları için yazdığınız yazınızdan dolayı çok teşekkür ederiz. Lütfen sitem olarak düşünmeyin, ama İnfaz Koruma Memurları arkadaşlarımızdan başka, bizler de varız ve bizim mağduriyetimiz daha fazla. Bu kurumlarda görünmeyen kahramanlar var ve onlardan hiç bahsedilmiyor. Sayıca az oldukları için de hiç bir platformda adları geçmiyor. Aşçılar, kaloriferciler, teknisyenler, şoförler, katiplerden söz eden yok. Hele kaloriferciler ve aşçılar adeta üvey evlat. Unvanlı ve meslekli olmalarına rağmen, yardımcı hizmetler sınıfındalar. Kimsenin yardımcısı değiller ve mesleklerini yapıyorlar. Ama kanunen yardımcı hizmetler sınıfındalar. Bizler de üniformalı arkadaşlar gibi (kaloriferciler) sabah saat 08.30'da gireriz, ayrıca tek bulunuruz. Bütün kurumlarda sıcak su bizim işimiz, kalorifer bizim işimiz, tesisatın bakımı bizim işimiz, kazan bakımı bizim işimiz, tamir, bakımı ve onarımı bizim işimiz. Bizlere de dilekçeler gelir, hakaret dolu sözlere bizler de maruz kalırız. Benim kaloriferim neden yanmıyor, sıcak suyum niye akmıyor ve daha bir çoğu buna benzer laflara maruz kalıyoruz. Ayrıca, sınıf olarak en altta olmak, personelin alaycı ve aşağılayıcı bakışlarına maruz kalmak, "maaşın ne kadar?" gibi saçma bir kıyaslama, ölçme ile değerlendirilmekle karşı karşıya kalan bir insanın halini siz düşünün. Bir de arıza olduğu günlerde, gece evden çağrılmak var. Şikayetçi değiliz, ekmeğini yediğimiz kurum, hakkımız helal olsun. Ama bizler de bu kurumların mağduruyuz. Bedensel, psikolojik ve ekonomik olarak yıpranıyoruz. Nefes darlığı, KOAH ve fiziki sağlık problemlerine yakalanma riski taşıyoruz. Yıpranmamız yok, özel hizmet tazminatımız yok, ek ödememiz yok, iş riski ödememiz yok, temininde güçlük çekilen personel ödememiz yok, sınıfımız yok, unvanımız var adımız yok... Modern ısı merkezi tesisleriyle donatılmış kurumlarımızdaki bu mekanları bizler işletiyor, çalıştırıyoruz. Bakım onarımını da bizler yapıyoruz. Biz mağduru unvanlıların (kaloriferciler ve aşçılar) teknik hizmetler sınıfına alınıp, teknisyen unvanı verilmesini istiyoruz. Bu işlem, problemlerimizi bir kalemde çözecek ve yıllardır yaşanan yanlışlık da düzeltilmiş olacaktır. O. S. >> İnşaat şirketi ücretlerimizi vermedi, mağdur olduk Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Rusya dahil, birçok ülkede büyük işler yapan inşaat şirketi, biz işçileri mağdur etti. Oysa bu şirkete İş-Kur vasıtasıyla girmiş, büyük hayaller kurmuştuk. Son olarak Rusya/Soçhi'de büyük bir iş yapan H. Şirketi, aylardır maaşlarımızı vermedi, sadece benim alacağım 30 bin lira civarındadır. Benim gibi mağdur edilen işçi sayısı 2 bini bulmaktadır. Mağduriyetimize son vermek, hakkımıza kavuşmak için Türkiye'ye döndük, hakkımızı mahkemede aradık, mahkeme bizim lehimize karar verdi. Buna rağmen ilgili firma iflas ertelemeye gitti, alacaklarımız ödenmedi. Biz bu kadar işçi mağdur iken, ilgili firma hâlâ İş-Kur ve ilgili siteler aracılığıyla işçi alıyor. Emeğimiz heba oldu, ailemiz, çocuklarımız perişan oldu. Dünyanın sayılı müteahhitlik firmalarından olan H. şirketinin yetkililerini daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. İlgili kurumlar da bu mağduriyetimize seyirci kalmamalı. Murat Sarıman >> Dolandırmasınlar, dikkat! Bugün yaşadığım bir olayı, belki başınıza gelebilir diye paylaşmak istiyorum. Telefonum çaldı. Arayan adım ve soyadımla hitap ederek, TEDAŞ'tan aradığını söyledi. Yasa gereği, elektrik faturamızı düzenli ödediğimiz için, elektrik faturalarına yansıyan kaçak elektrik bedelini ödemek zorunda olmadığımızı ve artık faturalarımızın indirimli geleceğini anlattı. Örnekler vererek, ne kadar indirim gelebileceğini belirtti ve az sonra bana bundan faydalanmam için bir indirim kodu vereceğini söyledi. Bu arada bilgilendirme yapmaya devam etti. Ödemelerimizi nasıl yaptığımızı sordu. Otomatik ödeme, banka talimatı ya da nakit mi diye sordu. Cevabı verdim. Daha sonra indirim kodunun bankaya gönderileceğini ve hangi banka ile çalıştığımı ve kart bilgilerini sordu. Kartımın yanımda olmadığını ve şu an bilgileri veremeyeceğimi söyleyerek kapattım telefonu. Eğer adıma bir elektrik aboneliği olsaydı, belki de inanırdım. Konuşmanın sonunu merak ettiğim için, sonuna kadar dinledim. Benzer bir olayla karşılaşırsanız aklınızda bulunsun diye paylaşmak istedim. İsmi mahfuz >> BİMER fonksiyonunu tamamladı mı? Başbakanlığa; Bilindiği üzere, vatandaşlar Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) vasıtasıyla her türlü problemlerini, isteklerini, ihbar ve şikayetlerini yapabiliyorlardı. Özellikle ihbarlarda kimlik bilgilerini verme mecburiyeti yoktu. Son yapılan düzenleme ile, ihbarda da kimlik bilgilerini verme mecburiyeti getirilmiş. Avrupa'da, bize göre işlerin biraz daha iyi yürümesinin önemli sebeplerinden biri de ihbar mekanizmasıdır. Vergisini vermeyen, kırmızı ışıkta geçen, işini tam yapmayan, hatta çöpünü sokağa bırakan Avrupalı, mutlaka komşuları tarafından ihbar edileceğini ve yaptığının karşılığını göreceğini bilir ve bu davranışlardan uzak durur. Ülkemizde de BİMER Sistemi başlayalıdan beri, BİMER'e yapılan ihbarlarla birçok mesele çözülmüştür. Türkiye gibi, en gizli bilgilerin bile anında sızdığı bir ülkede, Kimlik bilgilerini vererek, ihbarda bulunacak çıkmayacaktır. Bu durumun tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz. H.K. > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.