Çıkacak sıkıntıların farkında mısınız?

Sayın Milletvekilleri; Ben (emekli) bir noterim ve bu yazıyı bir noter olarak değil bir vatandaş olarak yazıyorum. Araç satışlarının sadece Trafik Tescil Bürolarında yapılabileceği hükmünü getiren maddenin ne gibi sonuçlara yol açacağını biliyor olmalısınız? O halde aşağıda sıralayacağım hususları da biliyorsunuz demektir: 1- Mevcut Trafik Tescil Bürolarındaki görevli sayısı (trafik takip bürolarının katkısına rağmen) halihazırdaki işleri yapmaya yetmiyor. 2- Mesela, Kadıköy'de bulunan tek bir Trafik Tescil Bürosu,bir ruhsat vermek için bir hafta sonraya randevu veriyor. 3- Buna karşılık, Kadıköy'de bulunan 27 noterlikte vatandaşlar beklemek zorunda kaldıkları için şikayetçi oluyorlar. 4- Sadece Kadıköy Trafik Tescil Bürosunun,vatandaşı memnun etmesi için 50'ye yakın nitelikli elemanı alması gerekir. 5- Bir elemanın devlete ortalama 2 bin YTL'ye mal olduğunu, bu paranının vatandaşın sırtında çıkacağını da unutmamalı. 6- Bu kadar elemanı oturtacak sandalye-masa, dolap, bilgisayar ve bunları sığdıracak yeni büroya ihtiyaç olacak, bütün bu maliyetler vatandaşın sırtına binecek. 7- Alıp satacak olan taraflar, kilometrelerce yol katetmek ve bu sebeple zaman kaybetmek ve akaryakıt sarf etmek zorunda kalacaklardır. 8- Devletin alacağı, damga vergisini, harcı önceden vatandaşın yatırmak zorunda kalacağını bunun için de Vergi Dairelerine yeni elemanlar, bigisayarlar, masa-sandalya vs. alınmak ve ek bürolar temin edilmek zorunda kalınacağını, bunların maliyetinin yine vatandaşın üzerine bineceğini unutmamalı. 9- Halbuki bütün bu masraflar halihazırda Noterler tarafından karşılanıyor. 10- Trafik Tescil Bürolarının halihazırda ücretsiz yaptığı tescil işlemini, vatandaş para vererek trafik takip bürolarına yaptırmak zorunda kalacak; satış için gereken belgelerin hazırlanması için, vatandaş trafik takip bürolarına daha fazla para vermek zorunda kalacak. 11- Türkiye'nin birçok ilçesinde Trafik Tescil Bürosunun bulunmadığını, bu vatandaşların da bir traktörünü satmak için kilometrelerce yol katetmek ve zaman kaybetmek zorunda kalacağını ve akaryakıt israfına sebep olacağını, 12- Bütün bunlar için gerekli bütçe ve kadronun Maliye Bakanlığı'ndan kolay kolay alınamayacağını da biliyorsunuzdur herhalde! Bütün bunlara karşılık, elde edeceğiniz faydayı, Noterlerin talip olduğu Tescil işlemi yapma yetkisini Noterlere vererek karşılama alternatifini niye düşünmediniz? Geçen sene çıkan ve 1 sene sora uygulamaya geçilecek kanunla, Tescil işleminin Trafik Tescil Bürolarından alınıp talip olacak ve uygun bulunacak kuramlara (mesela muayene istasyonlarında olduğu gibi bankalara, galericilere vs.) verileceğini bilmiyor musuz yoksa? Bir de şunu da bilmeniz gerekirdi: Araç satışları olmayınca nüfusu 25 binin altında olan ilçelerdeki Noterlikler kendiliğinden kapanmak zorunda kalacağından, vatandaş imza beyanı, vekaletname gibi basit işler için kilometrelerce yol katetmek zorunda kalacak. Hadi şunu da ekleyeyim: Binlerce noter çalışanının işsiz kalacağını, bunların iaşesini temin etmek zorunda olduğu kişilerin durumlarını hiç düşündünüz mü? Nasıl da arı kovanına çomak soktuğunuz anlaşılmıştır umarım! > Emekli bir noter >> Üniversite tahsili hayal olmaktan çıkarılabilir Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) yapıldı. Liselerin 4 yıl olmaları sebebiyle bu yıl mezun vermemesi, kontenjanların da 40 bin civarında arttırılması, adayların üniversiteye girme şanslarını arttırdı. Üniversitesi bulunmayan 9 ilde de üniversite kurularak, bütün illerin üniversiteye kavuşması çok olumlu bir hizmettir. Esasında üniversiteye giriş ve eğitim-öğretim sistematiğinde yeni yapılanmalara ihtiyaç vardır. Hiçbir adayın açıkta bırakılmaması ve adayların istedikleri bölümde eğitim görmeleri sağlanmalıdır. İleride okul başarı puanının üniversitelere girişte dikkate alınacağı şeklindeki ifadeler irdelenmelidir. Böyle bir uygulama, hatır-gönül hesabı ve benzeri birçok suistimali de beraberinde getirecek, bazı huzursuzluklara yol açacaktır. Subjektif değerlendirmelere itirazlar çok olur, ama bilgisayardan çıkan puana kimse itiraz edemez. Doğu-Batı arasındaki eğitim farkları, internet, TV, vb. araçlar kullanılarak giderilmeli, eğitimde fırsat eşitliği bu şekilde sağlanmalıdır. Başarı ile uygulanmakta olan Açık Öğretim Fakültesi uygulaması daha işlevsel hale getirilmeli; bilhassa sosyal bilimler alanında, bu yolla bütün gençlerin üniversite tahsili görmelerine imkan sağlanmalıdır. Gelişmiş iletişim teknikleri kullanılarak, AÖF diğer fakültelerin kalitesine yükseltilebilir. Açıkta bırakılmış, iş bulamamış bir gencin yaşadığı hayal kırıklığı, bunun toplum için oluşturacağı sakıncalar göz önüne alınmalı, art niyetli odakların bu psikoloji içindeki gençleri emellerine daha kolay alet edebilecekleri unutulmamalıdır. > Necdet Akman