Bilgisayar, çağımızın büyük buluşlarından. Bilgi adına ne varsa bir tuşla hemencecik o bilgiye ulaşabiliyoruz, büyük bir nimet. Bilgisayar doğru manada kullanılırsa insanlığa faydalı olacaktır. Aksi durumlarda zararları faydasından çok fazla olacaktır. Çocuklarımız, biz anne ve babalarına Allahü tealanın büyük nimetlerindendir. Günümüzde, göz bebeklerimiz olan çocuklarımızı bekleyen en önemli tehlike, bana göre bilgisayardır. Bilgisayarlar sebebiyle, çocuklarımızın çocukluklarını yaşayamadıklarını yakinen bilenlerdenim. Anne ve babalar, çocuklarını bilgisayarın başına kendi hallerine bırakmaktadırlar, ölmüş kalmış umurlarında değil. Yeter ki çocuklar başlarından gitsin ve rahatsızlık vermesin. Anne ve babaların hesap edemedikleri önemli konu, çocuğun bilgisayar başında geçirdiği korumasız uzun saatler. Evet çocuk oyun adına saatlerce bilgisayarın başında yalnız ve savunmasız zaman geçirmektedir. Bilgisayarın, çocuğun maddi ve manevi gelişimine pek çok zararları vardır. Bunu anne ve babalar göremediklerinden, çocukları bilgisayarla baş başa bırakmaktadırlar. Çocuklarımız saatlerce bilgisayarın başında vurdulu kırdılı oyunlar, savaş oyunları oynamaktadır. Bunlar çocuklarımızı birer suç makinesine çevirebilir. Öğrendiğimize göre, bilgisayarda savaş oyunlarıyla büyüyen çocuklarımız, suç aletlerine daha fazla merak sarmaktadırlar. Çocuklarımız heba olup gitmesin. Aileler, çocuklarının oynadıkları oyunları kontrol etmelidirler. Çocuk bilgisayar başına oturup, yalnız başına oyun oynama alışkanlığı kazandığında, arkadaş edinme kültüründen de uzaklaşacaktır, arkadaş edinemeyecektir. Sosyalleşemeyecektir. İleriki yıllarda, yapayalnız bir hayat yaşamaya mahkûm olacaktır. Unutulmamalıdır ki, insan hayatının en güzel yılları, kişinin çocukluk yıllarında arkadaşlarıyla oyun oynadığı yıllardır. Çocukluk yılları kişinin her döneminde hayırla hatırlanan günlerdir. O günler asla unutulamaz. Bilgisayar başında ömür geçiren çocuklarımız, çocukken arkadaşlarıyla oynarken alacakları hazdan mutlak surette mahrumdurlar. Bilgisayar kültürüyle büyüyen çocuklarımız, hiçbir zaman beştaşı bilemeyecek, topacı bilemeyecek, misketi bilemeyecek, elektrik borusuyla oyun oynamasını bilemeyecek... Bizim çocukluk dönemimizi renklendiren oyunlardan mahrum olarak büyüyeceklerdir. Bilgisayar kültürüyle büyüyen çocuklarımızın, ilerideki yıllarında torunlarına oyun adına öğretecekleri herhangi bir kültürel değerleri olmayacaktır. Bu ne acı bir durumdur! Çocuklarımıza bilgisayarı, denetimli olarak kullandıralım. Aksi durumlarda çok büyük zararları olacaktır. Nizamettin Bekar-TRABZON >> Okullarda, bağış ve kayıt parası problemi çözülmelidir Okullarda kayıt parası ve mecburi bağış şikâyeti üzerine başlatılan "kayıt parası yasağı" uygulaması, bu problemi çözemedi. Milli Eğitim Bakanlığının, yapılan ihbarlar üzerine, okullarda denetim ve idarecileri hakkında inceleme başlatan uygulaması da yeni sıkıntılar ve kargaşa meydana getiriyor. Okul kayıt parası ve bağış konularında çokça şikâyet geliyor. Kayıt parası ve mecburi bağış meselesinin çözümü, Milli Eğitim Bakanlığı'nın her okula bütçe ayırarak, eğitim öğretim dönemi başlamadan okullara göndermesidir. Okullara verilecek bütçe ile okullarda para toplanmasına son verilecek ve okul idarecileri ile öğretmenler tahsildarlıktan kurtulacak. Aksi halde okullar hizmetli, güvenlik görevlisi, bakım onarım gibi mecburi ihtiyaçlarını karşılamak için, velilerden bağış istemek zorunda kalmaktadır. Her yıl okul idarecileriyle veliler, mecburi bağışlar sebebiyle, karşı karşıya gelmektedir. Okullarda yıl boyunca velilerden tam 40 isim altında para toplanıyor. Eğitim sisteminde ciddi reformlar ve başarılı devrimler gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de kayıt parası yasağı genelgesinin, okullara bütçe ayrılmaması durumunda çözüm getirmeyeceğini biliyor. Müdürler asla para toplamasın, sadece eğitim ve öğretimle ilgilensin ve okulun eğitim kalitesini artırmanın yol ve yöntemlerine yoğunlaşsın. Elektrik faturalarına 1 TL Öğrenci Eğitimi Katılım payı konulsun. Bakanlık havuzunda toplanan bu para her ildeki öğrenci sayısına göre okullara tahsisat çıkarılsın. İl Milli Eğitim Müdürlükleri de Okul Aile Birliklerinin hesabına yatırsın. Okul Aile Birlikleri, bu bütçeyle okulun destek hizmetlerini yerine getirsin. Böylece okul müdürü para toplama sıkıntısından, veli okulda para istenecek korkusundan kurtulmuş olur. Mustafa Sarıca "Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) GİK Temsilcisi" >> Vatandaşlık görevimizi yaptık, ceza verdiler İçişleri Bakanlığı'na; Yaklaşık olarak 3 yıl önce, yeni çıkan adres değişikliği kanunu üzerine, vatandaşlık görevimi yerine getirmek için Nüfus Müdürlüğü'ne bildirim için gittim. Adrese dayalı fatura istediler ve götürdüğüm, fatura tarihi eski olduğu için yenisini istediler. Sonra da zaman aşımından dolayı ceza yedim. Bir memur yüzünden, 3 ay geç bildirim cezası verdiler. 45 yaşında, iki çocuğunu tek başıma okutan dul bir bayanım. 350 TL para cezası aldım. Hiç bildirmeseydim bu cezayı almayacaktım. Vatandaşlık görevimi yapıp, kaç defa Nüfus Müdürlüğü'ne gittim, karşılığında ceza aldım. Gülsün Seri-ERENKÖY > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00