Aşağıda, düştüğümüz hali anlatacağım iki olay da Bakirköy'de meydana geliyor. Ama İstanbul ve Türkiye'nin diğer yerlerinde de maalesef benzer manzaralar çok sık görülebiliyor. Amacım fakirlik edebiyatı yapmak değil, %100 hayatın gerçeklerini göstermek. Biz biliyoruz, ama Ankara'dakiler ile medyada paparazzi şovlarda kendini gösteren sorumsuzlar da bilsin istedim. 1. Eskiden her mahallenin çöplüğünde kedi ve köpekler birbirleriyle ve kendi cinsleri ile rekabet ederlerdi. Artık buna insanlar da eklendi. O anın fotoğrafını çekemedim, ama söyle tasvir edeyim: 3 konteynerden oluşan bir çöplük. Çöp kamyonu daha gelmemiş. 3 adam, çöplerin içerisindeki para edebilecek ne varsa (kağıt, karton, gazete, plastik, ambalaj, alüminyum kutu vs.) ile karınlarını doyurabilecek, belki de akşam onları bekleyen çocuklarına getirebilecek ekmek, meyve ve sebze artıkları topluyorlardı. Onların yanında sokak köpekleri sessizce yiyecek birşeyler arıyorlardı. Biraz geride de onların gitmesini bekleyen sokak kedileri... Nasiplerini çöpte arayan bu insanların sayisi son yıllarda çok arttı. Zengini daha zengin, fakiri daha da fakirleştiren bu bozuk sisteme, bu ekonomik ve siyasi krizi meydana getiren, son 30 yılda ülkeyi kötü yöneten politikacılara nefretim arttı. 2. Bakırköy'de kurulan bir pazarda sırtındaki sepetle hamallık yapan çok yaşlı bir amca yüreğimi burktu. Gözleri masmavi, ayakta duracak hali olmayan bu yaşlı amca, kısık ve masum bir sesle eli yüklü olanlara "Abla, hamal lazım mı?" diye soruyordu. Hiç kimsenin de hamal tutmaya niyeti yoktu. Tek tük hamala ihtiyacı olanlar ise daha genç olanları seçiyorlardı. Bizim yaşlı amca evine ekmek parası götüremeyerek, gözleri yaşlı bir şekilde pazardan uzaklaştı. Ben de, önce kapitalizme ve medyaya nefret duyarak uzaklaştım. Neden mi medya? Sürekli olarak, paparazzi, tele-vole gibi programları, sanki toplumun gerçek yaşantısıymış gibi göstermelerine, gerçekleri saptırmalarına, bir garsona 5000 dolar bahşiş verebilecek kadar para saçan o rezil insanları (ayakları) baş yapma gayretlerinden dolayı... Sonra da toplumu bu hale getirenleri defalarca yuhalayarak evime gittim. > Bir vatandaş Ek Gösterge'yi bize çok görmeyin! Sağlık Bakanlığı'na; Yardımcı Sağlık Personeli olarak adı geçen Sağlık Memuru, Ebe ve Hemşirelere bir fırsat verilerek, sınavla girdikleri Açıköğretim Fakültesi'nden mezun olanlar önlisans diploması aldılar. Bu insanlar 1. Derecenin 4. Kademesine geldikleri halde, çok istedikleri halde ek göstergeleri 2200'e çıkarılmadı. Genel İdare hizmetleri sınıfından çalışanlardan Ziraat Teknisyenlerinden önlisansı bitirenlerin ek göstergeleri 2200 olarak işlendiği halde, bizlere bu hak verilmedi. Feryad ettik, yazdık, sendikalar dile getirdi, bu köşeden seslendik yine de sesimizi duyuramadık. Lütfen artık bizi duyun, hakkımız olan 2200 ek göstergeyi bize çok görmeyin. > Selahattin İnal - SAMSUN Ayırım istemiyoruz Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler iki yıldır atama bekleyen Fen Edebiyat Fakültesi mezunları olarak, artık keyfi uygulamalarla adam ve kurum kayırma esaslı "atamada öncelik listesinin" bu atama döneminde uygulanmamasını istiyoruz. Bu öncelık uygulaması, insan haklarına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na, 3797 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teskilat ve Görevleri Hakkındaki Kanuna, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na, 30.01.1986 tarih ve 19004 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan, ilk defa memur olarak atanacaklar için mecburi yeterlilik ve yarışma sınavları genel yönetmeliği hükümlerine aykırıdır. Talim Terbiye Kurulu yetki sınırlarını aşarak, kişilerin keyfiyetine bir öncelik listesi oluşturduğundan, iki yıldır atamamız engellendi. Yeni bakanımız, uygulamanın haksızlığını bizzat belirtmesine rağmen, henüz bu uygulamanın kalkacağına dair açıklama yapmamış olması bizleri endişelendiriyor. Bizler, sosyal ve hukuk devletinin gereği olarak, öncelik hakkının hiç kimseye verilmemesi gerektiğine inanıyoruz ve Sayın Bakanımızdan da bu davranışı bekliyoruz. Öncelik hakkını yalnızca puan belirlemelidir. Sertifikalı Fen Edebıyat mezunları da eşit haklara sahip olmalıdır. > Sertifika sahibi Fen Edebiyat mezunları