Ben, bir vatandaş olarak; ülkemizin daha iyiye gitmesi için yapılması gerekenleri, kendi penceremden gördüğüm kadarıyla yazıyor, ülkemin huzuru için katkıda bulunmak istiyorum. Yetkililerin bunları dikkate alacağını umuyor, vatandaş gözüyle görülen eksikliklerin kendileri için önemli olacağını düşünüyorum. Öncelikle Anayasa yenilenmeli, ayrıntıya girilmemeli; Anayasa metni az ve öz olmalıdır. Ayrıntılar kanun ve yönetmeliklere bırakılmalı. Metinler muğlak olmamalı, net olmalı, farklı yorumlara mahal verilmemelidir. Halkın iradesi sonucu oluşmuş yürütme organının yetkilerini paylaşma dönemi bitmeli, bu konudaki yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Normal demokrasilere yakışacak şekilde, yetki karmaşasına son verilmelidir. Halkın oylarıyla seçilen vekillerin eğitimli ve tecrübeli olmalarına dikkat edilmeli, kalite arttırılmalıdır. Kamu görevlileri ve milletvekillerinin dokunulmazlıkları yeniden düzenlenmeli, sadece kürsü dokunulmazlığı bırakılmalıdır. Kanunlar karşısında bütün vatandaşlar eşit halde olmalıdır. Tenkitler sadece icraatla ilgili olmalı, kişilik haklarına yapılan hakaretler karşılıksız kalmamalıdır. Asılsız, belgesiz yazılarla karalama yapılmamalı, buna karşı caydırıcı cezalar getirilmelidir. İnsanların bazı temel ihtiyaçları dikkate alınmalı, belediyeler bu alanlarda daha etkili hizmetler yapmalı. Mesela, temiz bir şehir ve çevre espirisine uygun tuvaletler olmalı, bunlar için para istenmemeli, parası olmayan yoksul vatandaşların da bu ihtiyaçlarının bulunabileceği unutulmamalıdır. Temsilde adalet ile yönetim istikrarı atbaşı gitmeli, ülkeyi istikrarsızlığa götürebilecek parti enflasyonunu doğurabilecek düzenlemelerden uzak durulmalıdır. Partilere yapılan hazine yardımları da bir daha gözden geçirilmeli, bazı partilerin bu paraları çar-çur etmesine imkan sağlanmamalı. Özellikle tasarruf tedbirlerine önem verilmeli, israftan kaçınılmalıdır. İlaç tüketimindeki israfın azaltılması için daha etkili çalışmalar yapılmalı. Benzin, ekmek, yemek, su, elektrik vb israfların azaltılması için eğitim çalışmaları başlatılmalı. Yemek ve ekmeğin çöpe değil, fakir-fukaraya ulaştırılması için belediyeler ile sivil toplum kuruluşları işbirliğine gitmeli. Bazı banka şubelerinde büyük izdihamlar olmakta, işler aksadığı gibi vatandaş da eziyet çekmekte. Yeni şubelerle ekonomi rahatlar, ilave istihdam imkanları doğar. Site ve yollardaki çirkin, şekilsiz, uygunsuz yazılara bir düzen getirilmeli. Belediyeler bu tür çevre kirliliğine de el atmalı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ülkemiz aleyhine verdiği kararlar büyük meblağlara ulaşmış durumda. Yargı sistemimizi bu ayıptan acilen kurtarmalıyız. Yargıda yığılmaların önlenmesi için yeni mahkemeler, bölge istinaf mahkemeleri kurulmalıdır. Fikirleri bir birine yakın, vatanperver ve birikimli siyasetçiler yeni oluşumlarla istikrarsızlığa katkı yapmamalı. Ülke istikrarının bozulmaması için asgari müştereklerle bir araya gelinmeli. Dini mevzularda her önüne gelen ahkam kesmemeli, bu iş ehil kimselere ve makamlara bırakılmalı. Aşırı teşvik mi, sıfır vergi mi, ne yapılacaksa yapılsın, aşırı nüfus hareketlerinin önüne geçilsin. Terörün artık bitirilmesi, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin mutlaka cazibe merkezleri haline getirilmesi gerekir. "Hayat tarzına müdahale" korkusu yaşayanların bu endişeleri giderilmeli, ülkemizde herkesin kardeşçe yaşayabileceği bir ortam oluşturulmalıdır. Necdet Akman Hac ve umre ibadetleri ruhen arındırıyor, huzur getiriyor Hacılarımızın dönüş seferleri devam ediyor. Hac ve Umre ibadetlerini hepimiz çok önemsiyor, o mübarek yerlere gitmek için can atıyoruz. Ama her nedense, genellikle bu mübarek yerlere gitmeyi, yaşlanıncaya kadar geciktiriyoruz. Ben de Hac görevimi yerine getirmek istedim, kura çıkmadı, nasip olmadı. İşçi emeklisiyim, aile olarak fazla varlıklı sayılmayız. Ama biraz birikim yaptık, bu mübarek topraklara olan hasretimizi, ailece Ramazan-ı şerif ayında umre ziyareti yaparak giderdik. Hanımım, oğlum, gelinim ve 13 yaşındaki torunumla, Ramazan-ı şerif ayı başında gittik, 35 gün bu mübarek beldelerde kaldık. Ailemle, hayatımız boyunca unutamayacağımız duygu ve manevi havayı yaşadık. Hâlâ gönlümüz orada, hatırladıkça hüzünleniyor, ağlıyoruz. Orada özümüzü bulduk, mana aleminin huzurunu tattık. O mübarek beldeleri ziyaret etmek, o manevi duyguları yaşamak insanı arındırıyor, olgunlaştırıyor. Ruhumuza eşsiz bir eğitim veriyor. Artık kimseyi incitmek istemiyor, olumsuz bir söz söylemiyor, bütün insanlarla helallaşmak istiyorsunuz. Bu önemli seyahata, eğitime bütün insanlarımızın ihtiyacı var. Ailece, bütün çocuklarımızı da yanımıza alarak oralara daha çok gitmeliyiz. Tatil, seyahat programlarımızda ilk sırayı bu mübarek beldeler almalı... O ulvi havayı bütün insanlarımız çoluk-çocuklarıyla yaşamalı. O zaman toplum olarak çok değiştiğimiz, ülkemizin daha da huzurlu olacağı görülecektir. Reşat Çavuş - BALIKESİR > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00