Çarşı-pazarı gezdiğiniz zaman fiyatların %100'den fazla arttığını görürsünüz. Enflasyon rakamları farklı gösterilerek vatandaş aldatılıyor. Yoksulluk sınırı Asgari Ücret'in beş katına çıkmış durumda, onlar hâlâ işlerin iyi gittiğinden dem vuruyorlar. 4 kişilik bir ailenin asgari mutfak harcaması 308 milyon olmuş, yani Asgari Ücret'in 2 katı. Yoksulluk sınırı ise 935 milyon, başka bir deyişle 4 Asgari Ücret tutarı. Ne hikmetse, "ekonomi iyi gidiyor, enflasyon düşüyor" diyorlar, ama bütün dünyada petrol fiyatları düşerken, bizde akaryakıttan, tüpgaza kadar her şeye her gün yeni zam veriyorlar. 2001 Şubat krizinden sonra tüpgaz %160, benzin %105 oranında zamlanmış oldu. Bu nasıl ekonomi ve nasıl düzelme? Hani enflasyon geçen aya göre düşmüştü, öyleyse bu zamlar niye? Şu emlak vergilerine bakın! İki kat para verilecek. Vatandaşa aldırış eden yok. Başbakan düzeleceğini söyledi, yasa komisyona gitti ses çıkmadı. Belediyeler zamlı tarifeden tahsilata başladılar bile. Birileri dur demeli. Evlerimizde kullandığımız telefonu bile lüks sayan bir zihniyet, KDV'yi farklı aldığı gibi, 'Sabit Ücret'e de devam ediyor. Bu yüzden 1.5 milyon abone telefonunu kapattı. Elektrikte de bu haksız uygulamalara devam ediyorlar. Böyle bir anlayış dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Halka zam ve vergi ile sürekli zulüm yapılıyor. İnsanımızın ne yediği, ne içtiği, nasıl geçindiği hiç düşünülmüyor. Vatandaş çaresizlik içinde, borcunu ödeyemeyen bazı insanlar intiharı seçiyor ama yetkililer hâlâ nasihatla yetiniyorlar... Nasihat değil; iş istiyoruz, aş istiyoruz, ürettiğimizi satmak istiyoruz, borcumuzu ödemek istiyoruz, yarına umutla bakmak istiyoruz.... Bütün bunlarla yetinmediler, artık sesimizi de kesecekler. Son yaptıkları yasal düzenlemeyle, onları eleştirme hakkımızı, fikrimizi söyleme hakkımızı da elimizden alacaklar. Bu sayede bugün yazdığımız, söylediğimiz sözlerin çoğu suç kapsamına alınacak... > Mustafa Göktaş - MERSİN Bizimle alay etmeyin lütfen! Gün geçmiyor ki bir zam haberiyle uyanmış olmayalım. En önemli zamlar da devlet tekelinde bulunan mallara yapılan zamlardır. Derken, beyanatlar: Enflasyon tek rakama indirilecek, memurumuzu, işçimizi, emeklimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz... Memur-işçi-emekliye %10 zam verilirken, nasıl ezdirilmeyecek bu insanlar? Alay mı ediyorsunuz? En ücra köylerimizde bile kullanılan tüpgaza yılda %257 zam yapmakla ne yapılmak isteniyor? Haydi mebuslarımızın önemli işleri var. Üst düzey yetkililer de mi bu komik rakamları görmüyor? Şunlara kuşlar bile gülmez mi? "Bir Devlet Memuruna 200 bin lira aile yardımı, emekliye 18 bin, 28.8 bin vergi iadesi; Ceza Kanunu'nda 500 bin lira ağır para cezası" gibi komik rakamları gören yok mu? Göremiyorsan emekli ol be kardeşim! Belki gelen genç arkadaşlar görebilir... Fakir halkımız telefon faturalarını ödeyemeyip, telefonlarını kapatırken, genel müdür günde 4.4 trilyon kâr ettiğini söylüyor. Bu davranışlar Türk milletine hakaret değil mi? > Muzaffer Karadoğan - ZONGULDAK Dünya hali Birisi bir iş için kapı kapı dolaşır, Diğeri torpillerle makamlara ulaşır. Öbürü hâlâ gezer bir iş için kapılar, Diğeri vurgunlarla pisliklere bulaşır. Hak var, adalet vardır deyip devlet çarkında, Öbürü hamut yutar, olamazsın farkında. Vaveylalar çıkarken ayyuka avaz avaz, Öbürü berdevamdır milyonların tarhında... Ahlak sükut edince, vicdanlar da kararır, Yüzüne çarpsan yine yüz yok, nesi morarır? Sabır taşını yalar, zavallı işsiz adam, Güç-kuvveti kesilir, beti benzi sararır... Bu döndürülen dolap, elbet bir gün yok olur, Toklar acından ölür, açlar bir gün tok olur. Yaratanın ipine sarılanlar kurtulur Kimse sormazsa bile, Hak'tan sual çok olur... > H. Hilmi Levent / TARSUS