Danıştay saldırısı ve diğerleri

A -
A +

Günlerden beri, hep beraber "Danıştay saldırısı"nı tartışıyoruz. Konu, sonuna kadar tartışılması ve tüm ayrıntılarının deşifre edilmesi gereken hüviyette. Ama korkarım ki bu önemli konu da diğer önemli olaylar gibi bir süre sonra unutulacaktır. Malum, Şemdinli iddianamesi çok konuşuldu ve hepimizin farklı söyledikleri oldu. Benim dikkatimi birkaç cümle çekti: "Kendi ideolojik mantığı içerisinde makul sebeplerini zaten hazırlayan grup, menfaatleri icabı kendilerini uluslararası güç odaklarına pazarlamaktan çekinmez. Gerçekte ne olup bittiğini bilen ve sesi çok çıkan bu grup, medyanın da etkisi ile kamuoyunda "kahramanlar" olarak algılanırken, aşağıda ise bunların tetikçiliğini yapan birtakım kişiler, devletin bekasına hizmet ettikleri düşüncesindedirler. Uluslararası güçler, ülkedeki bu zihniyettekiler ve aşağıdaki gruplar arasında irtibatı sağlayan bağlar akla gelmeyecek binlerce karmaşık labirentten ve irtibat mekanizmasından geçtiği için, aşağı gruptan biri deşifre olsa dahi gerçek oyuncuların ortaya çıkartılması mümkün değildir. Hemen diğeri sahneye sürülür. Üstelik medyadan kültür ve sanata, siyasetten ekonomiye kadar bütün figüranlar, sahnede kendi rollerini oynamak için beklemektedirler. Bu fasit çarkın bozulması ancak bu zihniyetin oyununun sona erdirilmesi ile mümkündür. Bu oyunun sona erdirilmesi ise ancak açığa çıkartılıp deşifre edilmesi ve kamuoyu vicdanında mahkûm edilmesi ile mümkündür. > Ertan Soyman ------ Kardeşlik böyle mi olur? Yaklaşık iki haftadır, İran'da yaşayan yüz binlerce Azerbaycan Türk'ü, doğal insan haklarını korumak, okullarda ana dilinde eğitim alabilmek, kendi Türkçelerinde şeffaf basın haklarını elde edebilmek için ve kendilerine uygulanan ayrımcılığa karşı protesto gösterileri yapmaktadır. Şiddet unsuru taşımayan bu protesto gösterilerine silahla ve şiddetle karşılık veriliyor. Bugüne kadar 10'larca insan hayatını kaybetti. Ama her nedense, Türkiye'deki basın bu önemli olayları görmezden geliyor. Azerbaycan'ın petrolünden, cumhurbaşkanlarından sayfalarca yer ayırarak bahseden, her zaman "Türk devletleri kardeşimizdir" diyen Türkiye basınının, İran'da sayıları 30 milyonu bulan kardeş Azerbaycan Türkleri'nin bu haykırışlarını görmezden gelmesi, bizleri hayal kırıklığına uğratmaktadır. Türkiye'nin yanı başında yaşayan milyonlarca soydaşımızın haklı mücadelesini ve uğradıkları haksız muameleyi görmemenin, görmezden gelmenin haklı bir izah tarzını bulamıyoruz. İnsani hakları için meşru mücadele veren bir halkı desteklemek herkesin insani görevi olmalı. Sırf bu bile ortalığı ayağa kaldırmak için yeterli bir gerekçe iken, kardeş Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları, duyarlı sanatçılar ve medyanın takındığı tavır ibret vericidir... Lütfen evrensel ölçüler çerçevesinde dahi olsa, biraz duyarlı olun... > Dr. Emir Abadi ------ Tahriklere kapılmayın! 70 yaşımı geçtim. Zamanında, günün 24 saatinde mahallemizin huzuru, dirlik-düzeni büyüklerimizden ve bizden sorulurdu. Mahallemize hırsız, huysuz, arsız giremezdi. Gerektiğinde, emniyet kuvvetlerini bilgilendirir, insanlarımızın huzur içinde yaşamasına katkıda bulunurduk. Lütfen şimdi de huzur bozuculara prim vermeyin, tahriklere kapılmayın!.. > Ziya Fikret Çıkrık-ALMANYA ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.