Maliye Bakanlığı'nın merkez teşkilatındaki Devlet Muhasebe Uzmanlığı, Devlet Bütçe Uzmanlığı, Devlet Gelir Uzmanlığı, Devlet Malları Uzmanlığı, Maliye Uzmanlığı ve Mali Suçları Araştırma Uzmanlığı kadroları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-11 maddesinde sayılan kariyer uzmanlıklardandır. 178 sayılı Maliye Bakanlığın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki KHK'nın 43'üncü maddesinde, bu meslek gruplarına ilişkin çalışma usul ve esasları da belirlenmiştir. Kamu çalışanlarının maaş, ücret ve özlük hakları, temel kanun olan 657 sayılı yasada belirlenmiştir. Sorumluluk ve iş yükü açısından, Maliye Bakanlığı merkez teşkilatında çalışan uzmanların ön planda olduğu, ancak başlangıçta hukuksal eşiti olan Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları ile aynı özlük haklarına sahip olan Maliye Merkez Uzmanlarının, zaman içinde mali haklar yönünden çok gerilerde bırakıldığı görülmektedir. Anayasa'nın "Kanun Önünde Eşitlik" başlıklı 10'uncu maddesinin anlamı ve kapsamı, Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararında vurgulanmıştır. Anayasa Mahkemesi'ne göre, Anayasa'nın 10'uncu maddesi, aynı hukuksal durumda bulunan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayrımı önlemeyi amaçlamaktadır. Eşitlik ile güdülen esas amaç, aynı şartlar içinde özdeş nitelikli olanların, kanun karşısında aynı işleme tabi tutulması, başka bir deyişle eşitler arasında eşitliğin sağlanmasıdır. Anayasa Mahkemesi, aynı hukuki durumda bulunan kişiler arasında, hukuken geçerli, haklı bir nedene dayanmayan ayırımların, Anayasa'nın 10'uncu maddesinde öngörülen "kanun önünde eşitlik" ilkesine aykırı düşeceğini kabul etmektedir. Mesela atama, görev, yetki ve sorumluluk açısından aralarında fark bulunmayan bir Hazine Uzmanı ile Başbakanlık Uzmanı ve Maliye Bakanlığı merkezinde çalışan uzman, hukuksal olarak eşittirler. Eşit olmamaları için, bu sayılan kıstaslarda haklı bir sebebe dayanan, ciddi bir farklılık olması gerekmektedir. Diğer yandan, eş değer kadrolarda çalışan personelin özlük hakları arasında da bir fark olmamalıdır. Maalesef uzmanlar için hukuksal eşitlik gözetilmemiş, maaş ve ücret dengesizliği oluşturulmuştur. 657 sayılı kanuna, zaman içinde hukuksal olarak eşit olan meslek gruplarının arasında, Kanun Hükmünde Kararnameler ile, bazı meslek gruplarının lehine bazılarının da aleyhine olacak şekilde düzenlemeler yapılarak, mali haklar kısmında farklılık oluşturulmuştur. Bu farklılığın en çarpıcı örneği Maliye Bakanlığı Merkez Uzmanlarının durumudur. Başlangıçta hukuksal eşiti olan Hazine ve Dış Ticaret Uzmanları ile aynı özlük haklarına sahip olan Maliye Merkez Uzmanları, zaman içinde mali haklar yönünden çok gerilerde kalmıştır. Özel sınavlar ile seçilip, uzun ve zorlu bir yetişme sürecinden geçerek kurumlarında önemli görevler ifa eden bu uzman personelin, sadece ve sadece özlük haklarındaki farklılıklar nedeniyle, çalıştıkları kurumlardan ayrılmak istemeleri, üzerinde düşünülmesi gereken bir sorun haline gelmiştir. Mevcut dengesizliklerin bir an önce düzeltilmesini istiyoruz. M. Özdemir Madencilikle ilgili olarak, kamuoyu oluşturulmalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na; Ortalığı boş bulan sözde çevreciler, yanlış bilgilendirmelerle, madencilik aleyhine kamuoyu oluşturmak için devamlı çalışıyorlar. Ülkemizde madencilikte özellikle son yıllarda ihracatta görülen artış rakamları, bazılarını rahatsız etmektedir. Bu ihracat rakamları yeterli midir? Kesinlikle değildir. Çünkü madencilikteki ithalat ihracatın kat be kat üstündedir. Bu sebeple, sektörün gelişme ivmesinin daha da artması gerekmektedir. Madencilik sektöründeki büyümenin teşvik edilmesi gerekirken, bürokrasinin artması ve aleyhteki propagandalar sayesinde, sektörde gelişme önlenmektedir. Madenciliği araştırma komisyonu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na, madenciliği kamuoyuna doğru tanıtmasını tavsiye etmişti. Geçen sürede bu doğrultuda gerekenler yapılmadı. Aleyhte propagandalar daha da artmış, Sardes yatırımlarını dondurma kararı almıştır. Bakanlığın acilen bu konuyu gündeme alması gerekmektedir. Kamuoyunu doğru bilgilendirme konusunda çalışmalara başlanmalıdır. Hemen bu konuda şube müdürlüğü oluşturulmalı, görevlendirme yapılmalı, bütçe verilmelidir. Ayrıca, madencilikteki STK'larla (Sivil Toplum Kuruluşları) iş birliği yapılarak, halk doğru bilgilendirilmeli, doğru yönde kamuoyu oluşturulmalıdır. Abdullah Aközel Bütün acil durumlar için tek numara kullanılamaz mı? Ulaştırma Bakanlığı ve Türk Telekom yetkililerine, Bilindiği gibi, Türk Telekom üzerinden birçok birime ulaşmak için, 3 rakamlı çeşitli telefon hatları var. Bugün ilgili kurumun internet sayfasına girdiğimde bir numara daha öğrendim, Alo 150. Ambulans için ayrı numara, Trafik için ayrı, Jandarma için ayrı, İtfaiye için ayrı, Orman yangınları için ayrı numara vs. Bunları çoğaltmak mümkün. Geçen arkadaşlarla aramızda bu konuyu konuşup bilgilerimizi de test ettik ve gördük ki, en hayati olabilecek telefonları bile hemen hatırlayamayabiliyoruz. Kaldı ki ihtiyaç anındaki telaş ve heyecanla bu numaraları hatırlamak mümkün değil. Ama siz de bilirsiniz ki, yurt dışına hiç çıkmamış bir kişi bile, 911 diye bir numarayı biliyor. Türkiye'de de bu şekilde, 911 benzeri "tek numara" olsa ve vatandaş olarak yaşlısı genci, hatta çocuklar bile bu tek numarayı bilse, bu numara arandığında ilgili yerlere burada görevli olan arkadaşlar ulaşsalar, Türkiye'de mevcut bir sıkıntı daha aşılmış olur diye düşünüyoruz. Tufan Kıllı > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00