Depremin izleri hâlâ silinemedi

Marmara depreminin üzerinden 3 yıl geçti. Ama yaralar, acılar hâlâ taptaze duruyor. Bilindiği gibi Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve İstanbul'u etkileyen bu deprem büyük yıkımlara yol açmış; resmi rakamlara göre 16 bin kişinin ölümüne, 23 bin 781 kişinin de yaralanmasına yolaçmıştı. Türkiye'yi büyük bir acıya ve şoka sokan bu depremin hemen ardından, yetkililer bol bol vaadlerde bulunmuştu. Evleri yıkılanlara konut yapılacak, işsizlere iş, aşsızlara aş verilecek; acılar unutturulacaktı... İlk günlerde gönüllü sivil toplum kuruluşları işe hızlı başladı. Ama bu tür faaliyetler de ne hikmetse engellendi. Kuruluşlarımızın bilinen hantallığı bunda da görüldü. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen, yaralar sarılamadı; hâlâ depremzedeler işsiz, birkısmı evsiz. Hâlâ hayatını prefabrike konutlarda devam ettirenler mevcut. Binalar onarılamadı, alt yapı çalışmaları bitirilemedi, çukurlar ortadan kaldırılamadı. Depremden hemen sonraki yetersizlik devam etti. Bırakın depremzedenin yaralarını sarmayı, acılarını dindirmeyi; basiretsiz ve beceriksiz yönetimler sonucu 65 milyon vatandaşımız depremzede konumuna getirildi. Yardım yapabilecek insanlar da tüketildi. Kısacası, Türk milleti Marmara depremi kadar tahribat veren bir depremi de basiretsiz yönetimle yaşadı... Şimdi acıları silmenin, yaraları sarmanın, hasarı gidermenin zamanı. Müsebbibleri de sandığa gömmenin tabii... 1 kw saat elektriğin bedeli bu mu? TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne; Kırkağaç Sanayi Sitesi'nde oto yedek parça ve madeni yağ ticareti ile meşgulüm. Geçen hafta içinde, TEDAŞ görevlileri işyerime gelip, 7. aya ait faturamı çıkarıp verdiklerinde, gördüklerime inanamadım. Sadece 1 kwh elektrik için 4.900.000 TL. ödemem gerekiyor. Bu hak mı, adalet mi? 1kwh elektriğe bu ödemeyi yapacak kadar paramız yok. Sadece benim için değil, bütün esnaf aynı haksız uygulamadan mustarip. yazık değil mi? > Hikmet Sayar - Kırkağaç - MANİSA Böyle yol yapımı mı olur? Sizi Avcılar'a davet ediyoruz, eminim böyle bir yol yapımını hiç görmediniz. Tam bir buçuk sene oldu, 3 kilometrelik yolun yarısı ancak yapılabildi. Bazı noktalarda yol payını bırakmayan vatandaşlar da var; bu zihniyeti de anlamış değilim. İşin enteresan tarafı, burası anayol; Avcılar'dan Bahçeşehir'e, Esenyurt'a ve TEM Otoyolu'na bağlantı yolu. Bu yolun tamamını kapatmak yerine, şerit şerit yapılsa... Buna paralel bir alt yol var, orası da kapalı. Geriye arayollar kalıyor, oralarda da kaldırım ve doğalgaz hat çalışmaları var. Kısacası bölgeye gelen de pişman, gelmeyen de... Bu işin hiç mi takipçisi yok? Allah rızası için birileri ilgilense, bölge esnafının bu yol mağduriyetine çare olursa memnun oluruz. > Resul Tiryaki - İSTANBUL İşte sandık Normalinde 5 yılda bir önümüze konulan sandık, bu defa normal süresini beklemeden 3 Kasım 2002 günü yine önümüze gelecek. Keşke 3 Kasım 2002 tarihinde, Milletvekili seçimleriyle birlikte yerel seçimler de yapılsaydı. Bu milleti tekrar tekrar sandık başına götürmeselerdi... Partilerin delegelerine sesleniyorum; Milletvekili adaylarının belirlenmesinde sizin de etkiniz olabilir. Partilerimizde delegeler il, ilçe başkanları ve yöneticilerin yakınlarından seçiliyor. Adaylar da bu kişilerin görüşleri doğrultusunda belirleniyor. Sevgili delegeler; artık aklınızı başınıza toplayarak, adayları belirlerken dolduruşa gelmeyelim. Adam gibi adam dediğimiz kişilerin seçilmesi için gayret gösterelim. Çünkü hepimiz sizlerin seçtiğiniz adaylara oy vermek zorunda bırakılıyoruz. Şimdi de oy vereceklere seslenmek istiyorum: Muhterem halkım; particiliği bırakalım. Bugüne kadar başımıza ne geldiyse particilikten geldi. Bu milletin, bu vatanın düzelmesini istiyorsak, partimizin adayından çok, o işi en iyi şekilde yapabilecek adaylara oy verelim. Dürüst ve becerikli aday hangi partinin içinde ise o vekile düşünmeden oyumuzu verelim. Milletimizin geleceği için en hayırlısı da bu olacaktır. 3 Kasım 2002 seçimlerinde hepimiz bu hassasiyeti gösterelim, bu kısır döngüden çıkalım!.. > Ramazan Keser (Serbest Muhasebeci) - UŞAK