Devlet hastaneleri daha mı kötü?

SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ilgili yazım dolayısıyla, Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Sayın Mustafa Başoğlu, bu işe karşı çıkmalarının gerekçelerini açıkladığı aşağıdaki yazıyı gönderdi: "Bu şikâyetler, yani SSK'lıların yeterli, hızlı ve sıkıntı çekmeden hizmet alamadıkları, özellikle büyük illerimiz için geçerlidir. SSK'lı sayısının az olduğu illerde sağlık hizmeti almakta böyle bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Sağlık Bakanlığı Hastaneleri için de büyük illerde aynı şikâyetler geçerlidir. Şikâyetin özüne inilmeden ileri sürülen düşüncelerin, SSK Hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilse de sorunu çözmeye yetmeyeceği kanaatindeyim. Sosyal Sigortalar Kurumu açısından bakarsak; devlet uzun yıllar hastane yaptırılmasına veya mevcut hastanelerin ek bina yaparak geliştirilmesine, araç ve gereçlerin yenilenmesine yeteri kadar kadro verilmesine karşı çıkmıştır. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun bazı yörelerde yaptığı hastaneler kadrosuzluk nedeniyle çalışamaz durumdadırlar. SSK'da bugün sağlık hizmetinin görülmesinde ihtiyaç olan 20 bine yakın eleman açığı vardır. Kurumun büyük tartışmalar sonucunda İstanbul'da kurabildiği ilâç fabrikası 22 kalemden fazla ilâç üretememektedir. Sosyal Sigortalar Kurumu malî bakımdan özerk olmasına rağmen, harcamalarının her kalemine (bir odacı ya da kapıcı alınması dahil) devlet müdahale etmektedir. Sağlık alanında imkânları yetersiz olan Kurumun gereği gibi sağlık hizmeti veremediğinden şikâyet etmek haksızlıktır. SSK'lıların hizmet almada uğradıkları zorlukların üzerinde durulmamaktadır. SSK Hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilse de şikâyetler devam edecektir. Sendikaların bu devre karşı çıkmalarının sebebi, kendi çıkarlarına dokunduğu için değildir; sendikacıların Kurumun Hastanelerinden özel bir çıkarları yoktur. SSK'lıların daha rahat hizmet alabildikleri ve şikâyetlerinin azaldığı oranda, sendikacılar bundan o nispette memnun olurlar." Sayın Başoğlu'nun belirttiği gibi, bu hastanelerin ihmal edildikleri elbette doğrudur. Ama söz konusu olan sağlık hizmeti ve bu da verilemiyor. Acil bir çözüm gerekmektedir. Bu problemin sadece büyük şehirlerde olduğu doğru kabul edilse bile, SSK'lı nüfusun büyük bir kısmının da bu şehirlerde yaşadığı unutulmamalı. Küçük illerimizin hepsinde SSK hastaneleri bulunmadığı için, SSK'lı hastaların bazen çok uzak hastanelere gitmek zorunda kaldıklarını bana gelen şikayetlerden biliyorum. Kaldı ki küçük illerdeki devlet hastaneleri de kalabalık değil... Büyük şehirlerde SSK hastanelerindeki kadar bir yığılmanın Devlet Hastanelerinde bulunmadığını giden her vatandaş bilir. Burada önemli olan SSK'lı vatandaşın iyi hizmet alması. Sendikacılar da o vatandaşlara gidip fikirlerini sorsalar, sanırım daha sağlıklı bir noktaya geliriz... 1 YTL için gelecekleri karartılıyor! Milli Eğitim Bakanlığı'na; Kağıthane'deki Metehan İlköğretim Okulu'nda, velilerden "Eğitime Katkı Payı" adı altında alınan paralardan sonra; şimdi de, imtihanlar için hazırlanan soru kağıtlarının bedeli olarak, her defasında istenen 1 milyon (1 YTL) fotokopi parası bizleri perişan ediyor. Klasik metodla imtihan yapılan okulda soruların yer aldığı fotokopi çekili kağıtları öğrencilere 1 YTL karşılığında dağıtan öğretmenlerin, yanında parası olmayan öğrencileri sınıftan dışarı çıkarmalarına kimse dur demiyor. Çocuklarımız, 1 YTL'si olmadığı için sınava alınmıyor, azarlanıyor. Peki, 1 YTL'si olmadığı için imtihandan sıfır alacak öğrencinin geleceğinin hesabını kim verecek? Arkadaşları arasında rezil olan bu çocukların psikolojilerini kim düzeltecek? Öğrenci velileri