Devlet, vatandaşının aşağılanmasına engel olmalı

A -
A +

Vatandaşı aşağılanan, hor görülen devlet zarar görür. Devletin itibarı vatandaşın itibarıyla ölçülür. Hamasi nutuklarla vakit geçirileceğine işin gerçeğine bakılmalı. Dış ülkelere gidebilmek için vize kuyruklarında insanımızın nasıl hakarete uğradığı, aşağılandığı sır değil. Yıllardır bu böyle ve gittikçe işin dozu artıyor. Özellikle müttefik bildiğimiz ülkeler işi çığırından çıkarmış vaziyetteler. Art niyetli bazıları var diye bütün bir millet bu muameleyi hak etmiyor. Bütün zorluklar aşılınca, gidilen ülkelerde başka aşağılanma şekilleriyle karşılaşılıyor. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olan Mustafa Zuhurat Çaycı'nın yazdıkları sadece küçük bir örnek: "Avrupa Birliği tarafından düzenlenen ve Prag'da gerçekleştirilen toplantıya katılmak üzere İstanbul'dan Bükreş üzerinden Prag'a geçerken, 1/06/2005 tarihinde saat 12:50'de, RO 0264 sefer sayılı uçak ile intikal ettiğim Bucharest Otopeni Havaalanı görevlileri tarafından kilitli olan ve içinde şahsi eşyalarım bulunan çantam, şahsıma haber verilmeden bıçakla kesilmek suretiyle parçalanmış, ayakları sökülüp atılmış, büyük bir ihtimalle "Uyuşturucu Madde" araması yapılmıştır. Bir şey bulunmaması üzerine de çantam koli bandıyla bantlanarak 1/06/2005 tarih ve 16:10 saatinde kalkacak RO 9237 sefer sayılı uçağa yüklenmek üzere havaalanına getirilmiştir. Transit salonunda benimle birlikte yolculuk yapan Sayın Genel Müdür Yardımcımız Hüseyin Büyükkayıkçı ve Avrupa Birliği Uzmanı Seyhan Sen'in olmak üzere hepimizin pasaportları incelenmeye alınmış daha sonra iade edilmiştir. Şahsımı rencide edici, gayri medeni ve uluslararası hukuka aykırı olan bu durum karşısında manevi şahsiyetim çiğnenmiştir. Bu duruma birlikte yolculuk yaptığımız diğer arkadaşlarım da şahit ve mağdurdur. Herhangi bir şüphe durumunda çağrılarak çantamın açılması rica edilebilirdi. Ben de çantama zarar verilmeden içindekileri gösterebilirdim. İnsanlığa ve insan onuruna yakışmayan bu hakaret boyutundaki hareketi şiddetle kınıyorum." Bu gibi aşağılanmaları her gün çok sayıda Türk vatandaşı yaşıyor. Yetkililer; ülkemizin itibar kazanmasını, sözünün dinlenmesini, ağırlığının artmasını istiyorlarsa, öncelikle vatandaşın itibarına sahip çıkmalılar. Hayvancılığımızı öldürüyorlar! Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na; Ailem Bursa Yenişehir'de büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Havaların ısınması sonucunda artan süt verimi ile süt fiyatlarında düşüşler yaşanıyor. Fiyatlar 0.385 YTL'den 0.37 YTL'ye indirildi. Sadece indirim olsa yine iyi, hiç olmazsa alıyorlardı. Şimdi ayda üç gün süt alımını durdurdular. Yenişehir gibi yetiştiriciliğin modern bir şekilde yaptığı bir yerde, bir süt işletmesi sahibinin elinde oyuncak olduk. Duyumlarımıza göre yeni işletmelerin açılmasına engel oluyomuş. Zaten rakipleri bir bir kapandı. Yenişehir bölgesininde tek söz sahibi o, kanunen yapılan arttırımlarda başka alıcı olmadığı için fiyatlar onun elinde. Bakanlığın, ıslah edilmiş ırklarına sahip birçok yetiştirici zor durumda. 3-3.5 milyara aldıkları hayvanlarını yok pahasına mezbahaneye vermek zorunda kalıyorlar. Hayvancılığı sadece destekleme primleri ile geliştirmeye çalışan Bakanlığın bu dumdan haberi yok mu?.. > Süleyman Sezer-BURSA --------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.