Devleti dolaylı olarak soyan kamu kuruluşları!

A -
A +

Başbakanımız Sayın Abdullah Gül'ün dikkatine; Devletimizin borç batağında kıvranmasının en büyük sebebi, sürekli zarar eden ve fazlaca vasıfsız personelle şişirilmiş kamu kuruluşlarıdır. Çünkü bunların açıklarını kapatmak için büyük paralar gerekiyor. Bazı kurumlar bunun için kendilerince güzel bir yol bulmuşlar: Devleti dolaylı soymak... Bazı kuruluşlar vatandaştan toplanan paraları istedikleri gibi kullanarak, personeline ilave maaş, ilave puantaj ve döner sermaye ücretleri ortaya çıkararak, sanki devletten ayrı birer hanedanlık gibi kendilerine ek ödemeler yapıyorlar. Bu kendi buldukları ödemeleri artırmak için de olmadık yollara başvuruyorlar. Mesela; sevk alarak hastanede muayene olan bir devlet memuru veya yakınına hastane tarafından yapılan tetkik ve ücretlendirme ile ilgili bir form dolduruluyor. Bu form, muayeneden sonra hastane işgüzarları tarafından hiç yapılmayan tahlil ve tetkiklerle güzelce tamamlanıyor. Ve fazladan ücretlendirilerek, hastanın bağlı olduğu kurumdan bu para hastane döner sermayesine aktarılıyor. Bu sayede bazıları hiç vicdanları sızlamadan, yetim hakkı gözetmeden daha fazla döner sermaye ücreti alabiliyor. Kısaca, devletin kurumu devleti soyuyor... Bazı kamu kuruluşlarında da fazlalık ve işe yaramayan personel kurum amiri tarafından korunuyor, veya amir kendi koltuğundan olmamak için bu kişilerle uğraşmak istemiyor, bu fazlalığı da üst kademeye bildirmiyor. Dahası, şimdi personelin bir kısmı güya Lise, Endüstri Meslek Lisesi veya yüksek okul bitirerek kadro değiştiriyor, ya da maaşını yükseltiyor ama eski görevini yapmak istemiyor, amir de bunları çalıştıramıyor... Devleti dolaylı ve direkt olarak çok yüklü miktarlarda zarara uğratarak borç batağına girmemize sebep olan bu gözardı edilmiş uygulamalara sizin göz yummayacağınızı umarak, bir an önce norm kadro, sıkı denetim, memuriyetten men gibi tedbirler alınarak son verilmesini, hakkı gaspedilmiş binlerce vatandaşımız adına istiyoruz... > Meliha Uyar - ÇORUM Bakanımız duyarlı olsun 23 Kasım'da ÖSYM'nin yapmış olduğu KPSS-SB sınavına girdik, ancak ilk atamalarda sağlıkçılara yine az atama verildi. Biz 10-15 bin atama beklerken, verilen atama sayısı 1850. Bu sayının Osman Durmuş zamanında verildiğini gazeteler yazmıştı. Yeni bakanımızı duyarlı olmaya davet ediyorum. KPSS-SB sınavını kazananların atamaları yapılmalıdır. Çok uzun süredir atama bekliyoruz... > Sağlıkçılar adına SSK'yı ilaçsız bırakan ama borçsuz bırakmayan zihniyet Bizler SSK'da çalışan hekimleriz. Ve ilginçtir, sözleşmeli olarak çalışıyoruz (kadro yokmuş). Hastalarımıza yazdığımız ilaçları kendi eczanemizde veriyorlar. Kim mi veriyor? Eczacı mı? Nerde... Eczacı var da kadro yok. İlaçlar da yanlış veriliyor. Sonra hasta bir daha bize geliyor, bir daha ilaç yazıyoruz. İşte israf, işte zihniyet... Halbuki kadro açılsa, hekim ve eczacı alınsa. İnanın eczanemiz öyle kötü durumdaki, bir tek eczacı yok. Bazen bize baktırıyorlar. Ama hastaya mı bakalım, eczaneye mi? Yazık! Sonra da "ilaç yok". Olmaz tabii. Ama israf var... Kadro istiyoruz; hekimlere, eczacılara, hemşirelere... Çünkü artık bittik... > Sözleşmeli doktorlar Hayata atılmamız için bize de imkan tanıyın Sağlık Bakanlığı'nın dikkatine; Ben Atatürk Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar/Sağlık Teknikerliği bölümünün 2002 yılı mezunuyum. Fakat bitirmek, birçok arkadaşım gibi benim de işime yaramadı. Çünkü 23 Kasım 2002 tarihinde açılan Sağlık Memurluğu Sınavı'na Tıbbi Laboratuvar Yüksekokul mezunları alınmadı. Bizim yerimize Sağlık Lisesi çıkışlılar alındı. Şu anda birçok arkadaşım gibi ben de mağdur durumdayım. Bakanlığa gönderdiğim birçok dilekçeye de bugüne kadar cevap verilmedi. Bizim de hayata atılmamız için bir imkan verilmesini istiyoruz... > Ayfer Özden Bu kadar az kadro olur mu? Sağlık Bakanlığı'na; 23-11-2002 tarihinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'ndan sonra Acil Tıp Teknisyenliği Bölümü için 20 kişilik kadronun açıldığını öğrendik. Ülkemizde bu bölüm için ihtiyacın çok olduğunu biliyoruz ve bizler şu anda bu konu hakkında çok mağduruz. Acil Tıp Teknisyenliği ülkemizde üç dönem mezun vermiştir ve yaklaşık 4000 kişi mezun olmuştur. 4000 kişi içerisinden 20 kişinin alınması bizce çok komik ve saçma! Bu kadar öğrencinin geleceği için birşeylerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için sizden yardım bekliyoruz. Lütfen geri çevirmeyin. > İsmi mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.