En eski bir Dijitürk üyesiydim... Üyesiydim diyorum, çünkü artık bu aileden değilim... Yılda 600 milyon lira ödediğim bir kanal, benim basit bir sorunumu çözemedikten sonra, ben bu aileden olamam... Bir aydan beri, 124 kanalın sadece 101'ini izleyebildiğimden, bu sorunumun halledilmesini istedim... B.Çekmece teknik servisinden elemanlar geldi... Baktılar, incelediler ve sonunda Dijikutunun arızalı olduğuna kanaat getirdiler... Ertesi gün yeni bir Dijikutu ile gelip denediler yine olmadı... Bu defa "Kabloda bir arıza var" deyip yenisiyle değiştirdiler, yine olmadı... Son karar olarak, çatıdaki genel dağıtıcıda bir arıza olduğunda birleştiler... Günler sonra tekrar gelip çatıya çıktılar ve yayınımı tümüyle kestiler... Ben 124 kanal peşindeyken, tüm kanallardan oldum... Bu durum karşısında tüm servis ücretlerini vermiş olmama rağmen ayrıca 45 milyonluk çatıdaki bir adaptörün değişmesi gerektiğini ve bunun bedelini benim ödememi söylediler... Üstelik apartmanımdaki diğer Dijitürk üyelerinin de yayınları yok oldu... Onlar da ayrı ayrı çağırdıkları servislerden aldığı cevaplarda. kimisi için 75 milyon, kimisi için 35 milyon bedelle karşılaştılar... Ben Dijitürk yetkililerine, merkezi sistemdeki muhtemel bir arızanın üyelere maledilemeyeceğini söylememe rağmen bana bunu karşılayamayacaklarını ısrarla belirttiler... Senede 600 milyon seyretme bedeli veren ben ve diğer komşularımdan bazıları aboneliğimizi iptal ettirdik... Amaç para değildi, amaç, saçma bir prensip uğruna aboneyi hiçe saymaktı... Milyarlarca lira reklamlarla, abone yaptırmak için uğraş verenler, basit sebepler yüzünden eski abonelerini kaybediyorlar... > Naci Arkan - İSTANBUL ÖSS bir daha düşünülsün! Ben üniversiteye hazırlanan bir gencim. Sınav sistemi değişti, 300 puana kadar çıkacakmış. Bu nasıl bir değişiklik getirecek? Ben sözelden bir yer istiyorum, Türkçe öğretmenliği, ama benim iyi bir üniversiteye girebilmem için Fizik, Kimya, ve Biyoloji sorularını yapmam gerekiyor. Tamam, yine sınav sistemi tek olsun; ama eskiden olduğu gibi ÖYS sistemi şeklinde olsun. O zaman ben Sosyal Matematik ve Türkçe çözeceğim. Sayısaldan sınava giren bir öğrenci Matematik, Fen ve Türkçe çözecek, böyle daha iyi değil mi? Bazı arkadaşlarım var, sayısalı seçtiler, mezun oldular. Lise 3'teyken sözel bir bölümden, bir alanı tercih etmek istiyorlar, ama kazanmaları zor. Eskiden olduğu gibi, öğrenciler her alanı seçebilsin, yani 1985 yıllarında olduğu gibi... O zamanlar 1. tercihi Tıp olup 3. tercihi Hukuk falan yazabiliyorlarmış. Şimdi, "isterseniz yazabilirsiniz" diyebilirler; netleriniz full olsa bile iyi bir üniversiteye girmek zor... > Faruk Aslan Hacı Bayram Camii'ne yakışmayan çevre düzenlemesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'na; Ankara'ya yaptığınız hizmetleri taktir ediyor, bu hizmetlerin devamını bekliyoruz. Yalnız unutulan, ya da gözden kaçan bir mekan var; Hacı Bayram-ı Veli Camii Meydanı ve çevresi... Önceki başkanlar döneminde, oranın ulviyetine uymayan, mimarisine zıt bir çevre düzenlemesi yapıldı. Ulus tarafındaki giriş merdivenleri ve ortada bulunan ışıklı şelaleler bakımsız ve pislik içinde. O mekana yakışmayan bu çirkin görüntüler biz Ankaralıları derinden üzmektedir. Yaptığınız hizmet zincirine Hacı Bayram Camii çevresini de ilave ederseniz çok mutlu oluruz... > Mehmet Yıldız - ANKARA Kriz ancak yatırım ve üretimle aşılır Türkiye'de devletin yatırım ve üretim gücünün batıdaki illere yönlendirilmiş olması, bölgelerarasındaki gelişmişlik farkını ortaya çıkarmıştır. Gelişmiş ülkelerde Savunma, Eğitim ve Sağlık dışındaki yatırımlar tamamen özel sektöre bırakılmıştır. Devlet, denetim görevini yapar. Özel teşebbüs ve müteşebbisler koruyucu kanunlarla desteklenir. Devlet verdiğini, başta mali olmak üzere her türlü desteği nereye ve nasıl harcandığını kontrol altında tutarak, şeffaflaştığı ve özel teşebbüsün önünü açtığı zaman üretim, büyüme ve gelişme olur. Bölgeler ve iller arasındaki gelişmişlik farkı ancak devletin Doğu ve Güneydoğu Anadolu vilayetlerinden başlamak üzere özel girişimcilere mali ve program desteği vermesiyle çözülür. Devletin müteahhitliği bırakması gerekir. Türkiye'ye örnek olacak bir girişimi Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı başlatmış ve devam etmektedir. Devletçe işletilen Aşkale Çimento zarar ederken, bu büyük sivil toplum kuruluşu fabrikayı alarak kârlı hale getirdi. Ayrıca Oltu Kömür İşletmeleri "zarar ediyor" gerekçesiyle devlet tarafından kapatıldı. Bu işletmenin de devralınarak, kısa zamanda üretime geçileceği konuşulmaktadır. Bu uygulamalar, Bölge ve Erzurum için takdire şayan bir hizmettir. Kriz ancak üretim ve yatırımla aşılır. > Turan Kocaman - ERZURUM