Diş, "sağlık" kapsamına girmiyor mu?

A -
A +

Yıllardır yazılıp-çiziliyor, ama ne hikmetse SSK'lıların "diş tedavileri" için bir çare bulunamadı. Yapılan bunca reform, sağlık tesislerinin tek çatı altında toplanması bile çare olamadı. Diş problemi olan SSK'lı vatandaşlar, eğer paraları varsa özel hekime gidebiliyor, imkânları bulunmuyorsa o zaman diş problemleriyle baş başa kalıyorlar. Yetkililere kalırsa, bu iş için kurulmuş tesislerin adresini verirler. SSK emeklisi, 67 yaşındaki Hüseyin Arslandoğan'a da öyle demişler. Ya sonrası: "Bir hafta önce, diş problemim için Kadıköy Diş Bakım ve Protez Merkezi'ne gittim. 13.11.2008 tarihine gün verdiler. Yanlışlık yok, belirttiğim tarih için gün verdiler. 70 yaşıma kadar dişsiz bir şekilde bekleyeceğim, eğer o güne kadar hayatta isem, ilgililer de fikirlerini değiştirmezlerse, belirttiğim yere gidip diş yaptırabileceğim... Böyle rezalet olur mu? Verdikleri kağıtları yırtıp attım. Vatandaşla bu kadar dalga geçilir mi? Eğer diş problemleri sağlıktan sayılmıyorsa, sigorta kapsamında değilse, böyle bir tedavi üstlenilmiyorsa açıkça söylesinler. Bu tür yerlere bizi yönlendirip aşağılamasınlar, dalga geçmesinler. Ömrümüzün bu son günlerinde bari adam gibi muamele etsinler. Birçok vatandaşın benimle aynı durumda olduğunu, aynı muameleye tâbi tutulduklarını üzülerek gördüm..." SSK emeklisi, 67 yaşındaki Hüseyin Arslandoğan'ın diş tedavisi bile yapılamıyorsa, yapılan bunca reform neye yaramış? Ülkemizde Diş Hekimi sayısı mı az? Yoksa SSK'lı vatandaş için diş tedavisi lüks mü sayılıyor? Tedavi için gelen vatandaşa, dalga geçer gibi, 3 yıl sonrasına gün vermek ayıp değil mi? > Branşımıza geçişimiz için izin verilsin Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, Şanlıurfa ilinde sınıf öğretmenliği yapmaktayım, fakat asıl branşım "Fizik Öğretmenliği"dir. Bu durum, benim için ve sınıf öğretmenliği yapmak zorunda kalan bütün branş öğretmenleri için çok önemli bir sıkıntıdır. Bizler, kendi branşlarımızda görev yapmak istiyoruz. Fakat yetkililer, çeşitili bahaneler ileri sürerek, branş değişikliğine izin vermiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı, daha önce, eğitimin kalitesini artırmak için ilköğretimin ikinci kademesinde çalışan arkadaşlarımızdan, isteyenlerin kendi branşlarına geçişlerine izin verdi. Biz, sınıf öğretmeni olarak çalışan branş öğretmenlerine de bu hakkın verilmesini istiyoruz. Bir öğretmen > Aile bütünlüğünü korumak, birkaç günlük süre mevzuatı kadar önemli değil mi? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, Denizli'de SSK'lı olarak özel sektörde çalışan bir Makine Mühendisiyim. Eşim Sınıf Öğretmeni ve 6 Eylül 2005 tarihinde Ağrı'ya ilk ataması yapıldı. Şu ana kadar, iki defa özür grubu atamaları yapıldı, ama eşimin stajyerliği kaldırılmadığı, yani temel ve hazırlayıcı kursları alamadığı için, başvuru yapamadı. Özür durumu atamaları başladı ve 30 Ağustos 2006 tarihinde sona erecek. Fakat eşimin aday öğretmenliği, tüm kursları almış olmasına rağmen, göreve başladığı tarihten itibaren 1 yıl sonra, yani 6 Eylül 2006 tarihinde kaldırılacağı için, 6 gün farkıyla, bu atama döneminde de başvuru yapamayacak. Gerekli mercilere başvuru yaptık, fakat Şubat 2007'de atama yapılabilir diye bir cevap geldi. Parçalanmış aileleri bir araya getirmek, aile bütünlüğünü korumak, birkaç günlük formaliteden daha mı az önemli? Yetkililer neden bu hususlarda esnek olamıyor? Yaşar Demirel > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.