Ramazanın son günlerinden birinde, takriben iftardan1.5 saat önce Üsküdar'da idim. Üsküdar iftar feribotunda iftarını yapmak için zamanından çok önce kuyruğa girmiş insanların sayısının çokluğu beni oldukça etkiledi. Pilavüstü tavuk, çorba, ayran ve bir parça ekmek için insanlarımız saatlerce kuyrukta bekliyordu. İki konuda israf insanları fazlasıyla etkilemekte: Dökülen yemekler, çöpe atılan ekmekler ile su ve elektrik israfı... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Belediyeler ile Diyanet iş birliğiyle; evlerde, iş yerleri ve restoranlarda tüketilemeyen fazla yemekler muhtaç vatandaşlara bir şekilde ulaştırılamaz mı? Bu, uygulanamayacak bir proje değil. Ek bir külfete gerek kalmadan muhtaç vatandaşların ihtiyaçları bu şekilde karşılanabilir. Su kullanmadaki israfı görünce, İstanbul'da hepimizin yaşadığı susuz günleri çabuk unuttuğumuz anlaşılıyor. Halbuki abdest alırken bile su israfının yapılmaması gerektiğini biliyoruz... Diyanet İşleri Başkanlığı, çeşitli vaazlarla israf konusunu daha fazla işlese, bunu bir kampanya haline getirse iyi olur... > Necdet Akman-İSTANBUL İmarbankası personeli olarak mağdur edildik Sayın Abdullatif Şener'in dikkatine; Ben, 14.12.1998 tarihinde Türkiye İmar Bankası'nda güvenlik memuru olarak işe başladım. Biri 4, diğeri 7 yaşında iki oğlum var, eşim ev hanımı ve kirada oturuyorum... 3 Temmuz 2003'te bankaya el kondu, TMSF, BDDK, SPK bir yıl boyunca şubelerden sürekli mudilerle ilgili bilgi istediler; bizim halimizi soran olmadı. 30.06.2004 tarihinde şubemiz kapatıldı, iş akdimize son verildi. Halbuki ÇEAŞ'ta (Çukurova Elektrik AŞ) çalışan mevsimlik işçiler bile kadrolu TEDAŞ çalışanı yapıldı. 5 aydır işsizim. Çalmadığım kapı, başvurmadığım kurum kalmadı; ama hiçbir yerde iş bulamadım. İlgililere sesleniyorum; bizim halimiz ne olacak? > İmar Bankası mağduru bir personel Bir bono aldım, hayatım karardı... İmar Bankası'ndan bono aldım, mahvoldum. Devletim beni mağdur etti, iki yıldır perişan durumdayım ve işsizim. Devlet Uzanlar'a Petkim İhalesini verdi, bunlar güçlü deyip, İmar Bankası'ndan hazine bonosu aldım, yandım. İdare Mahkemesinde dava açtım, 18 aydır yargıdan da sonuç yok. Devlet kurumlara soruşturma izni vermiyor. Sonumuz ne olur bilemiyorum, yandık... Size soruyorum, bu banka yasal banka değil miydi? Yasalsa, bizim suçumuz ne? Bu ülkenin yatırım aracına yatırım yapmak ne zaman beri suç oluyor? İnanın toplum içine çıkamayacak duruma düştüm, suçlu gibiyim. Bunu aileme anlatamıyorum, derdimi anlatacak insan da bulamıyorum, kafayı yiyeceğim. Birçok büyüğüme mektup yazdım, cevap bile alamadım. Bundan sonra derdimi yabancılara mı anlatayım? Şu mübarek ayda, bayramda sorun çözülmeyecek de ne zaman çözülecek? > İsmi mahfuz