Türkiye, rahmetli Turgut Özal sayesinde kabuğunu kırıp, dünyaya açılmaya başladı. Rahmetli Özal, geniş vizyonu ile, yurt dışı gezilerine çıkarken, ekonomi kurmayları ile birlikte iş adamlarını da gezilerine katarak, ticari bağlantılar kurmalarına vesile olurdu. Rahmetli çok iyi biliyordu ki, içine kapanmış bir Türkiye, ne 21. Yüzyılı yakalar ne de büyürdü... AK Parti'nin iktidara gelmesi ile birlikte, bu açılım devam etti. İç dinamiklerimizi harekete geçiren AK Parti, ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrarı sağladı, ekonomi dengelerini rayına oturttu. Türkiye, böylece bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmaya başladı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan da, tıpkı Özal gibi, yurt dışı gezilerine iş adamlarını da alarak, dış ticareti artırmaya yöneldi. Ülkeler, eğer dış ticaret yapmazsa ve dışa kapalı olursa gelişemezler. Türkiye, kalkınmada kendisine hedefler ve stratejiler belirlerken, yerel ve bölgesel kalkınma planlarını da geliştirmeye çalışıyor. Ülkemizin kalkınmasına vesile olan kalkınma ajanslarından biri de DOKA'dır (Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı). DOKA, Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Ordu, Rize ve Artvin illerinin kalkınması için oluşturulmuş bir organizasyondur. DOKA, kalkınma plan ve programlarında, öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak kamu, özel sektör ve sivil toplum arasındaki iş birliğini geliştirerek, bölgede sürdürülebilir ekonomik, çevresel, sosyal kalkınmayı sağlamak, bölgenin rekabet edebilirliğini, uluslararası tanınırlığını arttırmak için gayret gösteriyor. Bu amaçla, DOKA kapsamında olan illerin Valileri, Belediye Başkanları, Ticaret Odası Başkanları, İl Genele Meclisi Başkanları ve iş adamlarının katılımı ile Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine bir gezi gerçekleştirildi. Bölgemizin doğa turizmini, tarihî değerlerini, ticari envanterlerini, çevresel ve yerel potansiyellerini karşılıklı olarak değerlendirmek, bağlantılar kurmak için çalışılmış. İlgililer, muhatapları ile ikili görüşmeler yapmış, toplantılar düzenlemiş, geleceğe yönelik bağlantılar kurmayı hedeflemişlerdir. Ülkemize yurt dışından bakarak, mukayese etme fırsatını yakalamışlardır. Eminim ki, yerel yöneticimiz özellikle Singapur'un belediyecilik uygulamalarını görmüş, altyapı, üstyapı, kentsel dönüşüm, ulaşım, turizm potansiyeli ve katı atık projelerini yerinde görerek; ilimizde uygulanabilirliğinin fikir jimnastiğini yapmışlardır. Artvin heyetinin, daha önce Kayseri'ye yapılan ziyaretini, farklı bir heyetin Çin ve Singapur'a gitmelerini ilimiz adına çok olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum. Yüksel Kantar-ARTVİN 53 yaşındaki özürlü bir hanıma daha özenle bakılamaz mı? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin'in dikkatine; Eylül 2011'de, 53 yaşında ve özürlü olan Havva O. T.'nin devletin bir rehabilitasyon merkezinde kalması ve korunması için İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne müracaatta bulunduk. Bu bayan Sarıyer'de bulunan Metin Oktay Dinlenme Tesisleri'ne yerleştirildi, oradan da Pendik'teki Başbakanlık Çocuk Esirgeme Kurumu'na nakledilmiş. Kendi ifadesine göre, "sizi buraya bir haftalığına getirdik, önümüzdeki hafta başka yere götüreceğiz" deniyormuş. Kadının oradan oraya götürülmesi bir şey değil, her gittiği yerde eşyalarının çalındığını, kaybolduğunu söylemektedir. 53 yaşındaki muhtaç, rahatsız bir kadının oradan oraya götürülmesi doğru mu? İsmi mahfuz Her köye bir kütüphane Ben, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. Üniversite öğrencileri olarak, ülkemizin problemlerine çözümler bulmak ve gelecek için daha güzel bir Türkiye oluşturmak maksadıyla çalışmamız gerektiğini düşündük. Küçük imkanlarımızı zorlayarak, bu ülkenin her yanı aydınlansın istiyorduk... İlk kütüphanemizi, bundan bir yıl önce Sivas'ın Altınyayla İlçesinin Başyayla Köyü'ne kurduk. Üç bin kitapla açılışını yaptığımız kütüphane ile, biz üniversite öğrencilerinin ülke aydınlanması açısından ne kadar büyük işler yapabileceğini gösterdik. Köyde okumak için kitap bulamadığım dönemleri hatırlayınca, bu konuda daha fazla gayret göstermem gerektiğine karar verdim. Kurduğumuz kütüphane, köyde bulunan okula ait değildi ve köyün bütününe hitap ediyordu. Bu sayede her yaştan insan kütüphanede istediği kitabı bulabiliyor ve alıp okuyabiliyordu. Artık öğrenciler ödevlerini kütüphanenin yardımı ile kolaylıkla yapabiliyordu. Öğretmenler, kaynak yokluğu yüzünden öğrencilere veremedikleri araştırma ödevlerini artık rahatlıkla verebiliyorlardı. Kütüphaneye gelenlere çay ikramı yapılıyordu bu sayede her yaştan insan kütüphanenin yolunu aşındırıyordu. Bu aydınlanmanın daha da artması gerekiyordu. Bu amaçla Başyayla Köyü'nde "Farklılıklarımızı Birlikte Yaşayalım" temalı bir "kültür ve sanat festivali" organize ettik. Bu festivalimize birçok yazar ve sanat insanını davet ettik. 24 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz bu festivalimizle bütün Türkiye'ye birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı verdik. Bu sene "köy kütüphanesi" kurma projemizi daha da genişleterek, uzun vadeli olarak "Her Köye Kütüphane" projesine dönüştürdük. Bunun için Yozgat'ın Çekerek İlçesine bağlı Karahacılı köyünde ikinci kütüphaneyi kuruyoruz. Bu sene hedefimizi 5 bin kitaba çıkardık. 22 Nisan 2012 tarihinde açılışını yapmayı düşündüğümüz "Karahacılı Köyü Kütüphanesi" için şimdiden bin civarında kitap toplamış bulunuyoruz. Binbir sebep yüzünden bugüne kadar el atılmayan bu alana yönelik çalışmalarımızda sizin bizlere destek olacağınızı düşündük. Fransa'da 65.000 kütüphane varken, ülkemizde yaklaşık 1.500 kütüphane olması hepimizin ayıbı değil mi? Bu ayıbı biz gençler olarak burada sonlandırmayı düşünüyoruz. Bunun için de desteklerinizi bekliyoruz. Mücahit Gündoğdu (0542 559 02 49) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00