Dolar'ın ettiği...

A -
A +

Yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz, doların patlamasıyla bu boyutlara gelmişti. Daha önce IMF'nin telkinleriyle aşırı baskı uygulanan döviz bir anda uçmuştu. Ekonomik deprem de o zaman bütün dehşetiyle yaşanmıştı. Bunun sonucu olarak ülkemiz %10 küçüldü, 224 bin esnaf kapısına kilit vurdu, 59 bin şirket kapandı, milyonlarca insanımız işini kaybetti... Bankalar bunu fırsat bilerek verdikleri kredilere yüksek oranlarda faiz uyguladılar, paralarını zamanından önce almaya kalktılar; bu yüzden de bazı şirketler kapandı, bazılarına bankalar el koydu... Hükümet de bu fırsatı bahane ederek, her şeye zam yaparak bütçe açığını kapatmaya kalkıştı. Bu krizden büyük kârlar elde eden bir başka kesim de, ihracata ve turizme dönük çalışan kurumlar oldu. Doların üçe katlanmasıyla, bunların malları çok ucuzladı, dış pazarlarda bunun avantajını kullandılar. Bilançolarda da açıkça görüldüğü gibi, ayakta kalan ve krize rağmen kâr eden kuruluşlar sadece bunlar oldu... Dolar serbest bırakıldı, talep ve panik havası biraz azalınca döviz nisbeten ucuzladı. Ama yükselişi bahane ederek her mala zam yapan yetkililer, her nedense bunun düşüşünü de görerek bir ucuzlamaya gitmediler. Dolar düştü, düşmesine ama, yetkililerin açıkladığı bu süre zarfındaki enflasyınun 10-20 puan üstündeki yükselmiş değerini koruyor. Fakat bu yükselişten tatlı kârlar elde etmeye alışmış olanların çığlıkları günden güne artıyor. Dolar 5-10 milyona yükselse daha çok memnun olurlar. Mademki serbest piyasa ekonomisi var, şu anda da müdahale yok; bırakın dengesini kendisi bulsun. Bazı menfaat gruplarının isteği doğrultusunda yapılacak müdahaleler ne gibi yan etkilere yolaçar, bilinmez... Her şey yerli yerinde olmalı! Esenler Belediye Başkanlığı'na; Esenler Dörtyol meydanda, Davutpaşa Caddesi'ne girişte ve Bayrampaşa istikametinde Metro'ya inmeden önceki trafik lambalarının trafiği aksatmaktan başka faydası yoktur. Tamam ilçemiz temiz olsun, güzel olsun, kurallara uyalım. Ama, bazı işler göstermelik olarak yapılmasın. Bahsettiğim köşelerdeki trafik lambalarında, yayalar beklemediği gibi çoğu sürücü de beklememektedir. Yol zaten tek yönlü olduğu için trafik akışına da katkı sağlamamaktadır. Kurallara uyan benim gibiler beklerken, yanımızdan başkaları yoluna devam edince kendimizi iyi hissetmiyoruz. Acil olarak çözüm bekleyen yer, Atışalanı'ndan Esenler'e geçilen Total istasyonunun yanındaki kavşaktır. Burada insanlar her akşam sinir krizleri geçirmektedir. Lütfen gereksiz yerlerdeki sinyalizasyonu kaldırın, gerekli yerlere yapın!.. > Kadir Yanık - ESENLER Ya Dolmabahçe Camii... "Caminin etrafı böyle mi olmalı?" başlıklı yazıda, Sinanpaşa Camii etrafında oluşan durum dile getirildi. Benzer bir durum Dolmabahçe Camii'nde de yaşanmaktadır. Beyoğlu Müftülüğü de yine bu cami ile bitişiktir. Caminin tam dibinde büfeler ve karavanlar var. Bunlar çam ağaçları ile de kamufle edilmektedir. Bu büfeler 24 saat açık tutulmakta, cami tuvaleti de bunlara geceleri bile hizmet sunmaktadır. Burası, gecenin geç saatlerinde arabalarda uygunsuz bir şekilde bulunan insanların buluşma yeri haline gelmiştir. Üstelik buraların meşru yerler olduğunu göstermek için büfeleri devamlı olarak Türk Bayrakları ile donatmaktadırlar. Lütfen, cami ortamına yakışmayan bu duruma ilgi gösterilsin. > İsmi Mahfuz - İSTANBUL Sandıkta görüşürüz!.. Ben emekli bir memurum. "IMF istemiyor" diye, memur ve emekliler bu sene çok mağdur edildi. Ama... maalesef sayın vekillerimize IMF birşey demediği (!) için, kendilerine birkaç saat içinde yüklü miktarda zam yaptılar. Eğer sandık ortaya gelinceye kadar millet olarak dayanabilirsek, orada hesaplaşacağız... > Ramazan Aksoy - ANKARA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.