"Dürüst vatandaş için gümrüklerimizde sıkıntı yoktur"

A -
A +

18.04.2007 tarimli gazetemizin bu köşesinde, gümrüklerde işlerin geciktirildiğini, suistimaller bulunduğunu, bu yapıyla düzelmenin beklenemeyeceğini belirten bir vatandaşın görüşlerine yer vermiştim. Gümrük çalışanlarından cevap gecikmedi; dürüst vatandaş için kaygılanacak bir durum bulunmadığı, yasalara uygun şekilde bütün belgeleri bulunan bir kişi için en hızlı işlemin gümrüklerde yapıldığı belirtilen açıklamada, kaçakçılığa da geçit verilmediği anlatılıyor. "Nasıl ki yetki ve gereken belge olmadan başka resmi kurumlarda işlem yapılmıyorsa, gümrüklerde de; Gümrük Müşaviri, Müşavir Yardımcısı, Mal Sahibi veya temsilname olmadığı taktirde kesinlikle iş takibi yapılamayacağı Gümrük Kanunu'nda açık ve net bir şekilde yazılmaktadır. Bu yetkilere haiz olmadığı halde iş takibi yapanlar ve yaptıranlar suç işlemiş olur. Vatandaşların şunu bilmesini isteriz ki; gümrüklerde iş takipçisi yetkili ise, eşyasını doğru beyan edip vergisini ödüyor ise; gümrükler kadar seri, beklenmeden işi çabuk bitiren başka resmi daire kesinlikle yoktur. Ancak, yanlış kişi, uygunsuz iş getirir ise, gümrük kadar işi geciktiren resmi daire de yoktur. Önce vatandaşın kendisi dürüst olmalı, sonra aynı dürüstlüğü memurlardan beklemeli... Gümrük personelinin tamamı çalışkan, dürüst, özverili, namuslu ve şerefli olarak görev yapmaktadır. Devletimizin bütçesine gelir olarak kaydedilen miktarın %30'u gümrük gelirlerinden oluşmakta. Yakaladığımız kaçak eşya miktarı da Emniyet, Jandarma ve diğer birimlerinkinden fazla olmaktadır." Fedakar, çalışkan ve dürüst gümrük çalışanlarını elbette takdir etmek gerekir. Ama vatandaşların şikayetleri için de duyarlı olmamız gerekmez mi? Her meslek grubunda olduğu gibi, gümrüklerde de çürük yumurtalar bulunabilir. Böylelerini ayıklamak da vatandaşlık görevi olmalı... >> Hak etmediğimiz bir çaresizliğe itildik Sayın Başbakanımızın dikkatine; Kırklareli - Vize'ye bağlı Aksicim köyü sakinleri olarak çok mağdur durumdayız. Köyümüzün ana geçim kaynağı ormancılık ve tarım idi. Tarım yapılan arazilerimiz, İstanbul'la İçme Suyu Projesi çerçevesinde, İSKİ tarafından kamulaştırıldı. Köyümüze içme suyu temin ettiğimiz kaynak baraj havzasında kaldı, İSKİ tarafından göl havzasında açılan kuyudan da çamur akmakta. Bu su içilemediği gibi, çamaşırlarımızı da berbat etmektedir. Köyümüzde kanalizasyon da bulunmadığı için, açıkta akmakta olan lağım suları, hem İstanbul halkının hem de köyümüzün sağlığını tehdit etmektedir. Ormanlardan elde edilen gelirlerimiz de bu yıl alındı. Alternatif geçim kaynağı sunulmadan, ekmeği elinden alınan çocuğa döndürüldük. Okula giden çocuğumuzun cebine bir lira koyamaz hale geldik... Bu devlet ne istediyse, gariban vatandaşlar olarak verdik. Can dedi, verdik; vergi dedi, vermeye devam ediyoruz. Hakketmediğimiz bir çaresizliğe itildik. Bize balık vermeyin, balık tutmayı öğretin. Toprağımız, ormanımız elimizden alındığına göre; devlet olarak alternatif bir geçim yolu bulun... Bugüne kadar derdimize çare bulan olmadı. Sizi yakından takip ediyoruz. Bu ülke için, gece-gündüz koşturuyor, insanlarımızın dertleriyle dertleniyorsunuz. Size duyduğumuz güven ve itimadımız için lütfen bizi mahcup etmeyin, bizzat siz el atın, bir çözüm bulun... > Zikri Yalçın (Aksicim Köyü Muhtarı)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.