Duyarlı vatandaşlar çoğalmalı

A -
A +

Birçok sıkıntımız "vurdumduymaz" olma özelliğimizden kaynaklanıyor. Haklı olduğumuz durumlarda hakkımızı aramıyor, suistimalleri görmezden geliyor, engelleyebileceğimiz birçok haksızlığı görmezden geliyoruz. Faturadan biz de nasibimizi alınca bu defa yaygarayı basıyoruz. Duyarlı vatandaş, bilinçli tüketici olarak haklarımızı savunursak, birçok yanlışlığın zamanla düzeldiğini görürüz. İsminin belirtilmesini istemeyen bir öğretmenimizin yazdıkları da çoğumuzun başına helebilecek ve göz yumulmaması gereken bir durum: "Dışkapı Hastanesi'nde alerji testi yaptırdım. Faturası bağlı bulunduğum Milli Eğitim Müdürlüğü'ne geldi. Faturayı incelediğimde dikkatimi çekti, yatak ücreti faturaya yansıtılmış. Halbuki yatış olmadı. Test ayakta yapıldığına göre, neden yatış gösteriliyor? Devletin bir kurumu, bir başka kurumundan, verilmemiş bir hizmetin bedelini neden istiyor?" Bir başka duyarlılık örneğini de Muharrem Demirhan, elektriğe zam söylentileri üzerine göstererek, bunun yerine kaçak elektrik kullanımının önlenmesi için gerekenin yapılmasının daha doğru olacağını belirtiyor. Yetkililerin bu konuya daha çok eğilmeleri isteniyor. Söyleyecek sözümüzün olması için, biz de üzerimize düşen duyarlılığı göstermeliyiz. >>> İşleri zorlaştıran bu bürokrasiden bizi kim kurtaracak? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra 1973 yılında Almanya'ya gittiğimi, ödeyemediğim primlerimin benden icra yoluyla tahsil edildiğini, Bağ-Kur borçlanma usulü emekli yapmayınca, 29.05.2006 tarih ve 159407 numaralı dilekçe ile Ankara'da İhtiyarlık Sigortası'na müracaat ettiğimi, müracaatımın kabul edilip dosya açıldığını fakat aradan 5 ay geçmesine rağmen bir cevap verilmediğini belirten yazım daha önce bu köşede çıkmıştı. Müracaatım sonucu, evrakın Trabzon'a gönderildiği söylendi. Trabzon'daki ilgililer de sadece tarih ve numaraların (06.10.2006 tarih, 317618 sayı ve B.13.1-BKG. 4.06.05.SİG) yazıldığı tek bir sayfanın gönderildiğini, ekindeki evrakların gelmediğini söylediler. Ankara "gönderdim" diyor, Trabzon "gelmedi" diyor. Ankara-Trabzon arasında mekik dokudum, bir neticeye varamadım. Bilgisayar devrinde, bütün bu kurumların tek çatı altında toplandığı bir zamanda evrakımın kayıp olduğu söyleniyor. 68 yaşında, maddi gücü kısıtlı olan bir vatandaş olarak, adıma bu işleri takip edecek kimsem de bulunmamaktadır. Bağ-Kur'un kabul etmediği 11 senem var. İki kurum arasında da farklı uygulama bulunmakta, hakkımı nasıl arayacağımı bilemez durumdayım. Görevi bizlere hizmet etmek olan görevliler de "istediğin yere git" diyerek âdeta kovuyorlar. Bürokrasinin gereksiz ve işleri yokuşa süren tavırlarından bizi kim kurtaracak? > Enver Tan ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.