Ben, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapan bir yöneticiyim. Hemen her kesimin kendi görev zorluğunu öne sürerek hükümetten bazı taleplerde bulunduğu bugünlerde, Milli Eğitim İl ve İlçe Yöneticileri ile ilgili bazı konuları paylaşmak istedim. Ülke genelinde tüm bayram, tören, kutlama, anma, büyük zatları karşılama vb. görevleri Milli Eğitim Müdürlükleri yapar. Bu işler için tüm harcamalar Milli Eğitim Müdürlüklerinin olmayan bütçesinden karşılanmaya çalışılır. Sanki ülkede bayramlar törenler sadece eğitimcilerin işiymiş gibi, kimse elini taşın altına sokmaz. Askeriye bando çalmaktan, polis stat emniyetini almaktan bile itina eder bazen. Aklına her gelen kurum yarışma düzenler de organizasyonu, kırtasiyesini ve masrafını milli eğitime yükler. Ülke genelinde tüm kursların denetimi ve sorumluluğu biz milli eğitim müdür ve şube müdürlerinin üzerindedir. Dans ve hosteslik kursu da dahil.. Tüm özel yüksek öğrenim yurtlarının denetimi de bize aittir. Direksiyon eğitimini bizden sorar, pistlerinin denetimini bize yaptırır, yatmamış harçları bizden talep eder sistem. Ülke genelinde yapılan tüm sınavlarda sigara parasına gözcülük, denetmenlik yaptırır. Sayım ve seçimde sadece eğitimciye güvenir de, bir öğün yemek parasına sabahlara kadar ayakta diker sistem. İlde valilerin ilçede kaymakamların özel kalem müdürü gibi çalışır eğitim yöneticileri. Okul servislerinde, köylerden taşınan öğrencilerin servislerinde nöbet tutturur bizlere. Bunlara karşın bizim servis araçlarımız yoktur, aile bireylerini taşıyan servis araçları da. Bizim yemekhanelerimiz yoktur üç beş kuruşa yemek yiyebileceğimiz. Sosyal tesislerimizden bizden başka herkes yararlanır. Çoğu yerde lojmanımız da yoktur. Ve daha niceleri. Ne mutlu bize.. bu kadar güveniliyorsak eğer. Büyük gurur duyuyorum bunları yapmaktan her eğitimci gibi. İki üniversite bitirdim, Eğitim Yönetiminde de Yüksek Lisans Yaptım... Şimdi Allah aşkına bir düşünün: Bir tarafta trilyonluk ihalelere imza atan, personel sayısı on binlerle ifade edilen, bir yönetici, diğer tarafta lise mezunu memur.. Bir Anaokulu Müdürü, Meslek Lisesi Müdürü ve Müdür Yardımcılarının, Halk Eğitim Merkezi Müdürü ve Müdür Yardımcılarının, Atölye Öğretmeni ve Şeflerinin.. ve nice astlarımızın bizden daha fazla para aldıklarını herkes bilir. Para Maliye Bakanlığında diye, Vergi Dairelerinde veya Mal Müdürlüklerindeki bir hizmetli bizlerden çok fazla para alır. Hepsinin mesaisi vardır. Ama biz hafta sonları törenler, yarışmalar, bayramlar yaparız beş kuruş talep etmeyiz. Nerede adalet? Hesap ortada. Ülke şartlarını düşündüğümüzde aldığımızı elbette küçümsemiyoruz. Ama neden hep birileri düşünsün, neden herkese eşit davranılmasın? İsmi mahfuz Ödediğimiz prim bu kadar artırılır mı? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na; Ben, isteğe bağlı sigortalıyım. Ödediğimiz primler, 7-8 ay içinde 65 milyon iken, 78 milyon, 118 milyon, 138 milyon ve nihayet 165 milyona çıktı. Kısa sürede bu kadar zam neye dayanılarak yapılıyor? Bizim ne kadar mağdur olduğumuz, bu paraları ödemek için nelere katlandığımız bilinmiyor mu? Nail Özalp - Arnavutköy - İSTANBUL