Eğitimimiz ıslah edilirken...

A -
A +

Sayın Millî Eğitim Bakanı yoğun bir çalışma temposu içinde. Haksızlığa uğradıkları görülen meslek lisesi mezunlarının durumlarını düzeltme yolunda çaba gösterirken YÖK Başkanı'nın direnciyle karşılaşıyor. Üniversiteye giremeyen gençlerin durumu da ayrı bir sıkıntı. Ama asıl önemlisi, eğitim sisteminin aksayan yönlerinin ıslahı. Yeni eğitim-öğretim döneminde düzeltilmesi gerekenlerle ilgili çalışmalar yapılıyor. Buna katkıda bulunacağını düşünerek, İstanbul'da bir devlet okulunda müdürlük yapan tecrübeli bir eğitimcimizin yazdıklarını aktarıyorum: "Ben 20 yıldan fazladır, bu mesleğin içindeyim; bunun 17 yılını müdür yardımcısı, müdür baş yardımcısı ve okul müdürü gibi idareci olarak yaptım. Anladığım kadarıyla, yeteri kadar bilgilendirme yok. Bizler henüz ilk ve orta okulun birlikte olduğu 'ilköğretim'i halledemedik; bu konuda şu problemler bulunmaktadır: 1. Ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul bir arada olduğu için, tuvaletlerin kullanımı problemli oluyor. Bunları ayırdık, ama yine de zaman zaman büyük sınıflarda bulunanlar küçüklerin tuvaletlerini kullanıyor ve küçük öğrencileri olumsuz yönde etkiliyorlar. 2. Kişilik gelişimleri yanlış etkileniyor. Küçük öğrenciler büyüklerin arasında eziliyor. Oyun alanlarını kullananlar hep büyük sınıflarda olanlar oluyor, küçükler ise kenarda köşede eziliyor. Büyükler, bu ortamda büyüdüklerinin farkına bile varamıyor, çocuksu davranışlar gösteriyorlar. 6 ile 16 yaşındaki çocukları aynı bahçede oynatıyor, aynı merdivenlerden indirip çıkartıyoruz. Küçük eziliyor, büyük de büyüdüğünün farkına varamıyor. 3. Bizim okulun yanında lise var. Lise öğrencilerinin davranışlarına bakarak, ortaokul öğrencileri olumsuz etkileniyorlar. Hızlı bir dejenerasyon yaşıyoruz. 4. Nöbetlerde ortaokul öğrencileri, kendi derslerine girmeyen ilkokul öğretmenlerini dinlemiyor ve onların ikazlarına uymuyorlar. Bunlara lise öğrencileri de dahil olursa, durum daha da kötü olur. Kötü alışkanlık ve bağımlılık yapan madde kullanımları bu sayede daha kolay şekilde ilköğretim çağına kadar inebiliyor. Kısacası, ben bir eğitimci olarak, ilkokul ve ortaokulun aynı binada eğitim yapmasının faydadan çok zararlı olduğuna inanmaktayım. Buna liseyi de katarsanız daha çok olumsuzluklar olacaktır." Umarım yetkililer, isminin verilmesini istemeyen bu tecrübeli eğitimcinin ikazlarından ders çıkartır... ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Statümüz günün şartlarına uygun hale getirilemez mi? İçişleri Bakanlığı'na; Bizler, statüsü belli olmayan, istenildiği zaman hizmetli olarak çaycı, kaloriferci, odacı olarak kullanılabilen; asli görevimiz "genel kolluk kuvveti" olarak, gecelerin zifiri karanlığında, karakışın dondurucu soğuğunda; cadde, sokak, mahalle demeden karış karış yaya devriye olarak görevini ifa etmeye çalışan Çarşı ve Mahalle Bekçileriyiz. Yardımcı Hizmetler sınıfından çıkarılarak, Emniyet hizmetleri sınıfına alınmamızı, yıpranmamızın verilmesini istiyoruz. Bir inşaat bekçisinin işlediği cürümden bile töhmet altında kaldığımız için ünvanımızın değiştirilmesini istiyoruz. Eski tip olan elbiselerimizin değiştirilerek, daha modern hale getirilmesini arzu etmekteyiz. Polislerle omuz omuza, aynı mekan ve şartlarda görev yapmamıza, aynı cezai müeyyidelere tabi olmamıza rağmen, birçok sosyal ve ekonomik haklardan mahrum bırakılıyoruz. Zaten çoğumuz lise mezunuyuz, hatta yüksek okul mezunu arkadaşlarımız da az değil. Statümüzün, günün şartlarına uygun olarak düzenlenmesini, sosyal ve ekonomik haklarımızın verilmesini talep ediyoruz. Bir grup Çarşı ve Mahalle Bekçisi /

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.