Maliye Bakanlığı'na; Bilindiği gibi, devlet memurlarının ek göstergeleri, maaşlarının hesabında önemli olduğundan daha çok Emekli ikramiyesi ve emekli maaş hesaplamalarında önem arz ediyor. Mesela, ek göstergesi 3000 olan bir devlet memurunun emekli maaş-ikramiye çarpım katsayısı 0.70 iken, 3600 ek göstergeli bir memurun emekli maaş-ikramiye katsayısı 1.30 olmaktadır. Yani neredeyse iki kat fark etmektedir. (Bu katsayı düzenlemesi en son Refah Yol Hükümeti döneminde çıkartılmıştı.) Ancak kendi pozisyonumla ilgili yazmak istiyorum: Bölge Müdürü olarak ek göstergem 3000. Bu, benzeri bazı bölge müdürleri için de aynı şekilde 3000 olarak ilgili ek gösterge cetvelinde yer almakta ve 3'lü kararname ile atama yapılırken de resmi gazetede 3000 olarak yazılmaktadır. Oysa buradaki katsayı farkını bilerek işi sıkı tutan bazı kurumlar, sonradan hazırladıkları bazı teklif ve düzenlemelerin kanunlaşmasını temin ederek, cetveldeki yerlerini değiştirip 3600 ek göstergeyi almışlardır. Emniyet, Tarım, Bayındırlık, Milli Eğitim İl Müdürleri; Bakanlık Bölge Müdürü (Çalışma Bölge Müdürü gibi) TÜİK Bölge Müdürü, Gelirler Bölge Müdürü, İllerde Yeni Oluşturulan Vergi Dairesi Başkanı gibi bazı il ve bölge Müdürleri 3600 olarak ek gösterge almaktadırlar. Maliye Bakanlığı'nın bu hususu bildiği ve çalışma yaptığı şeklinde bir duyum almaktayız. Ancak bu çalışmanın belki 10 yıldır yapıldığı söylenmesine rağmen, ortada bir gelişme ve icraat yok. Belli bir kurum kendi gayret ve kulisleriyle bu düzenlemeyi yaptırabilirse yaptırıyor. Oysa genel bir düzenleme yapılması gerekiyor. 7-8 ilin bağlı olduğu bir bölge müdürü 3000 ek gösterge alırken, sadece bir ilin il müdürünün 3600 ek gösterge alması tabii ki dikkat çekici. Ayrıca, yine Sn. Demirel'in Başbakan olduğu bir dönemde, Mühendislere 3600 hakkı tanınmıştı ve şu anda 1. Derecedeki bir Mühendis 3600 ek gösterge alırken 1. Derecedeki bir bölge Müdürü 3000 ek göstergede kalmaktadır. * İsmi mahfuz >> Son ders gününde öğrenciler ne zaman bırakılır? Milli Eğitim Bakanlığı'na; İlk ve ortaöğretim kurumlarımızda yaklaşık 13 milyon öğrenci eğitim görmekte ve bu öğrencilere 1. ve 2. yarıyılda olmak üzere son ders gününde karne verilmekte, öğrenciler erken gönderilmektedir. Çalışma takvimine göre, son ders günü (karne günü) de ders günü olarak görülür, yani o gün de son derse kadar resmi olarak ders devam ediyor görünür. Bu nedenle son gün için de ders yapılmış gibi ek ders ücretleri tahakkuk ettirilir. Ancak ülkemizde son gün genelde sabahtan 10.00, 11.00 gibi karneler verilir ve öğrenciler evlerine gönderilir. Kimsenin ses çıkarmadığı bu illegal uygulama, işler yolunda giderken problem olmaz, ancak okuldan erken ayrılan öğrencilerin başına bir kaza geldiğinde, okul idareci ve öğretmenleri suçlu olarak ele alınır ve yıllarca ceza mahkemelerinde süründürülürler. Ne yapılmalı? 1. Son gün hiçbir okulumuzda ders yapılmadığı malumdur. Son gün, çalışma takviminde, ders günü olmaktan çıkartılmalı, "karne günü okul idaresince uygun bulunan saatte karneler verilir" düzenlemesi yapılmalıdır. 2. Son gün akşama kadar çocukları okulda tutmak ve karneyi son derste vermek de (psikolojik olarak ders yapılamadığı için) çocuklara işkence etmek manasına gelmektedir. 3. Halihazırdaki illegal uygulama (karnelerin erken verilmesi ve o gün ders yapılıyormuş gibi gösterilmesi), okul idarecilerini büyük bir riske sokmakta, karneleri son derse kadar vermeyen idarecilerle veliler arasında (diğer okullarda genelde erken verildiğinden) tartışmalar yaşanmaktadır. * Bir idareci >> Hastane poliklinikleri hafta sonu da açık kalamaz mı? Sağlık Bakanlığı'na; Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler, bilindiği üzere cumartesi, pazar günlerinde, acil durumlar dışında poliklinik hizmeti vermezler. Rahatsızlanan çalışanlar, binbir zorlukla iş yerlerinden izin alınarak hastaneye giderler. O gün mutlaka yapmaları gereken işlerini, bazen geceleri iş yerlerine giderek tamamlamaya çalışırlar. Ülke çapında, 10 binlerce (kamu-özel) çalışan, mesai saatlerinde hastaneye gittiklerinden, iş kaybı oluşmaktadır. Hastaneler, cumartesi pazar günleri poliklinik yapsa da, hafta içi iki gün tatil yapsalar daha uygun olmaz mı? Böylece acil durumlar hariç, çalışanlar tatil günleri hastaneye giderler ve bundan ülkemiz kazanır. * Bir vatandaş